៛ 25 ៛ öfke

434 34 5
                                    


*Lost but now I am found
I can see but once I was blind
I was so confused as a little child
Tried to take what I could get
Scared that I couldn't find
All the answers, honey*

*Kaybolmuştum ama artık bulundum
Görebiliyorum ama eskiden kördüm
Küçük bir çocuk gibi kafam çok karışıktı.
Bulamamaktan korktum
Tüm cevapları, tatlım*

Ağaçlıkların arasında olan, sevimli restorantın önüne geldiğimizde Richard arabayı durdurdu. Arkamızda bizi takip eden korumalarda hemen arkamızda yerlerini aldilar. İçinden çıkan korumalardan biri kapıyı açmak için bize yöneldi.

Ondan önce davranıp arabanın kapısını açtım ve kendimi dışarı attım. Arka kapının kulbunu tutacağım anda elini uzatan korumayla göz göze geldik.
Bakışlarımla geri durmasını söylerken, koruma gözlerini devirip kenara çekildi.

Gülümsememi bastırarak kapıyı açtım. Geri çekilmesi sebepsizce sevindirmişti beni. Kadının fendi erkeği yendi.

Arabadan inen Brandan'ın kaşları 'her zaman ki gibi' çatık bir halde, az önceki korumaya bakıyordu. Koruma bakışlarından gözlerini çevirerek yutkundu. Kaşlarım istemsizce hafif çatılırken ikisini izliyordum.

Brandan kapıyı kapatmama izin vermeden sertçe kapattı ve restoranra doğru ilerledi. Arkasını kuyruk gibi takip eden korumalara gözlerimi çevirdim. Sağlı sollu yanlarında bir kişi olarak, gelen tehditlere karşı savunma mekanizması gibi koruyorlardı Brandan'ı.

Restorantın önünde bekleyen garsonlardan biri gülümseyerek kapıyı açtı. Brandan başıyla selam verip içeri girerken bakışlarımı ona yönelttim.

Kimin yanına gittiğini merak ediyordum. Daha doğrusu kızı görmek için peşinden gitmek istiyordum. Ama imkansızdı. Böyle bir yerde bir demet papatya ile, sevgisiyle beraber yemek yerken aşklarını tazeleyeceklerdi. Aman ne güzel !

Arkamda duyduğum tıkırtılarla başımı çevirdim. Richard arabanın içinden, bulunduğum yerdeki cama vuruyordu. Son kez daha Brandan'a baktıktan sonra kapıyı açtım ve içeri girdim.

"Soğukta neden bekliyorsun?" dedi Richard. Klimaya uzanıp ısıtıcıyı açtı. Ellerimi ısınmak için ovuşturdum. Buz gibi olmuşlardı.

"Gitmesini bekledim." dedim. Tekrardan restoranta çevirdim bakışlarımı. Dışarda bulunan masaların birinde kızıl saçlı, alımlı bir bayan oturuyordu.

Yanına yaklaşan Brandan'ı görünce gülümsedi ve ayağa kalktı. Bu soğuk havaya rağmen üzerinde bulunan çiçekli elbisesi, kalkmasıyla hareketlendi.

Brandan ayağa kalkan kıza yaklaştı. Kollarını açmış bekleyen kızıla, gülümsedi. Bunu bekleyen kızıl hemen kollarını boynuna doladı. Tek eliyle beline sarılan Brandan, oldukça huzurlu görünüyordu. Bu kadar mı huzur buluyordu onda?

"Brandan'la nasıl tanıştınız?" dedim Richard'a. Bakışlarımı ona çevirdim. O da benim gibi Brandan'ın olduğu tarafa bakıyordu. Hafif tebessüm ederek onları izlerken, soruyu sormamla bana çevirdi bakışlarını.

"Çok karışık bir durum."

"Dinleyebilirim." dedim. "Eğer anlatmak istersen tabi."

Koltuğunda geriye yaslanıp başını yola çevirdi ve dışarıyı izlemeye başladı. "Eskiden barmende çalışıyordum. Annem kız kardeşimin doğumunda öldü. Babam ise bizi bırakıp gitti. Pis işlere bulaşmıştı ve onlardan korktuğu için bizi yok sayıp terk etti." Sesinde hiçbir duygunun tınısı yoktu. Yeşil gözleri ölüden farksızdı.

Bu Ben Değilim (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin