Bölüm Şarkısı ; One Republic - Apologize
Multimedya ; Rayn Black
<
You tell me that you need me
Then you go and cut me down
But wait...
You tell me that you are sorry
Didn't think I'd turn around and say
I said it's too late to apologize, it's too late
>
Bana ihtiyacın olduğunu söylüyorsun
Sonra gidiyor ve beni deviriyorsun
Ama bekle...
Bana üzgün olduğunu söylüyorsun
Dönüp de sana şöyle söyleyeceğimi düşünmedin mi?
Özür dilemek için çok geç dedim, çok geçSiyah kupa bardağını karıştırdım. Bardaktan tüten yoğun kahve kokusunu solurken ister istemez yüzümü buruşturdum. Kahveyi fazla sevmez ve aramazdım. Olur da içersem sütlü ve şekerliyi tercih ederdim.
Kaşığı tezgahın üzerine koydum. Kupayı elime alıp Brandan'ın odasına ilerledim. Patlama olayının üzerinden bir hafta geçmişti. Etkisi hala üzerimizde olsa da unutmaya çalışıyorduk.
Brandan'la aramız son konuşmamızdan sonra bir kaç gün bozuktu. Beni kırması üzerine tavır almıştım kendimce. Hareketlerimden ve ona karşı koymuş olduğum mesafeden anlamış olacak ki daha yakın davranmaya başlamıştı.
Özür dilememişti. Yada ona benzer cümleler sarf etmemişti. Aramızda ufak dokunuşlar vardı. Beni benden alan. Ama biz sevgili değildik. Tam olarak ne olduğumuzu bende bilmiyordum. Belki de sevgili olma sürecindeydik. Öyle olsa da en azından yalnızken resmi konuşmayı kaldırmıştık aramızda.
Odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Brandan önünde ki dosya ve bilgisayar arasında mekik dokuyordu. Patlama şirketi de etkilemişti. Uçak patladığında ve eve saldırı olduğu anda, tam olarak anlamasam da şirkette de kargaşa olmuştu.
Sessiz adımlarla ilerleyip masanın yan tarafında durdum. Geldiğimi henüz fark etmemişti. Güzel yüzü hafif çökmüş, gözlerinin altı morarmıştı. Oldukça yorgun görünen yüzü bir kaç gece uyumadığının sinyallerini veriyordu.
Elimde ki kahveyi masanın üzerine koydum. Beni hala fark etmemişti. Kaşlarımı çattım. Elimle diz üstü bilgisayarın kapağını kapattım. Bu hareketimle bana kızacak korkusuyla gerilirken alt dudağımı dişledim.
Beklediğim atak gelmemişti. Brandan başını sandalyenin başına yasladı ve gözlerini kapadı. Minik adımlarla yanına gittim. Tereddüt ederek elimi saçlarının üzerine koydum. İçimde ki kız 'doğru yapıyorsun devam et' diyerek beni cesaretlendiriyordu.
Brandan beklemediği dokunuşumla biran gerildi. Bu bende elimi çekme isteği uyandırmıştı. Tam elimi çekecekken boşta kalan eliyle bileğimi tutup beni kendine çekti. O sandalyede otururken ben yanında ayakta dikiliyordum.
''Dokunuşun iyi hissettiriyor.'' dedi kısık sesle. Beklenmedik cümleyle afalladım. Gözlerim kapalı gözlerinin ardından maviliklerini araken, göremeyince bakışlarımı yüzünde dolaştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Ben Değilim (bitti)
Teen Fiction07.09.2017 Sizce Aşk,bütün engelleri aşabilir mi? Yada herşeyden vazgeçtirebilir mi? FBI'da ajan olan Katherina Swan aslında usta bir hırsızdı.Görev için gittiği yerlerde büyük bir ustalıkla herşeyi sorunsuz bir şekilde yapabiliyordu. Peki,tüm numar...