Sabah alarmın sesi ile kalktım alarmı kapatırken ananda böyle çalardı dedim ve güldüm bundan önceki telefonum biraz parçalanmış olabilir neyse kalkacaktım ki gözümden yaş aktı okula bi beddua salladım ve kalkmaya çalıştım sanki üstümde öküzler danalar filler oynaşıyor gibiydi kalkmak istedikçe kalkamıyorum bi yandanda gözümden yaş akıyordu artık sabahları kalkmaktan yorulmuştum.
Sonunda kalkmıştım göz yaşlarımı sildim ve banyoya ilerledim elimi yüzümü yıkadım.
Ah tabiki annem gelmişti "ooo kalkmışız hemde ben kaldırmadan Allahım yoksa kıyamet mi kopacak".dedi
"Kıyameti az önce alarmım kopardı ikinciye gerek yok"dedim.
Annem çıktı odamdan tabiki aşağıya inmemi söylendi sonrada acele et yoksa gibisinden tehditler savurup gitti.
Giyinip aşağı indim kahvaltı hazırdı bu safer babam kaybolmamıştı.
İçimden güldüm ve oturdum sandalyeye yemeğimi yedim ardından annişimi ve babacığımı öptüm.
Okula ilerlerken Allahım karşıdan bonus kafalı geliyordu.
İç sesim konuştu 'uf nasıl da tatlı' Dedi.
İç sesimi susturdum daha sonra aklıma çılgın bir fikir geldi dedim dur Azra yapma ama yapmazsam haksızlık olurdu.
Tam çocuğun yanından geçerken "salatada kıvırcık severim"dedim ve gülmeye başladım çocuk anlamamış olacak ki dönüp bakmamıştı.
İç sesim 'yine yırttın kız'dedi.
İç sesime bi beşlik çakıp okula ilerledim.
...
Sınıfa ilerledim şokkkkk
şaka şaka bu safer çiçek falan yoktu.
İdil oturmuş bana bakıyordu.
"Günaydın tatlış" diyip yanına gittim.
"Günaydın aşkımm"diye karşılık verdi. İdil ile böyle konuşmak hep hoşuma gitmiştir.
İçeri köprücünün girmesi ile bakışlarımı ona çevirdim.
Sınıfa şöyle bi baktı bakışları bende durunca
"Hayırdır yine niye geldin köprücü "dedim. Gülerek
"Okula gelip gelmediğini kontrol ediyorum."Diyip çıktı sınıftan.
İdil sesli bir şekilde " of ulan of"dediğinde ona baktım
"noldu be bir of çeksem karşı ki dağlar yıkılır moduna girdin hayırdır" diyip göz kırptım.
Bana bakarak " Kızım alışık değiliz böyle şeylere çok hoş lan acaba kim bu gizemli çocuk,arkadaşı böyle ise onu valla çok merak ettim"
önüme dönüp " Valla bir de bana sor öncelik ile kim olursa olsun o kekler ile kalbimi fet etmiş sayılır" İdil ufak bir kahkaha attı.
Ders matematikti ben pek bir şey anlamasamda hocayı dinlemiş gibi yapar gözüne girmeye çalışırdım.
Ama İdilin iyiydi matematiği Canım arkadaşım sayesinde geciyorum hep Canım ya diyip içimden İdili severken hoca sınıfa geldi.
Ama haklıyım o kadar baygın anlatılır mı ve sanki karşısında ilkokul öğrencileri var iki de bir anlayanları göreyim diye parmak kaldırtmak nedir hocam.
Birde tahtaya kaldırması var o 40 dakika boyunca 'inşallah beni tahtaya kaldırmaz'diye dua ederek geçiriyorum yine duamı ederken bu okulda en sevdiğim sesi duydum zil sesini.
......İdilin kızım kalksana yeni biri gelmiş hemde bizim sınıfa hemde meteor hemde kaslı demesi ile kafamı sıradan kaldırıp sınıfa baktım.
"Ne ara geldi lan bu " dedim
"kızım 3. Dersteyiz uyudun kaldın panda gibisin ya"
Harbiden de öyleyim fırsatını buldum mu hiç acımam uyurum.
Kızlar yeni gelenin başına üşüşmüş konuşuyorlardı kezolar erkek görmediler hiç sanki.
Kızların hepsi hocanın gelmesi ile yerlerine oturdular.
Yeni gelene baktığımda gözlerim fal taşı giibi açıldı.Sesli bir şekilde "woww" dediğim an kendime beddua ettim.
Çocuk bize bakıp gülmeye başladı.
Yanaklarım domatesle yarışır bir biçimde kızarmaya başlamıştı........
Teneffüste İdil ile Teen Wolfun yeni sezonundan konuşurken birden karşımda yeni geleni gördüm.
" Selam kızlar" diyip güldü. Bizim dünden meraklı hemen balıklama atlayıp
"Selam Hoşgeldin ben İdil bu da arkadaşım Azra" diyip beni dürttü.
"Memnun oldum bende Özgür" diyip el sıkıştık. Çocuğun gözlerinin içi gülüyo resmen bi karizması var şimdi yalan yok.
İdile dönüp "bacaklarım uyuştu gel dışarı çıkalım azcık"diyip ayaklandım.
İdil de "kaç saattir uyuyorsun uyuşmasalar darılırdım" diyip birlikte kapıya yöneldik.
Ayaklarım fena karıncalanmaya başlamıştı Cidde'n fena uyuşmuşlar dengemi kaybedip kapıya tutundum ama o sırada belimde bir el hissetmemle irkildim İdil değildi öküz beni arkada bırakıp koridora çıkmıştı bile.
Arkama dönüp baktığımda Belimdeki ellerin sahibinin Özgür olduğunu gördüm.
Tebessüm edip teşekkür ettim o da elini belimden çekip yanıma geldi.Koridorda öyle dikiyoduk. Köprücüğü görmemle istemsiz bir şekilde güldüm. O ise çatık Kaşları ile yanımdaki Özgür'e bakıyordu.
......
İdil çişini asla tutamaz günde şu tuvalate iki kere bilemedin üç kere geliriz.
İdile "hadi be hoca gelcek şimdi" diye söylendim.
Sonunda" ayyy az daha düğmem deliğe gidiyordu Azra zor tuttum" Alışık olduğumuz bir durum
"o delik kaç düğme görmüştür İdil sayende hadi çıkalım artık"
Diyip kapıya yöneldim.Sınıfa doğru ilerlemeye başladık. Sınıfın kapısını açtım.
Önden ben arkadan İdil sınıfa girdik. Yerimize oturduğumda bir notla karşılaştım oha ayy heyecan yaptım sakin ol kızım Azra sakin diye iç sesim devreye girdi.
Kağıdı elime alıp okumaya başladım " Erkeklerle bir daha konuşmıcaksın! Bu ilk ve son uyarım ve emin ol hepsini doğduğuna pişman ederim"
Oha lan neyin içine düştüm ben sınıfa baktığımda Özgür yoktu Bismillah.
Notu İdile gösterdiğimde "Neyin kafası bu " dedimİdil " Sütlü köpüklü kafası" dediğinde ona sen tam bir iğrençsin bakışları attım ve gerçekten bu neydi şimdi diye düşünmeye başladım.
Arkadaşlar yorum atın😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARS
Teen Fiction"Aşk bana denk gelmez"deyip kekimden ısırdım ve devam ettim "Hem ben keklerim ile mutluyum." Bağdaş kurup iyice yayıldım çimene. Kekimden ısırık aldım ağzımı benim gibi oturan İdil'e doğru açtım. Önce yüzünü buruşturup sonra kekinden yiyip o da beni...