27.Bölüm

1.5K 114 77
                                    

Multi :Sezen Aksu-Tükeneceğiz

"Yaş 17
Bitişlerde burada,başlangıçlarda"

Kimseye bir şey söylemeden evden çıktım. Kendimi berbat hissetmeme rağmen ağlamamıştım. Yani henüz. Nasıl olurda böyle bir şey yapardı. Dönüşü yoktu. Anlayışım bir yere kadardı. O da bardaktan su taşalı çok olmuştu.

Hızla bir taksiye bindim. Yağmur başlamıştı. Yol boyu gözümün önünde tekrarlanan görüntü yüzünden ağlayarak bizim evin önünde duran taksiden indim. Aprtmanın önüne geldiğimde yağmurla birlikte yaşlarım da hızlanmıştı. Kağıt alacağım diye evden çıkıp beni görmeye geldiği yere baktım. "Olunabilecek en güzel yer senin yanın"demişti. Ama şimdi beni değil o kızı yanındaydı. Zaten ben Mutlu olmaya gelmiyordum. Hemen arkasından bir ton hüzün boğuyordu beni. Apartmanın mermerine oturup ağlamaya başladım. Uğruna yalanlar söylediğim,delice sevdiğim adam,on yedi yaşımı yakıp gidiyordu.

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. O kızın onu öpmesine izin vermişti ve halinden de şikayetçi değildi. Kollarımı dizlerime koyup eğildim. Bir yemek Boğazına takıldığı için yutkunamamak değil de,kelimelerin boğazıma dizilmesiyle yutkunamamayı bana öğretmişti.

O Pars'tı. Sevip ,sevildiğim adamdı. Bize bunu nasıl yapardı ?

Çıldırcak gibi hissediyordum. Elimi mermere sert bir şekilde vurup bağırmaya başladım. "O nasıl böyle bir şey yapar ? Beni hiç mi düşünmedi ?" Sırılsıklam olmuştum. Titreye titreye ağlamaya başladım. İçimde bir yerde bir torba vardı. Ağzına kadar hayal kırıklığı ile dolmuştu. Bir yandan da bir ateş vardı içimde onunda altına öfkem odun olup ateşi harlayıp cayır cayır yakıyordu.

"Azra." Biri sesleniyordu kim olduğu umrumda değildi. Ayak sesleri duymaya başladım. Bana doğru biri geliyordu. Gözümün önünden o kızın onu öptüğü hali geliyordu. Bir yandan da beni ilk öptüğü zamanı,sahiplenişi,beni görmeye geldiği zamanları düşünüyordum.

Şimdi hatıralar zoruma gidiyordu.

Omuzlarımı kavrayan büyük ellere kirpiklerimin arasından baktım. "Azra,ne bu hal ? Delirdin mi kızım sen. Kalk eve gidiyoruz."diyen Poyraz ağabeyime düz düz baktım. Acaba o da hiç bir kızı böyle ağlatmışıydı. "Hasta olacaksın." Dizlerinin üstünde önüme çöküp oturdu. "Biri bir şey mi yaptı ? Bir şey mi söyledi ? Kızım bir şey söylesen delirtme beni"diyen Poyraz ağabeyime baktım. Telaşlanmış korkmuş gözüküyordu.

Lanet olsun ! O da böyle sahiplenip,endişeleniyordu.

Poyraz ağabeyim başını sinirle sallayıp omuzlarımdan tutup beni kucağına aldı. Şoka girmiş gibi etkisiz duruyordum. Başımı göğsüne yasladım. Apartmandan içeri girdik.

***
Annem önce şaşırıp ardından kızsada beni duşa sokmuştu. Sıcak bir duşun ardından pijamalarımı giyip yatağa girdiğimde annem saçlarımı kurutmuş ıhlamur içirmişti.

Öylece bakıyordum. İçimdeki acı tadı ıhlamurun tadı bastırmaya yetmemişti. Hala kafam dönüp duran sahne gözyaşlarımın akmasına sebebiyet verirken annem İdili çağırmıştı.

Ben hala ağlarken ikiside bana bakıyordu. Annem dayanamayıp konuştu "Azra,Pars'la mı kavga ettiniz kuzum."dediğinde adını duymam ile ellerimi kulaklarım götürüp bağıra bağıra ağlamaya başladım.

Beni severken başka birini öpmesi beni çıldırtıyordu.

Beni aldatmış sayılıyordu.

Hatta sayılma değil aldatmıştı.

PARSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin