Harun Kolçak&Gökhan Türkmen- Yanımda Kal
Bu sesi daha önce duymuştum ama kim olduğunu hatırlayamıyordum. İnce,küçük bir kızın sesiydi. Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde Enis'in kardeşi Eslem'i görmemle utançtan hazır yerde yatıyorken daha derine magmaya kadar inmeyi düşündüm. Pars'a baktığımda gülümsediğini gördüm. Gülümsemesine daldığımı iki-üç dakika sonra farkettim. Hala Pars üzerimdeydi ama Eslem gözlerini elleriyle kapatmış,ben dudaklarımı dişlerken Pars üzerimden kalkmıştı. Elini uzatıp beni kaldırdığında Eslem'e "Senin ne işin var burada ?"diye sordum.
Eslem'de benim gibi utanmış yanakları kıpkırmızı olmuştu. Elleriyle hala gözlerini kapatıyordu. Utancından o mu ilk ölecekti yoksa ben mi ? Kızın psikolojisini bozmuş olabilirdik ! Eslem şu an anne ve babasının onu nasıl yaptıklarını tahmin ediyor olabilirdi !
"Azra abla gerçekten görmedim ben görmüşte olsam görmemişim gibi yapıcam gerçekten ama sanki gördüm ben" dedi heyecan ve korkuyla ne dediğini bile bilmiyordu. Pars hala gülümsüyordu. Biraz daha tutamasa kendini kahkaha atacaktı.
Pars'ın karnına dirseğimle vurmamla kendisine getirdim ne yapayım dercesine tekrar güldü.
"Eslem bunu kimseye anlatmak yok olur mu? Ayrıca Pars abin beni yanağımdan öptü ablacım"dedim ama yermiydi Pars gözlerini kocaman açmış bana bakarken bende ne yapayım dercesine kollarımı hafif açtım.
Eslem ellerini gözlerinden çekti
"Özür dilerim böyle birden gelmemeliydim orada mangal yapıyorlar köfte de var yiyelim mi?"Dedi sanki anında unutmuştu herşeyi,hiç çaktırmadım Pars'ı kolundan tuttum."Tamam hadi gel"dedim Pars bana bakarken "Hadi yırttın. Yalanının seveyim"Dedi.
"Yalan değil o küçük bir çocuğun psikolojisi bu beyaz,bu yalan bembeyaz" dedim. Gülmeye devam etti ama bu sefer bakışlarımı ondan kaçırıp Eslem'in elini tuttum. Birlikte bizimkilerin yanına gittiğimizde onlar her şeyi hazırlamış kilimin üstünde oturuyorlardı.
İdil "Oo kaynanan seviyor Azra"Dedi.
"Şakamısın İdil ?"diye sordum gözlerimi devirerek Pars"Kaynanayı karıştırmayın köfteler bekler"dedi.
"Yok ya sizinkiler pamukta bizimkiler demir mi bir boka elinizi sürmediniz şimdi güzelim köftelerimi mi yiyeceksiniz katiyen olmaz oğlum geçeceksiniz o işi"dedi Oğuz.
Kübra da sevgilisini onaylarmışcasına bakarken bende ona seni öldürürüm bakışlarımı atıyordum.
"Sizin ki canda bizim ki patlıcan mı ?"dedi Pars ve daha sonra bir köfteyi ağızıma tıktı ben onu ağızımda döndürürken İdil salata yiyordu. Doğukan hızlıca köftelerden yiyordu. "Doğukan baya açsın sanırım korkma köfteler ayaklanıp gitmez "dememle durdu ve güldü İdil de bana bakıp gülmeye başladı.
Pars "Yavaş ye sığır"demesiyle herkes bir ağızdan gülmeye başladı. Eslem'e baktığımda bana bakıp gülüyordu sanırım bu kızla oturup iyice konuşacaktım umarım abisine söylemez diye düşünürken
"Oğlum siz bu sexsi bedenimi neye borçlu olduğumu biliyormusunuz?"diye sordu Doğukan. Bu sorusuna ben atıldım hemen.
"Kesinlikle köfteye "dedim.
"Pars manitan formunda ayrımı kalsaydınız.""İdil manitana söyle köftelerini alır yerim."
İdil "Aşkım harbi yer sen bırak bunu. Bunun küçük durduğuna bakma beni ekmek niyetine seni dana niyetine yer Oğuz'u tatlı Kübrayı içeçek niyetine içer"dediğinde gözlerim yuvalarından çıkacak gibi oldu ben ağzımı açmış konuşacaktım ki Pars ağızıma tekrar bir köfte soktu. "Hiç birinize gerek yok beni yesin yeter"dediğinde Pars'a ağızımı açtım ne yapıyon ya der gibi baksa da "Ulan yapma bak"dediğinde gülmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARS
Teen Fiction"Aşk bana denk gelmez"deyip kekimden ısırdım ve devam ettim "Hem ben keklerim ile mutluyum." Bağdaş kurup iyice yayıldım çimene. Kekimden ısırık aldım ağzımı benim gibi oturan İdil'e doğru açtım. Önce yüzünü buruşturup sonra kekinden yiyip o da beni...