PARS

28.Bölüm

Sezen Aksu- Bile Bile

"Ulan seviyorsun madem
nerdesin sen sevgilin bu haldeyken" diyen kuzenine baktım Azra'nın "poyraz abi çıkabilir misin? Kavga etmenizi istemiyorum."diyen Azra'ya baktım konuşacak hali bile yoktu içine içine konuşmuştu sanki param parça ettim onu bu hale getiren benim gördü işte o anı benim selin'i öptüğüm anı gördü doğru onu aldattım istemeden de olsa aldattım "emin misin Azra ?"Dedi

"evet abi lütfen"deyip poyraz denilen hayvan herif çıktı dışarı odada sadece ben ve Azra kalmıştım ne söylüceğimi bile bilmeden geldim buraya bana ne söylese haklıydı öldürdüm onu kendimi öldürürken onu da öldürdüm.

"Pars ne istiyorsun daha bütün amaçın kendinden uzaklaştırmak değil miydi oldu işte istediğin-"susturdum onu çünkü konuşurken o anlamasada göz yaşlarını tutamıyordu onu öyle ağlarken görmek beni daha da kötü yapıyordu.

"Sus bak ben kazadan sonra kötü oldum bunu biliyorum yaptığım herşeyi bazen kendimi kontrol edemeden yaptım"

"Sanırım selin'i de kendini kontrol edemeden öptün bana kendini kontrol edemeden bağırdın ben senin annene rağmen yanında olmaya çalıştım sana rağmen sana yardım etmeye çabaladım git burdan gerçekten kendimi iyi hissetmiyorum git pars"diye sesini yükseltti ayağı kalktığını konuşmasını bitirdikten sonra farkettim ben gerçekten onu yıkmıştım.

"Son yaptığım şey yüzünden dimi?"
"Ney yüzünden"
Bunu bilerek sormuştu söylememi ister gibiydi ben diyemiyorum sen söyle kendi pisliğini der gibiydi halbuki neyden bahsettiğimi çok çok iyi biliyordu.

"Selinin öpmesine izin verdiğim için"
"Defol git"
"Azra bak beni affet bırakma beni de kendini de üzmeye değmez Selin benim için birşey ifade etmiyor "
"Sen ne yaptığının farkında değilsin sen bana sevdiğini söyledin ama kaza yaptığın gece onun yanına gidiyormuşsun bana böyle bir mesaj gelmişken sana ne diye güvenebilirim ki "

"Ne mesajı"
"Sen o gece arabanla seline gittiğine dair mesaj geldi"
"Ne saçmalama öyle bişey yapmadım seline gittiğim falan yoktu"

"Nereye gidiyordun?"
"Kafam dalgındı öyle sürüyordum arabayı nereye gittiğim belli değildi."

"Sana inanmakta bile zorluk çekiyorum beni çok yoruyorsun konuştukların beni yoruyor"

"Azra yalan falan söylemiyorum ben seline falan  gitmek için arabaya binmedim"
"Ne fark eder ki boynuzlandim sonuçta gitseydin keşke de iki gün önce gördüğüm sahneyi görmeseydim sadece duysaydım sana inanmak bile gelmiyor içimden sanırım artık nefret etmeye başlıyorum"

Büyük bir nefes aldım benden nefret etmesi beni çok yıktı benden nefret etmemeliydi

"Bak benden uzak durabilirsin Azra ama benden nefret etme canını yaktım biliyorum ama nefret etme "

"Git sana bundan sonra güvenemem Belki de öpüştüğün kız sana kazayı yaptırdı belki de bu hale  getiren de odur "

"Delirdin mi böyle bişeyi yapamaz ölüceğimden korkar "
"Doğru sonra kimi öpmesi gerecek"
"Azra"
"Pars git artık gerçekten ben bayılıcak gibi hissediyorum git umrumda da değilsiniz istersen yatağına at "

"Azra ne söylüyosun "
"Git dedim sana git"
"Tamam sakin ol gidiyorum"

Azra'nın ağızından.

Pişkin pişkin bide konuşmaya çalışıyor seni Nasıl affedebilirim ki Nasıl he Can'ım yanarken Nasıl?

Kalbime söz geçirsem beynim faturasını Parsın selinin onu öpmesine izin verdiği sahne ile önüne çıkarıyortıyor ben böyle yanıp tutuşurken affetmemi bekliyor o kızı görmek dahi istemiyorum öpüştükleri an bana bakmıştı o bakışı unutamıycam beni rezil eden pars o bana bunu Nasıl yaptı he hiç mi umrunda değildim şimdi.