Yeni bir kitap,yeni bir kurguyla karşınızdayız. Göz atmanızı,onu da Pars ve Fırtına ve Kar gibi benimsemenizi çok isteriz.Yavaşça perdeyi açıp karşı balkonda sokak lambasının ışığıyla aydınlanan ona baktım. Eskitme bir sandalyeye oturmuş,sol elini balkon demirine yaslamış diğer elindeki sigarasını dudaklarına doğru götürüyordu. Yelkovan akrebin üstünde durduğunda saat gece yarısını bulmuştu. 22 Nisan takvimde boy gösterdiğinde beşinci yılımızı kendi çapımda,kendi içimde kutladım. Bugün onu ilk gördüğüm gündü. Bugün sevgimin tohumlarının atıldığı ilk an. Sigara dumanını başını havaya kaldırarak dudaklarından dışarı bıraktı ve duman gökyüzüne doğru yol aldı. İlk gördüğüm an kalbim nasıl öyle atıyorsa şimdi de öyle atıyordu. Kalbimin dili ona çok şey söylemek istiyordu ama o duymuyordu."Mutlu yıllar"diye mırıldandım.
Kaybedecek bir şeyim yoktu avucumun içindeki umudumdan başka. Onu da kaybedersem yaşama tutunmak için, bu dünya üzerindeki varlığımı doyasıya yaşamak için bir sebebim kalmazdı. Hepsi elimden kayıp gitmesin diye avucumu kalbime bastırıp umudumun bir kırıntısını oraya sakladım.🌝
Nefesi yüzüme çarparken benim nefes almamı zorlaştırıyordu. Nefeslerim boğazıma dizilirken yutkunmam zorlaştı. Dudaklarını diliyle ıslatıp "O yazardan sende sevdiğin bir alıntıyı söylesene"dedi elini başımın yanındaki dolaba koyarken.
Dudaklarımı aralayıp"Ne söyleyeceğim belli de,nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
Yeni bölüm bir kaç güne gelecek. Seviliyorsunuz ❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARS
Teen Fiction"Aşk bana denk gelmez"deyip kekimden ısırdım ve devam ettim "Hem ben keklerim ile mutluyum." Bağdaş kurup iyice yayıldım çimene. Kekimden ısırık aldım ağzımı benim gibi oturan İdil'e doğru açtım. Önce yüzünü buruşturup sonra kekinden yiyip o da beni...