36.Bölüm

1K 71 25
                                    


İkiye On Kala-Bakkala Diye Çıkıp Sana Gelesim Var

Bölümden önce bir özrümüz var. Haftalar önce gelmesi gereken bölümü ancak şimdi yayınlayabildiğimiz için özür dileriz. Bölüm hazırdı ta ki biz yanlışlıkla silene kadar. Bir aksilik oldu ve bölüm silindi. Tekrar yazmaya başladık ama bu seferde lys sınavımız vardı ve bu sene bizim için çok önemliydi tekrar vakit ayırıp yazamadık. Sabrınız için çok teşekkür ederiz. Bölüme gelince noktalama ve yazım yanlışları için kusura bakmayın daha fazla bekletmek istemedik ve bakıp düzeltemedik.

Annemin son derbesi herşeyi bitirmişti. Merdivenlerden inerken babamla göz göze geldik. Gözlerinden alevlerin çıktığını gördüğüm an elerimi sıktım. Tırnaklarımın avuç içime baskı uygulaması bile şuan canımı acıtmıyordu. Bu bakış beni darmadağın etmeye yetmişti.

Babamın yanına ilerlemeye başladım. Arkamdan annemin geldiğini biliyordum. Her yer karanlık mı yoksa ben mi öyle görüyordum. Galiba gözlerim korkudan kararmıştı.

Ne yapmalıyım diye düşünürken babam konuşmaya başladı.

"Sevgilim var dedin bir şey demedim. Gençtir sever olur böyle şeyler dedim. Sonra o 'çok sevdiğin' seni üzdü,kırdı,incitti kendini kahrettin yanında durdum bir şey demedim. Seni üzdüğü halde her şeyi unutup barıştın bak buna bile bir şey demedim. Şimdi gelmiş annen diyor "parsın annesi Azra'yı istemiyormuş" Bağırarak konuşmaya başladı. "Şimdi asıl kim kimi istemiyor. Neyin istememesinden bahsediyorsunuz siz bana. Azra sen bu kadar mı düştün ?Haketmediğin bir şeye nasıl sessiz kalırsın ? Benim bildiğim Azra bize yalan söylemez. Senin o Pars denen herifle ilişkin falan olmayacak görüşmeyeceksiniz anladın mı beni duydun mu Azra ?!"

"Baba ama-"

"Aması maması yok Azra! Ben seni yolda bulmadım! İnsanlar seni istemesin diye sessiz kalmadım! İyi baba olayım kızım mutlu olsun diye susmuş olabilirim bu denli yok yere seni istememeleri benim canımı yakar! Sen düşün şimdi kendine hak ver! Bunca şeye gögüs gerdin. O Pars için günlerce ağladın seni istemeyerek mi mükafatlandıracaklarmış o kadın. Utanmıyor mu he sen ? Onun oğlunun herşeyin de yanında oldun. Benim bunları görmeyip bilmediğimi mi sanıyorsun?"

"Bunun sorumlusu suçlusu ne ben ne de Pars. Biz kötü bişey yapmadık bunun sorumlusu ben ve Parsmış gibi konuşma. "

"Azra odana git ve çıkma!"

Babamı dinleyip odama koşarak gittim. O kadar canım sıkındı ki ancak duş alarak kendime geleceğimi düşündüm duş almak için banyoya girdim.

...

Akşam yemeğini yedikten sonra tekrar odama geldim. Pars'ı arayıp haber verip vermemek arasındayken telefon çalmaya başladı.

"Efendim,"diyerek açtım telefonu.

"Canım acayip kek istedi."

"İnanır mısın günün 24 saati istiyor,"dedim sesini duyduğum an yüzümde oluşan gülümsemeyi bastıramayarak.

Güzel bir sesi ile gülüşü kulaklarımın pasını silmeye yetiyordu.

"İnanıyorum güzelim ama keki senle beraber yerken güzel."

"Seni tanımadan önce de seviyordum ama sen benim kekimin üstüne krem şanti oldun."

Bunu söylerken kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

"Senden önceki hayatımda bana keki kıskanacaksın ve nefret bile edeceksin ama yine de yiyeceksin deseler ana bacı kayardım."

"İyi ki bu konu hakkında sana birşey dememişler."

PARSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin