Teoman-Sevdim Seni Bir Kere
Yaz yağmurunun bıraktığı nemli havayı yağmuru içine çeken toprak kokusuyla birlikte soludum. Bahçedeki hamakta kendi kendimi sallıyordum. Doğum günü partisinin üzerinden iki gün geçmişti ve iki gün içerisinde dışarı çıkmamıştım. Yanaklarımı şişirip can sıkıntımı dışarı üfledim ama sıkıntının büyük bir payı hala içimdeydi. Annem elinde limonata bardaklarıyla bahçeye girdiğinde beni memnuniyetsiz bakışlarla süzdü. Bahçedeki masaya bardakları bırakıp eliyle gel işareti yaptı. Hamağı durdurup kalkıp masanın etrafındaki sandalyelerden birine oturdum annemde karşıma oturdu.
"Buraya eğlenmeye,tatilin tadını çıkaralım diye geldik. Sen bokunu çıkarıyorsun kızım. Yaşıtların eve girmiyor sen evden çıkmıyorsun."
"Tamam"dedim sesim babaannemin hasta olduğunda konuştuğu ses tonu gibiydi.
Annem bardağını eline alıp "Benim ruhum senden daha geç vallahi"deyip limonatasından içti.
"Ne yapabilirim anne. İçimde bir kurt var sanki. Beni yiyip yiyip duruyor."
"Düşüncelerini kemirsinde sende kurtul bizde. Baban sorup duruyor bu halini. Görmüş Pars'ıda burada."
Başımı yana çevirip "Hmm gelmiş tatile. Bana da İdil söyledi"dedim ve limonatamdan içtim.
"Seviyorsun onu hala."
"Çok mu belli oluyor ?"dedim bakışlarımı bardağın yüzeyinde gezdirerek.
"Sevmeseydin böyle depresyon havasında olmaz. Çıkar gezer tozardın. Çelişiyorsun dimi kendi içinde."
Başımı salladım. "Herkes ikinci bir şansı hak eder mi anne ?"
Annem tereddüt bile etmeden. "Herkes ikinci bir şansı hak eder ama aynı hata için değil."
"Nasıl yani affedeyim mi ?"
"Çabalıyor mu ?"
"Evet."
"Eğer kalbin onu ilerde başka biriyle görmeye dayanacaksa affetme. Ama hala seviyorum diyorsan,kaldıramam diyorsan affet. Onun o anki ruh halini doktorları açıkladı. Sağlam kafayla olan bir şey değildi." Annem elini elimin üzerine koydu. "Yaşadığın duyguları anlıyorum."deyip başımı okşadı.
"Seninle böyle durumları konuşabildiğim için teşekkür ederim."deyip elini öptüm.
"Sen benden bir şey saklama,yeter."
Şirince gülümsemeye çalışıp "Yok saklamam"dedim.
"Son bir şey daha"dedi annem. "Kalbinin devreye girdiği yerde mantık olmaz. Ya kalbin Ya mantığın ? Affetmek seni gurursuz da yapmaz. Gurur sana bir şey kazandırmayacağı gibi aksine kaybettirir."deyip göz kırptı.
🌚🌚🌚
Annemle konuşmamız içimi bir nebze rahatlatırken dışarı çıkma kararı almıştım. Büyük parka gelip salıncaklardan birine oturup sallanmaya başladım. Parktaki çocuklar yağmur yağdığı için ortalıkta yoktular ve bu sessizliği seviyordum. Shortumun açıkta bıraktığı bacaklarımı ılık rüzgar okşadı. Yanımdaki salıncakta hareketlilik hissedince yana doğru baktım.
Enis bedenini sığdırabildiği kadar salıncağa sığdırmış ve benim gibi yavaş yavaş yere ayaklarını sürterek sallanmaya başlamıştı.
"Ne yapıyorsun ?"diye sordum.
"Sallanıyorum sen ?" Rahat bir konuşma tarzı vardı. Umursamaz duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARS
Teen Fiction"Aşk bana denk gelmez"deyip kekimden ısırdım ve devam ettim "Hem ben keklerim ile mutluyum." Bağdaş kurup iyice yayıldım çimene. Kekimden ısırık aldım ağzımı benim gibi oturan İdil'e doğru açtım. Önce yüzünü buruşturup sonra kekinden yiyip o da beni...