Pars'ın ağzından:
Azra'yı öyle görmemle şok olmuştum bu benim,sevdiğim kızdı onu öyle görmem canımı yaktı.
Hemen Ambulansı takip ettik hastahaneye geldiğimizde sedyeyle Azra'yı acile aldılar.
Hasan hoca" Ailesine haber vermeliyiz."dediğinde İdil konuştu.
" Hocam ben haber verdim yoldalar geliyorlar" Dedi boğuk sesiyle
İdil de çok üzülmüştü ağlıyordu Azra'ya bir şey olacağını düşünüyordu hepsi benim suçumdu o bu hale benim yüzümden gelmişti.Azra'nın ailesi koşarak yanımıza geldiler.
Azranın annesi İdil'e "İdil ne oldu Azra'ya anlat kızıma ne oldu"dedi.Babası üzgün görünüyordu annesinin sorduğu soruyu oda merak ediyordu İdil'den bir cevap bekliyordu ikiside.
İdil"Okulda bi kaç kız Azra'yı dövmüşler ben bugün okulda yoktum eğer olsaydım belki bu kadar kötü olmayacaktı."deyip ağlamaya başladı onlar öyle konuştukça sanki birileri bana tekme atıyormuş gibi oluyordum.
Alev teyze konuşmaya başladı " Ne-neden böyle bir şey yaptılar Azra onlara ne yapmış ki neden benim kızımı dövmüşler hangi hakla hocalar öğretmenler neredeydi benim kızım dayak yerken "Dedi Hasan hocaya bakarak işte şimdi canım daha da yandı hem ailesinin hemde kendimden çok sevdiğim kızın canını yaktım ölmek istedim o Selin'den iyice nefret ettim ondan ve arkadaşlarından kurtulmanın vakti geldi de geçiyor eğer Azra'ya birşey olsun hiç birini yaşatmayacağım.
Bir kaç dakika bekledikten sonra Azra'nın doktoru çıktı kapıdan "Hastamız şu anlık iyi küçük derbeler yemiş karnına ve başına tomografi çektik bi sorun görünmüyor ucuz atlattığını düşünüyorum tek sorun kolunun çevrilmesi sonucunda kırılmış olması alçıya aldık umarım tedavi sürecinde Azra kızımız iyileşecek tabi bi kaç hafta Azra başım ağrıyor diye bilir dikkatte aldım ilaçlar sayesinde geçirmeye çalışıcaz gecmiş olsun "Dedi ve giderken doktoru durdurdum.
"Acaba görebilirmiyiz"dedim Alev teyze ve Arda amcanın bakışlarının bende olduğunu hissettim umrumda değildi içeride mavi gözlüm yatıyordu hemde benim yüzümden daha şu Selin'den tamamen kurtulamamıştım demek halletmeliydim ama önce Azra'nın yanına gitmeliydim.
Doktor "Tabiki görebilirsiniz lütfen pek yormayın"dedi.
"Alev teyze tanışmadık biliyorum ama Azra'nın yanına girebilirmiyim"dedim bir yandanda babasına bakıyordum.
Alev teyze"İyiymiş çok şükür sen gir sonra ben girerim madem"dedi ve gülümsedi babasıda eliyle kapıyı açıp onay verdiğini anlamıştım teşekkür edip Azra'mın yanına gittim.
O kadar sesiz o masum yatıyordu ki bi an ona sarılıp bırakmamak istedim o kadar Canım yanıyordu ki bir an önce kalkıp bana gülümsemesini ve utangaçlıklarını görmek istedim " Uyan be Azra herşey benim yüzümden oldu seni bu hale benim yüzümden getirdiler tam herşey yerinde giderken sana dokunup içimdeki herşeyi söylemeden gitme sakın sen benim sevgilim gönlümün yarenisin aşkı bana uzun zaman sonra öğreten insansın beni bırakma. Sen benim diğer yarımsın sensiz eksik kalırım beni hiç yarım bırakma olur mu "dedim mışıl mışıl uyuyordu onu ellerine eğilip öperken.
"Ben seni bırakamam ki içimi erittin Pars ölürsem mutluluktan öleceğim"dedi kafamı kaldırdım uyanık mıydı.
"Hepsini duydun mu?"dedim.
"Evet duydum Pars istediğin kadar yırtıcı hayvan olabilirsin ama ben seni her halinle seveceğim beni bu hale getirenlerin kim olduğunu biliyorum bunda senin suçun yok umrumda değil şu an yanımdasın ve duymak istediğim şeyleri söyledin ya bana yeter birazdan kalkıp dinazorlarla halay bile çekebilirim"dedi. Kahkaha attık beraber alnına güzel bir öpücük kondurdum o kadar kızardı ki onun bu hali çocuk gibiydi seviyorum bu kız bana iyi geliyordu benim olucak hayallerimin çok ötesinde bir kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARS
Teen Fiction"Aşk bana denk gelmez"deyip kekimden ısırdım ve devam ettim "Hem ben keklerim ile mutluyum." Bağdaş kurup iyice yayıldım çimene. Kekimden ısırık aldım ağzımı benim gibi oturan İdil'e doğru açtım. Önce yüzünü buruşturup sonra kekinden yiyip o da beni...