Babamın çılgınlığı...

135 13 8
                                    


♥♥♥♥♥♥♥49.♥♥♥♥♥♥♥

'Çocuk musun sen Ferdi!'

Annem eli belinde babamın yarısına gelse de sanki ondan daha uzunmuş gibi dururken Pamir'in annesi melek gibi olduğunu düşündüğüm Sinem teyze ise Pamir'in önünde her an oğlunun kulağına yapışacakmış gibi duruyordu.

'Genç bir kızı evine getirmek ne demek Pamir!'

Kıkırdamamı elimle kapatıp Pamir'in korkunç bakışlarını görmezden geldim. Annesinin geleceğini düşünmemiştim ama gelmesi bence çok iyi olmuştu. Annem gelinceye kadar mutfağa sığınıp Pamir'in kendini açıklama çabalarını babamın onu öldürme girişimlerini polislerin bu durumdan sıkılıp kapıyı çekip gitmelerini izlerken oldukça gergin anlar yaşamıştım. Ama artık rahattım. Pamir ve babam için aynı şeyi söyleyemeyecektim.

'Bana bağırma Asuman!'

Babam annemi siniri ile dövmeye çalışırken annem onun sinirine aldırmadan öylece dik dik bakmaya devam etti. Bu bakışlar zombileri bile öldürecek cinstendi.

'Sadece yemek yiyecektik anne lütfen sakin ol'

Pamir ise annesine kızmak bir yana her şeyden bıkmışçasına omuzlarını düşürmüştü. Bu iş giderek eğlenceli olurken acaba telefonuma mı kayıt etsem mi düşündüm. Rana ile bakar bakar gülerdik. Esneyerek Pamir'in buzdolabında bulduğum dondurmadan bir kaşık daha alıp koltuğa birazcık daha yerleşmek için kıyıya yanaşan tekne gibi popomu iyice koltuğa yapıştırdım. Bu koltuk acayip rahattı 'Bakıyorum da yerini iyice benimsedin' diyen iç sesim haklıydı galiba. Daha üç saat bile olmadan Pamir'in evini kendi evimdeymişçesine sömürmeye başlamıştım. Omuz silktim. Sonuçta sevgilimdi bu gidişle sonsuza kadar bu evde yaşama gibi bir şansızlığa erişeceğimi de düşünürsek neden rahatsız olacaktım ki. Üstelik Pamir'de benim evimi kendi evi gibi sömürmüştü, hem de fazlasıyla.

'Sakin ol Ferdi ve bağırmaktan vazgeç'

'Kızım herifin biri tarafından kaçırılmış sen bana sakin ol diyorsun.'

'Pamir onu kaçırmadı ve Verda sadece senin kızın değil o benimde kızım'

'Ne demek kaçırmadı. On yedi yaşındaki bir kızı kendi evine getirdi'

Annem ile babam bizi unutup kavgayı daha da derinleştirirken Pamir ile Sinem Teyze onlardan uzaklaşıp gelip yanıma oturdular. Pamir bir an yanıma oturmak istemişti ama annesi aramıza girip izin vermedi.

'Pamir Verda'nın sevgilisi Ferdi'

Annem ile babamın arasına girmek istemiyordum. Çok sık kavga etmezlerdi ama kavga ettiklerinde işi abartıp bütün gün boyunca birbirlerine laf sokarlardı. Ama barıştıklarında ise aralarından su sızmaz sanki yeni gelin ve damat gibi birbirlerinin etrafında pervane olurlardı. İşte bu nedenle kavga sebepleri olsam da kendimi tehlikeye atmak istemiyordum.Özellikle annemin söylediği gerçek yüzünden babamın renginin kırmızıdan mora dönmesini izlerken en yakın sığınağa koşup kapıları sımsıkı kapatarak fırtınanın dinmesini beklemek istiyordum.Ama bunu yapması gereken Pamir'di .Çünkü babamın kızgınlığı yeni bir boyuta çıkmış Pamir'e adeta ezilecek bir böcekmiş gibi bakmaya başlamıştı.Pamir ise bu durumdan hiç etkilenmemiş gibi dursa da annesi oğlunu korumak ister gibi birazcık öne doğru çıkmıştı.

'Sevgili mi! Verda daha çocuk'

Annem bu yorum üzerine oldukça şaşılacak bir tepki verip kahkaha atınca, biz saygıdeğer aile faciası izleyicileri hep birlikte irkildik. Pamir'in şok olduğunu düşünüp koltuğun arkasından dondurma kutusunu ona uzattım. Pamir ilk başta şaşırdı ama sonra yüzünde bir sırıtışla hiç ses çıkarmadan kutuyu elimden aldı. Reddetmediğine göre hala kendinde diye düşündüm. Yani bir dondurmayı reddetmek çikolataya iğrenç bir şey demek gibi bir şeydi. Ancak şuursuz olan biri bu iki olayı yapabilirdi. Pamir'in şuuru hala açık olmalıydı ki güzelim dondurmamı hemencecik aldı. İnsan birazcık naz yapar. Of şimdiden pişman oldum, geri mi alsam acaba...

Çikolata ve KışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin