Vee yeni bölüm :D umarım hikayemi sevmişsinizdir. Bu bölüm biraz hüzünlü ve kafa karıştırıcı oldu farkındayım ama hikayenin asıl konusuna değinmek istedim. Karakterlerin geçmişlerine gitmek istedim biraz ve becerebildim mi bilmiyorum. Lütfen yorum yapın. Hikayemle ilgili görüşlerinizi de bilmedirmeniz beni mutlu eder. Devam etmemi istiyorsanız da Voteleyin lütfeenn ^^
Umarım seversiniz, iyi okumalar. :))
Ece'nin ağzından...
Kalabalıktan yüzümü saklayarak tanınmamaya çalışırken Ediz beklemediğim birşey yapıp yanımıza geldi.
Arda'nın tuttuğu elimi çekiyor ama çabaları sonuçsuz kalıyordu. Arda inatla elimi tüm gücüyle tutarken Ediz kolumu koparır gibi ondan kurtarmaya çalışıyordu. Acıya dayanamayacak hale gelince elimi Arda'nın elinden kurtardım. Beni sevgili olmadığımız halde bu kadar sahiplenmesi rahatsız ediyordu. Muhtemelen adımı bile bilmiyordu.
Ediz elimi tutarken öğrenciler merakla bize bakıyor ve fısıldaşıyordu.
Onu takip etmek gibi bir aptallık yaptığım için kendime lanet okurken Arda'nın kızardığını gördüm. Ediz'e öyle sert bakıyordu ki, sanki bir boğa gibi üstüne atlayacaktı.
Ediz beni iyice kolunun altına çekti ve insanların arasından geçerken beni korudu. Yardımıma geldiği için çocukluk arkadaşıma ne kadar teşekkür etsem azdı. Kalabalıktan uzaklaştığımızdan emin olunca gözlüğü çıkarmaya yeltendim ama Ediz buna karşı çıktı.
"Çıkarma. Önce okuldan çıkmalıyız. "
"Şaka mı yapıyorsun ? Okulu asamam. "
"Herkes tarafından sürtük olarak çağrılmak istemiyorsan dediğimi yapmalısın. "
"Bunu yapmak istemiyorum. "
"Ece, kapa çeneni. Zaten sana çok kızgınım. Sadece bana zorluk çıkarma, lütfen. "
"Kapa çeneni ve lütfeni aynı cümle içinde kullanmak pek akıllıca değil. "Kollarımı göğsümde birleştirdim. Ediz sağ sola bakındıktan sonra elimi tutup beni peşinden sürüklemeye devam etti. Arda'nın hırkasının içinde kaybolurken gözlükleri düşecek gibi sallanıyordu. Otoparka çıktığımızda bağırmaya başladım ve tüm gücümle kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum.
"Canımı yakıyorsun, Ediz. Sana neler oluyor ? Ne bu atra tafra ?"
"O çocuk gerçekten sevgilin mi ?"
Kahkaha atmaya başladım. Neredeyse gözümden yaş gelecekti. "Hay Allah'ım ya, şaka mısın oğlum sen ! Ne işim olur benim onun gibi bir züppeyle. "
"Neden herkes etrafınıza toplanmış ve senin onun sevgilisi olduğunu söylüyorlardı peki ?"
"Onlar öyle sanıyorlardı, işte. Bir avuç ucube. " elimin tersiyle birşeyi itiyormuşum gibi yaptım ama hırka bana büyük geldiği için komik bir görüntü ortaya çıktı.
"O çocuk elini niye o kadar sıkı tutuyordu ?"
Ediz'in bitmek bilmeyen soruları karşısında kendimi sorgu altında hissediyordum. Bu sinirlerime dokunuyordu ama nedense cevap vermek zorundaymışım gibi hissediyordum.
Bu sefer cevabımı şakaya vurdum çünkü bu soruya ne cevap vereceğimi bilmiyordum. "Belki bana aşıktır ve elimi bırakmak istememiştir. " gülerken kolumu onun omzuna atmaya çalıştım. Boyu benden uzun olduğu için pek kolay değildi ama çocukken bunu yaptığım zaman Ediz eğilir ve işi benim için kolaylaştırırdı.
Ondan eğilmesini beklerken kolumu itledi ve ellerini ceplerine koyarak arabasına doğru yürümeye başladı. Bu da neydi şimdi ? Hayretler içinde ona bakarken arabının kapısını açıp yanına oturdum. Sessizce anahtarı sokup arabayı çalıştırdı. Okuldan yeterince uzaklaştığımızdan emin olunca gözlüğü ve kapşonun şapkasını çıkarıp derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekle Yüzleşmek
RomanceArda'nın sırları, Ediz'in geçmişi, Ece'nin duyguları, Ezgi'nin ailesi... Aşk, dostluk ve aileyle ilgili duymak istemediğimiz gerçekler canımızı ne kadar yakabilir ? İhanetler ve yalanlarla nereye kadar baş edilebilir ? Her şeyin ortasında bir genç...