Gelen su sesiyle gözlerimi araladığımda keyifle gülümsedim. Elimi yumaşacık yorganın üstünde gezdirirken akşam olanlar aklıma geldi. Hızla boynumdaki kolyeye uzandım. Orada olduğunu anlayınca rahatlayarak iç çektim ve yerde duran çamaşırlarımı üstüme geçirdim. Odadan çıkıp merdivenlere yöneldim. Fotoğraflar ve sönen mumlar aynı yerlerindeydi ama bahçeye çıktığımda çardaktaki masanın toplanmış olduğunu gördüm. Kaşlarımı çatarak havuza baktım. Gül yaprakları yoktu. Tekrar yukarı çıkmak üzere bahçe kapısından salona girdiğimde bir kadının mumları geri dönüşüm poşetine attığını gördüm. Üstümde sadece iç çamaşırlarım olduğu için ne yapacağımı bilemeyerek orada dururken annem yaşındaki kadın gözlerini bana dikti. İfadesiz suratındaki yorgunluğu ve şaşkınlığı gördüm. Bakışları bedenimi incelerken perdenin arkasına girerek bedenimi sakladım ve gülümsemeye çalıştım.
"Kolay gelsin. "
"Ece Hanım siz misiniz ?"
"Evet. "
"Sizi diğer evde de görmüştüm. Küçük Bey'in kız arkadaşı olmalısınız. "
Küçük Bey'in kız arkadaşı.
Bunu duyunca farkında olmadan yüzüm kızardı. "Birkaç kez gitmiştim."
"Serdar Bey size bir şey vermemi istedi, efendim. " kadın elindeki poşeti bırakıp cebinden bir zarf çıkardı. Bana doğru gelirken kaskatı kesildim. Bu adam ne istiyordu yine ?
Zarfı bana uzattığında gülümseyerek teşekkür ettim ve sıkıca tutarak yukarıya çıktım. Tuvalete girdiğim gibi kapıyı kilitledim ve zarfı açtım. Büyük harflerle kağıdın ortasına yazılanları görünce başıma bir ağrı saplandı.
"Oğlumun peşini bırakmazsan kendi ellerimle onu senden alırım. Sana son bir veda etme şansı veriyorum.
Onu terket. "
Sinirle kağıdı buruşturup attım ve dizlerimin üstüne çöktüm. Acıyla inlerken yaşlar gözlerimden boşalmaya başladı. Bu adam beni tehdit etmeye alışkanlık haline getirmişti.
Hıçkırıklarımın ardı arkası kesilmezsen tuvaletin kapısına vurulmasıyla sustum.
"Ece, ağlıyor musun ?"
Ses tonumu aceleyle toparladım ve ayağa kalktım.
"Tuvalete ağlamak için gelmedim. "
"Hıçkırık sesleri duydum. "
"Arda, tuvalete gelmekteki amacım sadece işemek. Bana bunu söylettiğine inanamıyorum. "
"Ama ben ağladığına eminim. Açar mısın şu kapıyı. " kapıya gürültüyle vurduğunda yerimden sıçradım. Yine de kapıyı açmadım.
"Büyük tuvaletimi yaparken garip sesler duymuş olabilirsin. Bu gayet normal. "
"Kapıyı aç. Ece. " dedi kelemelere bas basa.
"Duş alacaktım aslında şimdi. "
"Kapıyı kırmam gerekiyor sanırım. "
"Ağlamadım diyorum. Niye inanmıyorsun ?"
"Çünkü bunu derken bile sesin boğuk çıkıyor. "
Durakladım. Sesim gerçekten çatallı gibi çıkıyordu. "Kapının arkasından konuştuğum için öyle geliyordur sana. "
"Eh. Duşa girmeden önce bir çık da sesini duyayım. "
Dudağımı dişlerken kolumun tersiyle gözlerimi, yüzümü sildim. Kapı koluna uzandım ve kapıyı araladım. Yüzümü kapının arasından uzattığımda Arda'nın endişeli yüzünü gördüm. Duştan yeni çıktığı için saçları ıslaktı ve belinde havlu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekle Yüzleşmek
RomanceArda'nın sırları, Ediz'in geçmişi, Ece'nin duyguları, Ezgi'nin ailesi... Aşk, dostluk ve aileyle ilgili duymak istemediğimiz gerçekler canımızı ne kadar yakabilir ? İhanetler ve yalanlarla nereye kadar baş edilebilir ? Her şeyin ortasında bir genç...