4-Beyazı Kirletmek

6K 188 10
                                    

Oldukça uzun ve eğlenceli bir bölüm oldu :D bölümün tamamı Arda ve Ece arasında geçiyor. Tek kelimeyle de-li-do-lu bir bölüm sizleri bekliyor canlarrr :D biraz saçmaladığım yerler oldu kusura bakmayın ama ilk hikayem. Umarım okurken eğlenirsiniz :D ben bil bu bölümü tekrar tekrar okudum ve her seferinde zevk aldım ahdlgşşldj. bölümleri fazla hızlı koyduğumu düşündüğüm için birkaç gün ara verip okuyucu sayısının artmasını bekleyeceğim. Sevgilerrrrr :*

Arda'nın ağzından...

Ellerimi ceplerime sokup güneş gözlüğümü taktım. Muğla'nın işlek caddelerinden birine girdim ve giysi mağazalarına göz gezdirerek yürümeye başladım. Arada bir gizlice beni takip eden Ece'ye bakıyordum, bazen de mağazaların camlarına görüntüsü yansıyordu.

Takip etmeyi de beceremiyordu, meraklı kirpi.

Bazen kalabalığın arasında beni kaybedince buluabilmesi için görebileceği yerlere geçiyordum. Tüm bunları yaparken büyük keyif alıyor ve sırıtıp duruyordum.

Hem kızların hem de erkeklerin giyebileceği türden kıyafetler satan bir mağazaya girdikten sonra erkek gömleklerine uzandım. Peşimden Ece'nin de girdiğini görünce onu fark ettiğimi anlamaması için görevliyle konuşmaya başladım.

Ece'nin ağzından...

Bu çocuk ne yapıyordu yahu ?

Sırrının birkaç gömlek alıp caddede yürümek olduğunu sanmıyordum.

Onu takip ettiğimi anlamış mıydı yoksa ?

Yok canım. Anlasa yanıma gelir, bir ton laf söylerdi aptal.

Arda görevliyle konuşurken kıyafetlerin arkasına saklandım. Bir eteğin arkasına saklandığımda istemeden gözüm eteğin desenine kaydı. Ne güzel şeyler tasarlıyorlardı ya. Eteği üstüme tutup aynanın karşısına geçtim.

Vay be, cuk diye oturdu etek.

Pişmiş kelle gibi sırıtarak etikete uzandığımda gözlerim lönk diye yerlerinden fırlayacaktı sanki. İki haftalık harçlığım kadardı. Dikkatle eteği geri koyarken Arda'nın kasaya doğru gittiğini gördüm. Girişin hemen yanında olduğum için beni görme ihtimali yüksekti. Aceleyle mağazadan çıkıp kalabalığın arasına karıştım. Görülmeyeceğimi umduğum bir yerden mağazanın girişini gözetlemeye başladım. Arda elinde poşetle caddeye çıktığında hemen peşine düştüm.

"Sırrın ne senin ya ? Kızla mı buluşacaksın, adam mı döveceksin !" Kendi kendime söylenirken bir kadına çarptım. Özür diledikten sonra Arda'ya baktım. Pizza satan bir yere girdiğini görünce midem şiddetle guruldadı.

Arda köşeye oturken bende uzak bir masaya çöktüm. Menüyü elime aldığım gibi yüzümü arkasına sakladım. Filmlerde olduğu gibi menüde iki büyük delik açıp onu gözetlemeyi kolaylaştırmak istesem de sipariş vermeye başladım.

Gözlerim menüyü tararken önüme ne konsa yiyebileceğim sonucuna vardım. Garsona dönüp gözlüğümün üstünden ona baktım.

"Little little into the middle. "

Garson kaşlarını kaldırarak bana bakınca güldüm ve küçük boy vejeteryan pizzası sipariş ettim. Her ne kadar aç olsam da bir kız olarak öküz gibi yiyemezdim.

Pizzayı beklerken bir yandan da hava kararıyordu. Eve nasıl gideceğimi düşünürken karnım yine gürültüyle guruldadı. Açlığımla baş etmeye çalışırken dudağımı dişledim.

Pizzam mis gibi kokusuyla masama gelirken çatal ve bıçağımı elime aldım. Pizzamla ölüm kalım savaşı verirken daha birkaç yudum yemiş olmamın verdiği sinirle çatal ve bıçığımı masaya bıraktım ve ellerimi devreye soktum. Hani kız olmak da bir yere kadar canım.

Gerçekle YüzleşmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin