Odanın içinde dört dönen Arda'ya elime aldığım yastığı fırlattım. Gülerek tuttuğu yastığı bana geri attı. Arkasından sırtına atlayıp bacaklarımı beline doladım.
"Yatağımda yatamayacağını söylemedim mi ben sana, aptal. "
"Çok güzel uyuyordun ama. Hem benim yatağım. " dedikten sonra bacaklarımı kavradı ve odada koşmaya başladı. Sağ sola sallanırken sesli gülüyor bir yandan da düşmemek için Arda'ya iyice yapışıyordum.
"İndir beni." Diye cırladım.
"Olmaz. " yatağın ucunda durdu ve nefesini düzene sokmaya çalıştı.
Durmasından istifade onu çekiştirmeye başladım. Söylenirken araya girdi.
"Atayım mı seni yatağa, ha ?"
İtiraz etmeme bile izin vermeden beni siyahlara bürünen yatağına attı. Sırtından yatağa uçarken çığlığıma engel olamadım. Gülerek yatakta doğruldum ve ayakta duran Arda'ya baktım. "Deli misin sen ? Yaralarımın yeni olduğunu ne çabuk unuttun ?"
"Sırtıma atlarken yaralarından şikayet etmiyordun ama. "
Karşıma otururken kapıya gürültüyle vuruldu. Merakla başımı sesin geldiği yöne çevirdim.
"Girin. " Arda'nın sözünden sonra kapı ardına kadar açıldı ve iri cüsseli bir adam odaya girdi. Siyah saçlarının arasında beyazlar yer edinmiş ve yüzü de kırışıklıklara ev sahipliği yapıyordu. Ne kadar yaşlı olduğunu düşünürken bana öyle bir gülümsedi ki şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Yaşlı adam bize doğru gelirken nefesimi tuttum ister istemez. arda ise yataktan kalkıp adama yaklaştı.
"Günaydın,baba. "
Baba mı ? Hiç benzemiyorlardı bile.
Apar topar bende yataktan kalkıp adama gülümsedim. "Merhaba, efendim. "
"Hoşgeldin evime. Arda'nın buraya kız getirdiğini görmek çok güzel. " dedi adam uzattığım elimi tutarken.
"Ben ilk olmadığımı sanıyordum. "
"Bir tane mi evim olduğunu sanıyorsun ?" Arda araya girince kaşlarımı kaldırarak baktım.
"Yine de, seni buraya getirdiğine bakılırsa onun için önemli olmalısın. "
Canım ya. Amcacım nasıl da koruyor beni.
"Aslında buraya ben geldim. "
"Epey yaralanmışsın. Geçmiş olsun. "
"Şey.. Teşekkür ederim. Bir arkadaşımın sinirinin kurbanı oldum. "
"Ben gelmeden önce o kadar sesli ne yapıyordunuz burada ?"
Adamın konuyu değiştirmedeki hızına yetişmeye çalışırken Arda'yı izledim.
"Eğleniyorduk, öyle işte. "
"Gelinimin adını söylemedin daha bana. "
Gelin mi ? Pardon ? Oha. Çöş. Çüş değil, çöş.
"Sadece arkadaşım, baba. Sandığın gibi bir şey yok. "
"Neden ayrı odalarda kalmadınız peki ?"
Al. Cevap ver bakalım Arda Bey. Ne diyeceksin mafya adama ? İkimizi de doğrar valla şuracıkta.
Arda'nın çaresiz bakışları ikimizin arasında gelip giderken adam sırıtarak kapıya doğru yürümeye başladı. "Anladım ben anlayacağımı. "
Pardon neyi anladınız ? Bu adam da beni fahişe sandı herhalde. Bak nasıl tepem attı şimdi.
"Ama..." arda'nın itirazını keserek konuşmaya devam etti. "Bizimle beraber kahvaltı edin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekle Yüzleşmek
RomanceArda'nın sırları, Ediz'in geçmişi, Ece'nin duyguları, Ezgi'nin ailesi... Aşk, dostluk ve aileyle ilgili duymak istemediğimiz gerçekler canımızı ne kadar yakabilir ? İhanetler ve yalanlarla nereye kadar baş edilebilir ? Her şeyin ortasında bir genç...