34- Seni Özledim

3.1K 129 53
                                    

~ 6 SENE SONRA ~ 

Ece'nin ağzından... 

Sabah uyandığımda belimde bir ağırlık hissetmemle yüzümü ekşittim. Bu pozisyondan nefret ederdim ve beraber olduğum erkeklerin çoğu sabah beni böyle uyandırırdı.  

Sanki bir bebek bezini tutar gibi belimdeki kolu kaldırarak yatağa bıraktım. Yerdeki iç çamaşırımı giyerken çocuğun inlemesiyle gözlerimi devirdim. Sütyenimi de üstüme geçirip yatağın parmaklıklarından birinde asılı olan taytıma uzandım.  

"Günaydın. " dedi gözlerini kırpıştırarak.  

"Gözlerindeki çapaklarla bir köpeğin günlük yemek ihtiyacını karşılayabiliriz. " dudak büzdüm ve saçlarımı elimin tersiyle arkaya savurdum.  

"Gidiyor musun ?" Dedi bu sefer bir çocuk gibi mızıldanarak. Gerçi çocuk da sayılırdı. Henüz 18ini yeni doldurmuştu. Ve o yaşlardakiler olgun kadınlardan hoşlanırdı. Bu çocuğun dünkü avı da bendim. Bu durumdan rahatsız olmuş muydum ? Hayır.  

"Evet, ufaklık. " 

Tişörtümü alarak kollarımı geçirdim. Converselerimi bulabilme umuduyla etrafa bakındığımda öğrenci evinde olmamın da etkisiyle ayakkabılarımı göremedim.  

"Belki yarın, akşam yemeğine çıkarız. "  

Odaya göz gezdirmeye son verip çatık kaşlarla çocuğa baktım. Mavi gözleri bütün bedenimi tararken yükümü bir ayağıma verdim. Lanet olası mavi gözlerden nefret ediyorum. Ediz'le alakası olabilir mi ? Belki, birazcık. Kimi kandırıyorum ? Kesinlikle onun yüzünden !  

"Çıkma teklif ediyorsun yani ?" Dedim tek kaşımı kaldırarak. O sırada örtünün altındaki ayakkabımı gördüm ve alıp ayağıma geçirdim. Eğilip bağacıkları bağlarken yatağın altında diğer tekini gördüm. Onu da giydim.  

"Neden olmasın ?"  

"Bunun için önce mahkemeye gitmeli ve ismini değiştirmelisin. " kapıya doğru yürüyüp sandalyenin üstündeki çantama uzandım.  

Kendimden emin bir gülüşle arkama döndüğümde çocuğun anlamayarak bana baktığını gördüm. "Neden ki ?" Dedi yataktan kalkarken.  

Kapıyı açtım ve çıkmadan önce son kez mavi gözlerine baktım. "Çünkü Arda isminden nefret ediyorum. "  

Kapıyı çarparak kapattım ve asansöre doğru ilerlemeye başladım.  

Siyah çantam belime çarparken elimdeki sigarayı dudaklarımın arasına götürdüm. Hava sıcak olduğu için saçlarımı tek tarafa toplayarak rüzgarın tenime çarpmasına izin verdim. Yaz sıcağı ve öğle güneşinin altında tavuk gibi kızarıyordum ve tişörtümün şeklinde yanık izlerinin çıkması belki de isteyeceğim son şeydi.  

Banklardan birinde oturarak parkta oynayan çocukları izlemeye başladım. İkisi kumla cebelleşirken birkaçı salıncaklarda sallanıyor, kaydırakta ayakkabılarını kaydırıyordu.  

Gözlerimi devirdim.  

Çocukları eskiden severdim ama son zamanlarda onlara yabancı maddeymiş gibi bakıyordum.  

Bir kız çocuğu önümde düşünce birden ayaklanarak elimi ona uzattım. Buğulu gözlerle ona uzattığım elime ve ardından da diğer elimdeki sigaraya baktı. Bakışlarım kız çocuğu ile sigara arasında gidip gelirken oflayarak çocuğu ayağa kaldırdım. Dizlerimin üstüne çökerek onunla aynı hizaya geldim.  

"Canın yandı mı ufaklık ?" Pembe tüllü eteğinin açıkta bıraktığı dizlerinin silkeleyerek kumları uzaklaştırdım.  

"Çıkh. " dedi başını iki yana sallarken.  

Gerçekle YüzleşmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin