XXIV

3.1K 246 146
                                    

Jimin sekerek okul kapısının önünde onu bekleyen Yoongi'nin yanına gitti. Kamp gezilerinin ardından üç ay geçmişti. Birbirlerine olan sevgileri hiç azalmamıştı. Bu üç ay Jimin kendini tamamiyle cennete gibi hissetmişti. Yoongi yanındaydı. Sevgiliydiler. Mutluydu.

Yoongi Jimin'e nasıl bu kadar bağlandığını anlamıyordu ama zaman zaman liseli bir kız gibi davranmasını ve sürekli kızarmasını seviyordu.

Heyecanla sevgilisine sarılan Jimin Yoongi'nin arkasındaki motora baktı. Okulun son haftasıydı bu yüzden Yoongi okula gelmek yerine evde uyumayı tercih ediyordu. Gönül isterdi ki Jimin ile birlikte uyusun ama Jimin'in vermesi gereken iki ders vardı. Birini çoktan vermişti. Ancak Fizik onu zorluyordu.

"Hyung, sahile gidelim mi? "

"Hiç sormayacaksın sandım. Hadi atla Jimin."

Jimin heyecanla motora binmeye çalışırken ince ama tiz bir sesin adını seslendiğini duydu.

"PARK JİMİİİN!"

Jimin sesin geldiği yöne baktığında ona doğru koşan kızı fark etti. Fark etmesi ile kızın Jimin'in kollarına atlaması bir olmuştu. Tabiki Yoongi, kız sarılır sarılmaz onu Jimin'den ayırmıştı. Jimin şaşkınca karşısındaki kıza baktı.

"Sen kimsin? "

"Benim! Sunhi! Hani şu orta okuldaki şişman ve sivilceli diye çıkma teklifini red ettiğin kız! "

Jimin bir anda aydınlanmış gibi baktı.

"Ha sen o musun? Çok değişmişsin. Ahh... ayrıca o zaman seni red etmemin sebebi o değildi yanlış anlama. "

"Senin için zayıfladım oppa~. Senin için güzelleştim. Artık çık benimle! Senin için şu bahsettikleri evrimi geçirdim oppa~!"

Yoongi sinirle kızı itti.

"Afedersiniz ama siz evrim yerine yüzünüze bir ton makyaj geçirmişsiniz küçük hanım!"

Sunhi şaşkınlıkla Yoongi'ye bakıp korkmuş gibi Jimin'in koluna girdi.

"Kim bu oğlan oppa? Sevmedim. Gidelim hadi. "

Jimin kızın kolundan kurtulup kaşlarını çatarak ona baktı.

"O oğlan benim sevgilim. Lütfen bizi rahatsız edecek davranışlar yapma. Uzun zaman sonra seni gördüğüme sevindim ama o şekile değil. Ayrıca ben fiziksel değil zihinsel değişimden başka şeyler ile ilgilenmiyorum. Gidelim Yoongi."

Yoongi Sunhi'ye kötü kötü bakmaya devam ederken motorsiklete bindi. Jimin de arkasına binip Yoongi'yi sıkı sıkı tutunca oradan uzaklaşmıştılar.

Sunhi sinirle arkasında toz bulutu bırakan ikiliye baktı. Bunun için gelmemişti. Bu planları arasında yoktu. O Jimin'i alıp ömür boyu mutlu yaşayacaktı oysa ki.

Minik pembe çantasını yere atıp çığlık atarak ince topukları olan botları ile üstünde tepindi. Etrafta ona bakan insanlar onun için önemli değildi. Onun için önemli olan tek şey Jimin'di. Dört senedir ona kendini sevdirmek için kusarak zayıflamıştı. Hala da kusuyordu ama bu önemli değildi. Önemli olan Jimin'di. Burnuna da estetik yaptırmıştı ama bunu sır gibi saklıyordu. Saçları aşırı açık bir sarıydı ve gözlerinde mavi lensler vardı. Dolgun kalçaları ve iri göğüsleri giydiği mini elbise ile oldukça açığa çıkmıştı. Herkes istediğini giyebilirdi tabii ama giymesi için önce bir yerleri kapatması gerekti. Aslında güzeldi ama dikkatli inceleyen bir insan onun ne kadar sahte olduğunu anlayabilirdi. Bir tarafları yerine beyni ile düşünen insanlar bu farkı görebilirdi.

Sunhi gıcık bir şekilde gülümseyerek kibarça çantasını aldı. Saçlarını nazikçe düzelttikten sonra etrafta onu izleyen gözleri yine umursamayarak yürümeye başladı.

"Jimin'i alacağım. Ya güzel yolla ya da kötü yolla. Erkeklerden hoşlanabilir. Umurumda değil! Beni sevmese de olur... ama benim olacak! O benim! "

Pahalı telefonunu çıkararak aklındaki numaraları tuşladı.

"Alo Lalu?"

"Omo~ Beni arar mıydın sen Sunhi~?"

"Kes gevezeliği! Senden Yoongi denen oğlanı araştırmanı istiyorum. Park Jimin ile bağlantısı olan. Eminim bir yerlerden öğrenirsin. Hemen çabuk! Acele et!"

"Pekala pekala."

Sunhi hattın diğer ucundaki bilgisayar seslerini dinlemeye başlamıştı. Lalu istediği bilgiyi kolaylıkla elde edebileceği biriydi. Onu parası ile satın almıştı resmen. Hattaki sesler kesilince Sunhi merakla bekledi.

"Min Yoongi diye bir çocuğa ulaştım. Hakkında pek bir şey yok. Okuduğu okullar ve aldığı belgeler var. Oldukça çok belge almış. "

"Ailesi? "

"Babası yok. Annesi de nadir bir hastalığa yakalanmış. Hastanede yatıyor. "

"Bana hastanenin adresini mesaj olarak at. "

Sunhi karşı tarafın cevap vermesini beklemeden ileride onu bekleyen arabaya bindi. Şoför arabayı çalıştırırken mesaj olarak gelen adresi şöföre söyledi.

"Bakalım tatlı Yoongi'nin annesinin hastane masrafları zorla kesilirse ne olur~? Zavallı kadın~..."

Follow me ✧ Yoonmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin