"Yah! Adil değil! Sen beni gıdıklıyorsun hyung!"
Jimin mızmızlanarak oyunun tuşlarına basmayı bırakırken Yoongi gülmeye başladı. Atari salonundaydılar ve bir iddaya girmiştiler. Kim kaybederse kız kıyafetleri ile şirin bir fotoğraf çekinecekti. İkisi de bunu yapmak istemiyordu.
"Ama gıdıklamak yasak diye bir şey söylemedin Jimin. "
Yoongi kötü kötü gülerken Jimin oyunu bitirip skoruna baktı. Kendi skoru 1500 Yoongi'ninki 1400'dü. Sadece Yoongi'nin bir tane daha oynama hakkı kalmıştı. Jimin huysuzlanıp ekranın başından çekildikten sonra Yoongi zafer kazanmış bir edayla ekranın önüne geçti. Oyun başlayınca Yoongi ustaca tuşlara bastı. Jimin sinsice Yoongi'ye bakıp ateşe ateşle karşılık vereceğini düşündü. Ellerini kaldırarak Yoongi'yi gıdıkladı. Ancak büyüğü gıdıklanmıyordu.
"Yah! Sen gıdıklanıyordun ama!"
"Artık gıdıklanmıyorum. Asla kazanamazsın Jiminnie."
Jimin elleri ile Yoongi'yi sardıktan sonra boynunu öpmeye başladı.
"Y-yah! Y-yapma."
Jimin Yoongi'nin telaşlanmış haline kıkırdarken büyüğünün boynunu hafif hafif ısırmaya başladı. Sonunda Yoongi tuşlara basamaz hale gelmişti. Bir yandan Jimin'in kollarını çözmeye çalışıyor diğer yandan da vücudundaki hareketlenmeye karşı gelemiyordu.
Oyun bitti!
Jm skor: 1500
Sg skor: 1490JM KAZANDI!
"Ne demek 10 puan ile kaybettim! Haksızlık bu! "
Jimin kollarını Yoongi'nin vücudundan çekerek zıplamaya başladı.
"Haha~! Ben kazandım! Hadi mağazaya gidip sana elbise alalım hyung!"
"Önce... Lavaboya gitmem gerek."
Yoongi koşarak lavavoya gidince Jimin güldü. Büyüğünü bu kadar tahrik ettiğini bilmiyordu. Vücudunu ele geçiren utanç duygusunu az da olsa kontrol altına aldığı için sevinmişti. Cebinden telefonu çıkararak Jungkook'u aradı.
"Kookie~! Bizimkileri eve çağırıp beni bekleyin. Size ömrünüzde sadece bir kez göreceğiniz bir şey göstereceğim."
"Jiminnie beni korkutuyorsun. Ne planlıyorsun?"
"İşin içinde kız kılığına girmiş bir Yoongi var. Gerisini sen düşün."
"Hemen geliyoruz!"
Jimin telefonu kapatıp yanına doğru gelen büyüğüne baktı.
"Ne olacaksa hemen olsun ve bitsin."
"Hiç merak etme hyung."
Jimin ile Yoongi kısa bir süre sonra atari salonundan çıkmış ve gerekli eşyaları almak için mağaza mağaza dolaşmıştı. Jimin en son sarı bir peruk aldıktan sonra Yoongi ile kendi evine gitti. Yoongi hayattan bezmiş bir şekilde salona geçerken karşısında bilindik üçlüyü beklemiyordu.
"Namjoon?... Jin? Jungkook! Yah! Jimin onlara sen mi haber verdin."
"Belki... "
"Benim günahım neydi ya! Bana bakın biriniz bile fotoğraf çekerse ölürsünüz!"
Jimin gülümserek Yoongi'yi odasına götürdü. Büyüğü üstünü çıkarırken aldığı pembe elbiseyi verdi.
"Cidden... neden tüllü olmak zorundaydı?"
"Her şey tam olmalı hyung. "
Yoongi elbiseyi giydikten sonra huzursuzca Jimine baktı. Küçüğü şu an kalp krizi geçirmek ile meşguldü.
"Hyung çok tatlısın! "
"Kes sesini."
Jimin heyecanla aldığı peruğu da Yoongi'ye taktı. Bir poşette aldığı makyaj malzemelerini çıkararak Yoongi'ye sürmeye başladı. Tabi büyüğü huysuzca kıpırdandığı için bu işlem uzun sürmüştü. Sonunda her şey bittikten sonra Yoongi, bir kızdan farksızdı.
"Salona gidelim! Bunu diğerleri de görmeli. "
"Hayır! Hayatta olmaz! "
"Yah hyung lütfen."
"Hayır dedim."
Jimin büyüğüne bakıp aegyo yapmaya başladı.
"Lütfen oppa~. Eğer yapmazsan üzülürüm~. Bak~ ağlarım şimdi~."
"Yah! Tamam dur yapma gidiyorum. Biliyorsun dimi intikamım çok acı olacak. Fazla acı!"
Yoongi sinirle odadan çıkıp salona girdi. Namjoon içtiği gazozu püskürtmüş, Jin'in yediği elma boğazında kalmış ve Jungkook küçük çaplı bir şok yaşamıştı. Jimin arkadaşlarının tepkilerine gülerken cebinden telefonu çıkarıp kamerayı açtı.
"Şimdi şirin bir poz ver."
"Nelerle uğraşıyorum ben...? "
Yoongi kameraya gülümseyince Jimin fotoğrafı çekti. Jungkook hala şoktaydı.
"Jimin... Yoongi nerde? Ben Yoongi'yi göremiyorum. "
"Yah! Seni velet sus yoksa kafana bir tane yersin. "
"Omo~! Siz ne zamandır buradasınız güzel bayan? "
"Öldün sen! "
Yoongi yastıkla Jungkook'a vurmaya başlayınca Jimin güldü. Her şeyin normale dönmesi çok güzeldi.
Yada o çok erken düşünmüştü.
Kapı zili deli gibi çalmaya başlayınca herkes bir anda durup kapıya baktı. Jimin kapıyı açınca karşısında soluk soluğa bir Leehi buldu."Jimin... "
Üstelik gözleri yaşarmıştı.
"Babam geliyor. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Follow me ✧ Yoonmin ✔
FanfictionBazen küçük bir kargaşanın sonucudur doğan aşk. İplerin ne zaman koptuğunu bilmezsin. Sadece ucunu bulana kadar devam edersin. Ama ucuna ulaşamadan, onunla ortada bağlanırsın. O zaman geldiğinde, gerçekler iki tarafı da acıtır. Ama buna rağmen devam...