|SON SÖZ|

1.9K 110 54
                                    

Söze nasıl başlayacağımı bilmediğimden dolayı, her zamanki beceriksizliğimle 'merhaba' diyorum.

Finali beğenmeyenler olmuş olabilir, başından beri dediğim gibi; kimse beğenmek yahut sevmek zorunda değil. Ama şöyle de bir gerçek var ki, bende beğendirmek zorunda olduğumu düşünmüyorum, benim içime sinen bir finaldi. Ayrıca ileride bu kitabı okuduğumda kendime ne kadar geliştiğimi göstermek istediğim için daha sonrasında bir daha hiç düzenleme yapmayacağım.

(Bölümün başlarını anlamayanlar için özetleyecek olursam; Cennet'in ruhunun gözünden kısa bir geçmiş okuyoruz...)

Yolun başında birçok darbe aldım, düştüm, yaralandım. Yazdığım hikaye yüzünden beni sırtımdan bıçaklayanlar bile oldu, sustum, sükûnetimi korudum ve yazmaya devam ettim. Yeri geldi, çok sinirlendirdiler ve bende tepki vermekten kaçınmadım.

En başında kendime bir söz vermiştim: Bu sefer pes etmeyeceğim, yıkmak isteyenler olacak, biliyorum. Daha da güçleneceğim, diye.

Çünkü bu hikaye benim. Herkes gitse bile, ben buradayım. Gitmeyeceğim ve onu sarıp sarmalamak, herkesten korumak benim işim.

Bir kız düşünün çelimsiz bir bedene sahip, zayıflamış yüzü, bedeni ve ruhu var. Çöl gibi kurak bir yerde, siyah kumlarla bezeli yerlerin tam ortasında ayakta durmaya çalışıyor, zar zor. Her tarafı yara bere içinde. Kızın tam arkasında ise sayfalar var. Çok, uzun, geniş ve anlamlı yahut da anlamsız. Bu önemli değil. Önemli olan; bu sayfalar var ve o kız, bu sayfaları korumak zorunda. En başından beri insanların ona nefretle bakacağını biliyordu, ona kin besleyeceklerini hatta elinden geldiğince yok etmeye çalışacaklardı. Bunu bilmesine rağmen çıktı bu yola.

Bu yol, her ne kadar dikenli olsa da, aynı zaman da gülleri de vardı bu yolun: Siz.

Bazen o kızın yanına geçip onunla birlikte savaştınız, bazense uzaktan izlediniz. Bu, önemli değil. Önemli olan o kızın yanında, bu yolda yürümenizdi.

İlk oy bildirimi geldiğinde heyecanlanıp titreyen ellerimle atan kişiye mesaj atıp teşekkürümü sunmuştum, sonra katlandı. Elimden geldiğince herkese özelden teşekkür mesajı atmaya çalıştım, görmediklerim oluyordu bazen. Görmediğim herkes için özür dilerim.

Birçoğunuz gelip bana Cennet'in ilham alındığı kişi sen misin? Diye soru sorarken, ben yüzümde yer edinen anlayışlı, ufak bir gülümseme ile sorularınızı yanıtladım.

Ben Cennet Yağmur, Araf Ali yahut da Arda Poyraz değilim.

Hikayede ilham alınan iki karakter var; Araf ve Arda. Aslında ikisi de aynı kişiden ilham alındı. İyi yönlerini Arda da okurken, kötü yönlerini Araf da okudunuz onun. Hatta Arda'nın sallantılı karakteri de bu yüzdendi. O bunu bilmedi, siz de hiçbir zaman onun kim olduğunu bilmeyeceksiniz. 

Ama hiçbir zaman hayatıma girdiği için ondan nefret etmedim, ona kin beslemedim. Hatta iyi ki var, dedim hep. Son kez görmek isterdim ama mümkün değil. İyi ki vardı ama.

Sizinle tanışmamı sağladı.

Siz de iyi ki varsınız.

Onun bana bıraktığı emanete en iyi şekilde bakmama yardımcı olduğunuz için.

Sakın; kimse için kendinizi üzmeyin.

Hayatınız kısa, dolu, dolu yaşayın.

Kendinizi üzmeyeceğiniz gibi; kimseyi de üzmeyin.

Kalbiniz, her zaman sevgi, şefkat ve anlayışla dolu olsun. Sizi üzenler olacak, elbette fakat hırsa bürünmeyin, intikam istemeyin.

Kendinize söz verin burada. Kimsenin sizi üzmesine izin vermeyeceksiniz. Söz?

Size teşekkür etmek istediğim bir diğer konu da; Cennet. Farkında mısınız, bilmiyorum ama siz, hiçbir zaman istenmeyen bir kızın en özelini okudunuz. O kızla birlikte ağladığınız, güldüğünüz veya sinirlendiğiniz zamanlar bile oldu. Onu korudunuz. Çoğu zaman gelip bana 'Cennet mutlu olsun. O benim resmen, onu çok iyi anlıyorum,' tarzında mesajlar bile attınız...

Siz; hiçbir zaman sevilmeyen, istenmeyen, çevresi tarafından sürekli aşağılanan, küçük düşürülen bir kızın en yakın arkadaşı oldunuz. Ruhuna kadar onu okudunuz...

Onun arkadaşı olduğunuz için teşekkür ederim. Onu bu kadar çok benimsediğiniz, sevdiğiniz ve bir kitap karakterinden bile korumaya çalıştığınız için.

O kız; hiçbir zaman bu kadar güzel duygular hissetmemişti. Teşekkür ederim, ona bunu hissettirdiğiniz için.

Sizden son bir isteğim var: Buraya 'not' olarak renginizi ve nedeninizi yazar mısınız? Mesela: Bütün renkleri ve duyguları içimde barındırabildiğim için Ben Gökkuşağıyım!

Bu yazıyla beraber birçoğunuzun hayatından çıkıp gidiyorum. Belki de bir daha hiç karşılaşmayacağız...

Ve son kez diyelim mi?

MELUSİNA'DAN SEVGİLERLE.

Youtube: Melusina Wayne

Instagram: meluwayne

BEN GRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin