KATİL

59 0 0
                                    

-1 Yıl Sonra-

Aşk, kalp ve beyninin karşı karşıya savaşmasıdır. Doğası gereği hep kalp galip gelir. Sen aldığın yaralarla öylece kalırsın. Ruhum yaralarla dolu. Onu ilk gördüğüm gün unutmak mümkün değil. Sert yüz hatlarına rağmen tek düşündüğüm kusursuz yüzüydü. Gözleri gözlerime değdiği ilk an beni etkisi altına. Onun gerçek kimliğini öğrendiğimde, gözümde ki yaşlara rağmen gülümsemiştim. Çünkü onu suçlayamazdım. O, böyle olmak istememişti. Böyle olmaya mecbur bırakılmıştı.

Şimdi en az Ateş kadar kan kokuyor ellerim. Önceden birini incitmekten korkan ben, şimdi Ateş2e kavuşmak uğruna can alıyorum. Pişman olmadan, vicdan azabı çekmeden kan akıtıyorum. İlk zamanlar uykularımı kaçıran vicdan denilen duygu beni terketti. Hiçliğin içinde debelenmekten başka birşey değil bu. Her rüyamda Ateş'e uzatıyorum ellerimi. Hep bir umut. Hep ellerimi tutmasını umut ediyorum. Fakat o kadar uzak ki bana, bakmakla yetiniyor sadece. Acaba o da benim kadar savaşıyor mu? Unuttu mu yoksa?

''Kumsal! Kızım burda mısın? Leyla oldun iyice ha'' Burcu'nun sesiyle gözlerimi ona çevirdim. İnce şekilli kaşlarını çatmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Burcu ve Eceyle birlikte yaşıyorduk. Kısa sürede birbirimizin herşeyi olmuştuk. Onlar benim gibi değildi. Burcu Onur'un kardeşi, Ece kuzeniydi. 

''Ne var Burcu'' yorgunluğum sesimden belli oluyordu.

''Diyorum ki, bu akşam Enes'le buluşucam ama yanımda sizinde olmanızı istedi'' yüzümü buruşturdum

''Neden senin ona tecavüz etmenden mi korkuyormuş'' dediklerime göz devirmesine karşın gülümsedim. Ece ise çoktan kahkahayı basmıştı. Saçmaydı, hangi erkek ilk buluşmada yanında başka biri olmasını isterdi ki

'' Kumsal dalga geçme. Gelin işte. Ece de sen gelirsen gelicekmiş'' Burcu'ya doğru döndüm

''Akşam çalışmam gerekiyor'' ısrarcı bir şekilde baktı

''Lütfen.. Ben abimle konuşurum'' sinirle soludum

''Burcu, benim kendi güzel aklı kıt arkadaşım. Gözünü seveyim saçma sapan konuşma. Sen daha bir günlük sevgilinle ilk defa buluşucaksın. Konuşacaksın, daha yakından tanıyacaksın, samimi olacaksın. Şimdi biz gelirsek, o kadar yakın olabilecek misin?'' ardımda düşünceli bir Burcu bırakarak ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm

''Bu kadar sığ olmak zorunda mısın Kumsal'' Burcu'nun dedikleriyle geri döndüm ve koltuğun arkasına geçip, eğilerek Burcunun boynuna arkadan sardım kollarımı. Ece film izler gibi bizi izliyordu.

''Ben sığ değilim. Yeterince açık konuştuğumu düşünüyorum. Ayrıca o çocuk baştan ne halt olduğunu belli etmiş. Bence koy kıçına tekmeyi. Hem sevmiyorsun bile'' 

''Her zaman ki gibi Kumsal haklı Burcu'' Ece sonunda sessizliğini bozmuştu. Burcu kollarımı ince parmaklarıyla kavrayarak hafifçe sıvazladı

''Denemek istiyorum'' kollarımı boynundan çekip koltuğa atladım ve ellerini tuttum

''Her ne olursa olsun yanındayım'' Ecenin kızgın sesi evde yankılandı

''Yanındayız dicektin galiba'' gülümseyerek kafamı salladım. Burcu kafasını göğsüme yasladığında kollarımı doladım ince beline

''Siz yanımda olduğunuz için çok şanslıyım'' bir kolumu Ece için açtığımda bekletmeden yanıma gelip sarıldı

''Asıl ben çok şanslıyım. Siz olmasaydınız atlatamazdım'' Burcu kafasını kaldırıp şirin bir bakış attı

''Geliceksiniz dimi'' Ece'yle birbirimize baktık

''Hayır'' Anlık cevabımız Burcuyu şaşırtmıştı. Ayağa kalkarak odama gittim. Bu akşam çok zorlu olacaktı. Hazırlanmam gerekiyordu. Burcu ve Eceyle acılarımı unutuyordum. Ateş'e olan özlemimi bir sürede olsa rafa kaldırıyordum.Hızlı bir şekilde hazırlanıp odadan çıktım.Telefonumu alıp Onur'u aradım. Daha ikinci çalışta açtı

Siyahın KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin