Bugün güzel bir gün..
Güneşin ilk ışıkları odamı süsledi bu sabah. Güzel bir güne uyandık bebeğimle. Enerjik uyandım bu sabah. Yatağımda gözlerimi açar açmaz ayağa kalkıp perdeyi araladım. Bugün güzel şeyler olacak. Hissediyorum.
Bebeğimle günler daha güzel geçiyordu. Karan'la da.. Karan, hastaneden çıktıktan sonra beni yalnız bırakmamaya başlamıştı. Düşük tehlikem vardı ve tekrar bebeğimi kaybetmek istemiyordum. Karan'la birlikte vakit geçiriyor, geceyi ya onun evinde yada benim evimde sonlandırıyorduk. Doktorun tavsiyesi üzerine her sabah yürüyüş yapıyor ve düzenli besleniyordum. Henüz sadece 1 aylıktı ama heyecanla bekliyordum onu kucağıma alacağım anı.
Perdeyi düzeltip geri çekildim. Karan'ı uyandırmak için odadan çıktığımda koltukta uyuduğunu gördüm. Sessiz adımlarla ona yaklaşıp, başucundaki koltuğa oturdum. Ateş'in aksine uyurken bile huzurlu görünen bir yüzü vardı. Onun yanındayken herşey daha bir güzeldi. Çünkü en masum anlarımda yanımdaydı. En güzel anları yaşamıştık birlikte.
O an elimi uzatıp, pürüzsüz yanağına dokunmak istedim. Neden bilmiyorum ama istedim. Daha sonra ayağa kalkıp, ona doğru eğildim. Saçlarımı yüzüne deydirirken, yüzünü buruşturmasına kahkahalarla gülmemek için zor tutuyordum kendimi.
"Birilerinin canı yaramazlık yapmak istemiş anlaşılan." Gözlerini açmadan konuştuğu için neredeyse çığlık atacaktım.
"Karan? Korkuttun beni!" Doğrulduğunda koltukta kalan yere oturdum. "Günaydın!"
"Günaydın güzellik." Gülümseyerek yüzüme baktı. "Hayırdır sabah sabah ne bu neşe?"
"Bilmem iyi hissediyorum sadece." Yanına uzanıp, bana yer açmasını sağlayarak başımı göğsüne koydum. "Bugün yürüyüşe çıkmasak ve tüm günü evde geçirsek?"
"Aslında olabilir. Zaten seninle konuşmam gerekenler var."
"Konuşalım." Başımı göğsünden kaldıracakken, elini nazikçe başımın üzerine koyarak öyle kalmamı sağladı.
"Böyle kal. Böyle konuşmak daha kolay olacak. Gözlerine bakarken söyleyemeyebilirim." Eli saçlarımı keşfe çıkarken, onu dinledim. "Ben şu koca hayatımda sadece bir kez aşık oldum Kumsal. Sadece bir kıza.. Çocuktum. Kalbim küçüktü ama kocaman bir aşka ev sahipliği yaptı. Zamanla geçer sandım. Fakat zamanla daha da büyüdü içimdekiler." Sustu. Sustuk. Sessizlik çok şey anlattı o an. O kız bendim. Bu adam, düştüğünde minicik elini uzattığı kıza aşıktı. "Mavi gözlü küçük kız.. O kız sendin Kumsal. Bu yüzden tanıdım seni. Kalbim büyüdü, ben büyüdüm ama unutmadım seni." Başımı göğsünden kaldırıp gözlerine baktım. Ellerimi avuçlarının arasında sımsıkı kavradı. "Evlen benimle!" Yeşil gözlerine uzun uzun baktım.
"Ben hamileyim billiyorsun." Bana daha da yaklaştı.
"Onu kendi çocuğum gibi severim. Sen bana evet de, şu andan itibaren benim çocuğum olur o. Bizim bebeğimiz.." Ateş, hiçbir zaman gelmeyecekti. Bir ailesi, bir yuvası vardı. Karan.. Beni mutlu ediyordu. Onunlayken içimdeki huzurun tarifi yoktu.
"Evet." Dudaklarım benden izinsiz ev sahipliği yapmıştı bir kelimeye. Beni pişman etmeyecekti biliyordum..
****
Mutfak tezgahının üzerine oturmuş, kahvaltı hazırlayan Karan'ı izliyordum. Kusursuz vücudunu gözler önüne sermekten çekinmiyor, yüzündeki ciddi ifadeyle daha bir güzel görünüyordu.
"Bence Türkiyeye dönmeliyiz." Yüzümdeki gülümseme soldu. Tamam, bende düşünüyordum bunu ama hazır hissetmiyordum.
"Ben.. Bunun için hazır hissetmiyorum." Elindeki bıçağı bırakıp, bana doğru adımladı. Tam önümde durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Kokusu
Teen FictionYolum uzun, sırtımda ki yüküm ağırdı. Ben siyahı tekrar mavileştirmeye çalışan aptaldım. Üstü siyahla kapanmış bir mavi geri dönmezdi. Bu siyahın doğasına aykırıydı. Değdiği heryeri çekiyordu karanlığa. Ateş bana dokunduğundan beri çıkmıyordu üzerim...