Berna'nın Ağzından:
Zaman geçmek bilmiyor. Melisa hâlâ komada ve ben ne yapabileceğimi bilmiyorum. Kendini öldürmek isterken ne düşünüyordu çok merak ediyorum. Şuradan bir an önce kalksın , iyileşsin ben ona yapacağımı biliyorum. Gözümün önünden ayırmayacağım. Tuvalete giderken bile peşinden gideceğim. Bunu kendine , bize yapmaya hakkı yok. Onsuz zaman hiç geçmiyor. Saniyeler dakika , dakikalar ise saat gibi geliyordu bana.
Ah be Melisa. Kendine neden zarar vermek istedin ki. Elbet bir yolunu bulacaktık. İkimizde bu cehennemden kurtulacaktık ama sen tek başına kurtulmak istedin. Şimdi ise karşımda yatıyorsun. Ölüden farkın yok. Tam tamına bir yıldır komadasın ve biz senin uyanmanı tam bir yıldır bekliyoruz. Her gün bir umutla geliyoruz bu hastaneye fakat her gün bir hüzünle çıkıyoruz. Doktorlar ise her gün aynı sözü söylüyor:
'' Durumunda bir değişiklik yok. Tek yapmanız gereken dua etmek ve beklemek.''
Biz bu lafı 365 gündür duyuyoruz. Her gün ise belki bir ümit durumun iyiye gidiyodur diye bekliyoruz. Fakat değişen hiçbir şey yok. Sadece bekliyoruz. Geçmeyen zamanı , gelmesini umduğumuz günleri bekliyoruz. Bu süre zarfında öğrendiğim tek şey :
İnsanın içinde her şey biter fakat ümit bitmez.
Melisa'nın Ağzından :
Ne kadar süredir böyleyim bilmiyorum ama şu an boşluğun tam ortasındayım. Neredeyim bilmiyorum. Etrafım karanlık sadece olduğum yer aydınlık ve bu durum çok rahatsız edici. Hem korkuyorum hem de delirmek üzereyim. Burada benden başka kimse yok ve ben artık çıldıracağım. Berna'yı , ailemi özledim ben. Beni kim kurtarmaya çalıştıysa uyandığımda sıkı bir dayağa hazır olsa iyi olur. Ben yaşadığım tüm acılara son verecektim. Bunun yerine beni acılarımın içine attı. Şimdi ise bu boşluğun tam ortasındayım. Etrafım zifiri karanlık. Bu durum gerçekten korkutuyor.
''Melisa.''
Bu da neydi böyle. '' Kim seslendi bana ? Sen kimsin ? '' Şimdi daha çok korkuyorum. Karanlıktan gelen ses beni çağırıyor. Kim olsa korkardı yani. '' Melisa.'' diye sesleniyordu karanlık. Sesi çok yüksek çıkmıyordu. Burası çok sessiz olduğu için bir çıt bile çok sesli duyulurdu.
'' Melisa gel ve beni bul. ''
'' Ne oluyor be ? Sen kimsin de seni bulayım ben. '' Yemin ediyorum ağlayacağım. Şimdi ben nasıl korkmayayım yani. Gel beni bul diyor. Daha kim olduğunu bilmediğim ve beni çok korkutan ses onu bulmamı istiyor. Yerimden kıpırdamaya niyetim bile yok. Valla şuradan aniden Berna bile çıksa tekme atarım. Çünkü Berna'nın burada işi ne ? Dimi yani bunları düşünmek lazım. Önemli şeyler sonuçta.
'' Ben sana yardım edebilecek kişiyim. Ne durumda olduğunu biliyorum. Ayrıca çözümünü de biliyorum. ''
İşte şimdi ilgimi çekmişti. Devam et karanlığın içindeki ses. Seni sevmeye başladım.
'' Nasıl yardım edebilirsin ki ?''
''Sana yardım etmem için önce beni bulman gerek. Eğer beni bulamazsan hep bu karanlıkta acılarınla birlikte olacaksın. Eğer beni bulursan etrafın aydınlanacak ve acılarına son vereceğiz.''
'' Sana nasıl güvenebilirim ? Tanımıyorum bile ve kusura bakma ama sesin pek de güven verici değil. '' dedim.
'' Bu karar senin. Beni bulup bulmaman sana bağlı. Seçimini yap. '' dedi. Uzun bir süre düşünmeme gerek yoktu. Başka çarem de yoktu. '' Tamam seni bulmak istiyorum diyelim ama nasıl bulacağım ? Burası zifiri karanlık. Önümü bile göremezken seni nasıl bulacağım ?'' dedim.
'' Kalbinin sesini dinle. Eğer gerçekten beni bulmak ve kurtulmak istiyorsan , o sana yol gösterecektir. '' dedi. İşte şimdi karanlıkta ki yolculuğuma başlıyorum.
Not : Uzun bir süreden sonra herkese merhaba! Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Aradan epey bir süre geçtiği için biraz uzun yazmaya çalıştım. Kısa yazıyorsun dediniz çoğunuz. Bende bundan dolayı uzun yazmaya çalışacağım. Bölüm hakkındaki görüşlerinizi yorum olarak yazabilirsiniz. Hepinize teşekkür ederim. ☻♥☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Evi #wattys2016
HorrorBir daha girmeye cesaret edebilir misiniz? Yıllardır boş olan bir ev. Bu eve giren herkes esrarengiz bir şekilde ölüyor.Kasabadaki birkaç kişi bu eve girdi fakat bir daha bulunamadılar. Peki sen girmeye cesaret edebilir misin? Ölümü göze alabi...