...
Bu şey bizden ne istiyordu ? Neden ölmemiz onun için bu kadar önemli? Bu soruların hiçbirine cevap veremem. En azından şimdilik. Şu an Berna ve benim kaçmamız lazım. Kurtulmamız lazım. Birilerinin bizi dipsiz kuyunun içinden çekip kurtarması lazım. Sorun şu ki bizi kurtaracak hiç kimse yoktu. Hiç kimsemiz yoktu. Ailelerimizin bundan haberi bile yoktu. Olmayacaktı da zaten.
''Nasıl ölmek istersiniz hanımlar ?'' dedi alaycı bir şekilde. Karşıma çıksa aksiyon film sahnelerindeki gibi tekme atıp dövüşebilirdim. Tek sorun o kadar esnek değildim ve dövüşmeyi bilmiyordum. Ama konumuz bu değil. Konumuz az sonra Berna ile benim ölecek olmam. ''Ne istiyorsun bizden ?'' dedim bıkmış ve sinirli bir şekilde. Bütün hayatım boyunca çok fazla nefret ettiğim kişiler vardı. Ama bu en beteriydi. ''Melisa o beynin nasıl çalışıyor bilmiyorum. Sana kaç kere söyledim. O eve girmenizi istiyorum dedim. Ama sen dinlemedin. O eve girmedin. Ben senden sadece oraya girmeni istedim. Sen ise korkak kedi gibi kaçtın Melisa. Çünkü sen korkaksın. Her şeyden korkan , korkak bir kedi. Seni tüm hayatın boyunca izledim. Senin haberin yoktu ve olmayacaktı. Ama senin o salak arkadaşların evime girmek istedi. O eve girmemeleri için her şeyi denedim. Kapıları açılmayacak hale getirdim. Ama o salaklar camı kırıp girdiler. Kendi ölümlerini kendileri seçtiler. Bu kadar zorlamasalardı onları öldürmeyecektim. Ama beni o kadar kızdırdılar ki onları öldürmem gerekti.'' dediğinde son cümlesi gözümden yaş düşmesinin sebebi oldu.
Hem çok sinirliydim hem de çok kızgın. İçimdeki nefret bir anda belirmişti. Sanki yılların birikimi bir anda patlamak istiyordu. ''Seni gerizekalı. Ne yaptın arkadaşlarıma ? Onların tek suçu genç olmalarıydı. Madem o kadar güçlüydün o camı kırmalarını engelleseydin. Arkadaşlarımı öldürdün , onları bulmaları için tuttuğum dedektifi öldürdün. Şimdi de sıra bende mi. Ha ? Madem o eve girmem o kadar önemliydi neden şimdi beni ve Berna'yı öldürmek istiyorsun ? Beni öldürmek mi istiyorsun ? O zaman hiç durma.Beni öldürürsen o eve ancak cesedimi götürebilirsin. Ceset seviyorsan dene bunu. Ama Berna'yı bırak!'' dediğimde o kadar sinirlenmiştim ki bir anda bütün birikim patlamıştı.
''Melisa'nın o eve girmesi o kadar önemliyse neden onu öldürmek ile tehdit ediyorsun şeytancık! Madem o eve girmesi gerek o zaman onu öldüremezsin!'' dediğinde konuşmasında çok fazla alaycı tavır vardı. Belki de arkadaşlarımızın ölmesi onu benim ki kadar sarsmamıştı. Belki de o , onların öldüğünü kabullenmişti. Ama ben kabullenmeyip onların yaşadığını düşünmüştüm. Bir nevi kabullenmek bile istememiştim.
''Cevabını çok mu merak ediyorsunuz ?''
''Evet. Ya söyle ya da sen öldürmesen bile ben kendimi öldürürüm.'' diye tehdit ettim.
''Çok merak ediyorsanız yarın akşam saat 19:00 ' da evime gelin. Kapısının önünde durun. O zaman size anlatacağım. Gelip gelmemeniz sizin kararınız. Seçiminizi yapın.'' dedi ve bir anda çekip gitti. Berna'ya dönüp ''Yarın o eve gideceğiz ve öğreneceğiz.'' dediğimde beni onayladı. Merak etmeseydik o evin kapısının önüne bile gelmezdim. ''Etrafı toplamaya başlayalım.'' dedi. ''Tek derdimiz bence ev değil. O kadar korktuk. Şimdi dinlenelim. Baban nasıl olsa yarın akşam gelecek. Sorun olmaz yarın kalkınca toplarız. Şimdi bize gidelim biraz rahatlayalım.'' dediğimde başıyla beni onayladı.
Eve girdiğimizde tek düşündüğüm neden benim o eve girmemin önemli olmasıydı. Bu soru yarına kadar beynimin içinde yankılanıp duracaktı. Tek yapmak istediğim Berna ile biraz rahat ve sorunsuz bir zaman geçirmekti. Bu iş bu kadar zor olmamalıydı. Her genç kız biraz eğlenmek , biraz da aksiyon ister. Benim dünyamda eğlenceye yer yoktu. Benim dünyamda sadece aksiyon ve korku vardı. Biraz nefes almak istiyordum. Biraz yaşamak istiyordum. Bunu yapabilmem imkansızdı. Bu dünyada herkes suyun içinde yüzerken ben boğuluyordum. Bir nevi gün geçtikçe ölüyordum. Bundan beş yıl önce bana bir soru sorulmuştu. ''Beş yıl sonra kendini ne olarak görüyorsun?'' sorusuydu. Ben ise kendimi böyle görmemiştim. Kimse göremezdi. Herkes bu soruyu cevaplamak için olumlu şeyler düşünür. Bende mezun olduğumu ve arkadaşlarımla tatile çıktığım cevabını vermiştim. Şimdi ise tek arkadaşım Berna. Dipsiz kuyunun içinde benimle birlikte her gün tekrar-tekrar ölen tek kişi.
Not: Yeni bölümü biraz daha uzun yazmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir. Lütfen bölüm hakkında ki düşüncelerinizi yazın. Sizin okuyup okumadığınızı görmek istiyorum. Bir yazarın en büyük dileği hikayesinin beğenilmesi. Ben ise sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. ☺☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Evi #wattys2016
TerrorBir daha girmeye cesaret edebilir misiniz? Yıllardır boş olan bir ev. Bu eve giren herkes esrarengiz bir şekilde ölüyor.Kasabadaki birkaç kişi bu eve girdi fakat bir daha bulunamadılar. Peki sen girmeye cesaret edebilir misin? Ölümü göze alabi...