Korku Evi - 30. Bölüm ♢ Yaratık ♢

15K 1K 110
                                    

      '' Kalbimin sesini dinleyerek seni bulmam gerekiyorsa o iş yaş. Çünkü kalbim bana hiçbir şey söylemiyor. '' Bu nasıl iş ? Ben o zaman asla kurtulamayacağım demektir. Aslında burası fena bir yer değil. Sonuçta şeytan yok , benim yüzümden zarar görebilecek birisi yok. Bence ben burada kalayım ya. Beni kurtarana şimdi bir teşekkür borçluyum. Onun sayesinde yalnızım ve tehlikede olan kimse yok. 

     '' Kurtulmak istemiyorsun herhalde ? Ya da ailene , arkadaşlarına kavuşmak ? '' 

     Şimdi böyle deyince bir tuhaf oldum. '' Yani sonuçta hepsini özledim ama buradan kurtulduğumda yine onlar zarar görebilir. '' dedim ve sonra karanlıktaki ses cevap verdi. 

     '' Seçim senin Melisa. Ben sadece sana yardım edebilecek olan bir kişiyim. '' diye cevap verdi. 

     '' Madem yardım edebilecek kişisin neden bunu buraya ilk geldiğimde söylemedin ? '' dediğimde elimde oscar ödülünü hayal ettim. Teşekkürler , teşekkürler , teşekkürler. '' Çünkü seni kendi kendine konuşurken duydum ve yardım edebileceğimi fark ettim. Sana yardım edebilmem için ise hikayenin tamamını dinlemem gerekti. '' dedi. Böyle bir cevap vereceğini düşünmemiştim. Bu arada bu dediğini unutun , kendi kendime konuşmam ben. Çok ayıp beni yargılamayın. Siz de uzun bir süre yalnız kalsanız kendi kendinize konuşmaya başlarsınız. 

     '' Seni bulmam için bana ' kalbinin sesini dinle ' dedin de benim kalbim hiçbir şey söylemiyor. O zaman seni nasıl bulacağım ? '' dedim. '' Madem kalbin hiçbir şey söylemiyor , o zaman oturduğun yerden kalk ve beni bulmaya çalış. Tabi eğer kurtulmak istiyorsan. '' 

      Önüm zifiri karanlık. Nasıl bulacaksam. Oturduğum yerden kalkmayalı çok uzun süre oldu. Sanırım bir yerlerim uyuşmuş olabilir ama bu konulara girmeyelim. Ayağa kalktığımda kendimi ilk defa yürüyormuş gibi hissettim. Uzun bir süre boyunca yürümeyince böyle oluyormuş demek ki. Karanlığa doğru yürüdüğümde ise karanlığın sandığım kadar karanlık olmadığını fark ettim. Sanırım yürüdükçe etrafım aydınlık duruyor fakat daha uzaklar ise karanlık duruyor. Düşündürücü. 

       Her adımımı attığımda kalbim hızlanıyor. Gerilim filmlerinde bile bu kadar gerilim yoktur. '' Burada bir tek sen ve ben mi varım yoksa başkaları da var mı ? '' dediğimde '' Başkaları da var. '' dedi. Bende ki şans kimsede yok anasını satayım. '' O zaman hangisinin sen olduğunu nereden bileceğim ? '' dedim. '' Çünkü benim dış görünüşüm diğerlerinden farklı. Hiç etrafına dikkatli baktın mı ? '' dediğinde etrafıma çok fazla dikkatli bakmadığım aklıma geldi. Kafamı yerden kaldırıp etrafa bakmaya korkuyorum. Fakat bakmak zorundayım. Kurtulmak için her şeyi yapmak zorundayım. 

     Kafamı kaldırdığımda etrafım neredeyse hiç karanlık değilmiş gibiydi. Nasıl oluyor bu anlamıyorum. Az önce beş metre ilerisi karanlıktı. Şimdi ise aydınlık ve karşımda bir sürü odalar görüyorum. Bazılarının kapısı açık , bazılarının aralık , bazılarının ise kapalı duruyordu. Eminim ki o kapalılar kesin kilitlidir ve benim bulmam gereken kişi o kapalı kapının tekindedir. Çünkü bende ki şans ancak bu kadar. Etrafım ne karanlık ne de çok aydınlık. Hafif loş bir ortam var. Yani karşımda Berna'yı görsem tanırım. 

      Yavaş yavaş aralık bir kapının tekine doğru yöneldim. Kapıyı biraz daha araladığımda insan yaratık karışımı bir şey ile karşılaştım. Yüzü ve vücudu çok zayıf duruyordu. Kemikleri sayılabilecek kadar zayıf. Ayrıca kafası uzun ve biraz da büyüktü , vücudunda ise kesik izleri vardı. Gözleri ise simsiyah fakat gözünün tam ortasında beyaz bir nokta var. Allah'a şükür beni fark etmedi. Yavaşça geldiğim gibi tekrar geriye doğru gittim. Bulunduğum yer akıl hastanesi gibi bir yer. Odaların üstünde numaralar var ve küçük bir pencere var. Fakat o pencereden neredeyse hiçbir şey görülemiyor. 

       Diğer odaya doğru ilerlemeye devam ettiğimde yine aynı yaratıkla karşılaştım. Beni fark etmemesini sağlayarak sessizce adımlarımı atıp devam ettim. Beni duyabiliyorlar mı çok merak ediyorum. '' Burada kaç tane oda var ? Kaç kişi var ? Bir de beni duyabiliyorlar mı ? '' dedim. Umarım duyamıyorlardır yoksa öldüm demektir. '' Burada toplam 100 oda var. Benimle birlikte toplam ise 620 kişi var. Ayrıca seni duyamazlar fakat görebilirler ve onlara dokunursan sana saldırmaya başlarlar ki sonucu hiç de iyi olmaz.'' dedi. İşte şimdi bittim. 

      Demek ki sessizce yürümeme gerek yok. Tek gereken şey ise beni görmemelerini sağlamak. Etrafıma iyice bakarak ilerlemeliyim. Artık yürek yemeye gerek yok. O pencerelerden bakmaya çalışacağım. Eğer fark ederlerse sıçtım , eğer fark etmezlerse yaşadım. 

      İlerlediğimde soldaki odaya baktığımda odada 2 kişi olduklarını gördüm. İkisi de arkasını dönmüş duvara bakıyor. Arkalarından bile birbirlerine benzer olduğunu anlayabiliyordum. Bu benim işime gelir. Teşekkürler yaratık. Bulunduğum yerde bir şey fark ettim. Burası tek katlı bir yer değil. Burada toplam 5 kat var. Daha görmem gereken 98 oda var. Ben ise daha yolculuğun başındayım... 

       Not : Arkadaşlar bölüm geç geldi biliyorum fakat artık bölümlere +50 oy geldiği zaman yeni bölüm yazacağım. Bölüm hakkındaki yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. Hepinize teşekkür ederim. Bu arada kitap final olduktan sonra bölümlerin çoğunu yeniden düzenleyeceğim. Haberiniz olsun istedim. Şimdiden teşekkür ederim. ☺☻♥

Korku Evi #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin