13-EVREKAA!

29.2K 2.9K 180
                                    

Multimediada Arşimetin kaldırma kuvvetini keşfedip o heyecanla hamamdan dışarı fırlaması ve'evreka' diye bağırmasını temsil eden çizim var.

Uyandığımda mutfakta tıkırdayan tencerenin sesi ve içinde pişen tavuk suyu çorbasının kokusunu karşıladı beni. Miskince doğrulup saat niyetiyle telefonuma baktım. 11'i geçmişti.

3 farklı whatsapp bildirimi 3 cevapsız arama.

Heyyo!En sevdiğim an. Önce aramalara baktım. İkisi Füsun biri Mert'di. Daha sonra yeşil bildirim çubuğuna dokunup mesajları okudum.

İlki eski okuldaki en yazın arkadaşım Almila'ydı. ''Slm kanka, nbr? Arayamadım k.bma.'' yazıyordu.

Edebiyat öğretmeni bir annenin kızı olarak mesaj kısaltmalarından hiç hoşlanmıyordum. Bizi fazlaca kolaylığa ve tembelliğe alıştırıyor gibiydi. Ayrıca çoğu zaman anlam bozuluyordu eksik noktalamalar yüzünden.

Almila eski okulumdaki en yakın arkadaşım olmasına rağmen araya uzaklık girince bu durumun çok çabuk değişeceğini iyi biliyordum. Her yeni okulda sıfırdan başladığım arkadaşlık ilişkilerim oradan taşınınca, iki tarafın da tüm çabasına rağmen bitiyordu.

İlk günler karşılıklı özlem aramaları ,yerleştin mi,yeni yer nasıl merakı bir süre sonra yerini samimiyetsiz bir ilgiye, duyarsızlaşmaya sonra da ben senden çok aradım ama tarzı ergenlik çatışmalara bırakıyordu. Kaçınılmaz son ise yeni bir kanka bulunca gerçekleşiyordu.

Almila sürecin böyle işleyeceğini bilmiyordu tabi. O iyimser bir ölümlüydü ve daha önce hiç taşınmamıştı. Ben ise bu kanıya tecrübeyle varmış bir gerçekçi hatta düpedüz karamsardım....Yine de Almila'ya iyi bir uzak arkadaş olmaya çalışarak uzunca bir mesaj attım.

Bu onu bir süre idare eder.

Ardından diğer mesajlara geçtim.

Füsun: Gelmedin hatun, iyi misin?

Mert: Kanka nbr? Göremedik seni, gelmiyor musun?

Füsun: Aldık haberini,hasta olmuşsun. Uyanınca yaz. Merak ettim.

Mert: Kanka sana da işkembe içirsek sen de üstün ırk gibi dolanırdın ortada:) Geçmiş olsun.

Füsun: Senin ki seni bize sordu. Çakayım mı yumruğu?:)

Mert: Bu serseri seni merak etmiş, Füsun dövelim diyor? Ne dersin kanka?

Benim ki değil ki!

Füsun: Ohooo, uyan artık hatun. Sana Murtaza Hoca'nın ses kaydını yollarım bak ,dersi kaçırmamış olursun.

Mert: Ses kaydı(Murtaza Hocanın tarih dersi)

Gülerek telefonu yatağın kenarına koyup ter içinde kalmış pijamalarımı değiştirdim. Açık olan telefondan Murtaza Hoca'nın pürüzlü mekanik sesini dinledim kıkırdayarak.

Çarlık Rusya'sı ile ilgili bir şeyler anlatıyordu. Soğuk Savaş, yayılmacı , agresif dış politika, yüzlerce yıllık sıcak denizlere inme hayali arada duyduğum cümlelerdi.

Yapmacık bir mide bulantısı refleksi yapıp Mert'e dersi kaçırmamam için yaptığı bu ince! davranış için güzelleme yapacakken Muro'nun Mert'in adını seslendiğini duydum kızgın olduğu anlaşılır bir sesle.

Yakalandı şapşik!

Telefon olduğu aşikar bir düşme sesinin ardından ses kaydı sona erdi.

Başını derde sokuşuna üzülsem de komikti. Bir ders Muro'nun Gazabına maruz kalacaklardı.

Sonrasında Füsun'dan da mesaj yoktu. Sanırım durumu daha da kötüleştirmek istememişti.

SERSERi(Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin