29-KIZ KAVGASI MI?

13.9K 1.8K 87
                                    

Sevgili okuyucu :) Nerede kalmıştık? Hah! Hatırladım. Ares kayıptı. Sera onun eski sevgilisi tarafından dayak yemek üzereydi. Kankaları da yanında yoktu. Ups..Böyle yazınca heyecanlı oluyormuş :)

Sen de ona vur Sera.

Küçük, narin elleri; ince, zarif parmaklarıyla kerpeten gibi boğazımı sıktığında duyduğum çığlığın benim olduğunu fark ettim. Haykırışım saf ve derindendi.

Aynı anda benim ellerim onunkini açmak için hamle yaptıysa da ateş saçan gözleri ile avına odaklanmış timsah gibi bakıyordu ve boğazımı saran elleri açılmamakta kararlıydı. Bu kadar güçlü olabildiğine şaşırmıştım. Sanırım beynime yeterince oksijen gitmediği için gücünden fazlasıyla etkilenmiş olabilirim.

Sen de ona vur Sera. Haydi ama!

İç ses sanki normal zamanda onu çok dinliyormuşum gibi aşktan gözü dönmüş, kalbi kırık bir kız boğazımı sıkıyorken bana davranış suflesi veriyordu.

Onu motive eden şey öfke. O senden daha güçlü değil Sera.

Sırtımı duvara yaslamış, Ares ya da diğerlerinin hangi cehennemde olduğunu düşünürken elleri karşılık vermememle daha da sıkıldı.

Sende vur, hadi ama korkak şey.

Korkmuyordum. Sadece ona vurmak istemiyordum. Onun bir sebebi olabilirdi ama benim ona zarar vermemi gerektirecek bir nedenim yoktu. Yüzüme bakarak nefret dolu cümleler fısıldadığında tek yaptığım ellerini gevşetmeye çalışmaktı.

İnsanlar seni dayak yiyen kız olarak hatırlayacaklar. Seçimini yap Sera, bu küçük kızın seni alt etmesine gerçekten izin verecek misin?

Ben kimseye vuramam, dedim iç sese. Bu ilkellik. Bu arada belki o yorulduğu için belki de benim artık nefes alamadığım için daha güçlü engelleme çabamla, bir anlığına parmakları gevşese de ardından o parmaklar aynı şiddetle eski yerlerini aldılar.

İlkellik kendini savunamamaktır Sera. Vur ona.

Görüşüm gözlerimden akan istemsiz yaşlarla bulanıklaştığında, etrafımızda bizi durdurmak haricinde her şeyi yapan hatırı sayılır bir kalabalık vardı. Öyle durup izliyorlar, hatta sanırım kameraya alıyorlardı.

Gerizekalılar. Şimdi biraz kızgındım işte. İç ses son hamlesini de yapıp,

Sen Ares'in kızısın. Bu küçük kızın senin façanı bozmasına izin verme,

dediğinde sihirli cümleyi duyunca harekete geçen av köpekleri gibi sarsıldım.

Evet, Ares'in kızı bendim. Bu şapşal sarı kafa ya da Ares'in bana ait olduğunu kabullenmemiş herhangi bir kız bunu değiştiremezdi.

Biraz önce yerinden oynatamadığım parmakları sertçe ittim ve sağ elimle Gizem'in suratına, amacım yanağınaydı ama o kıpırdanınca tam olarak burnuna, okkalı bir tokat yerleştirdim.

İşte benim Sera'm. Aferin sana. Şimdi daha saldırgan olacak, hazır ol.

Tokatımla sersemledi ve bir kaç adım geri savruldu. İşgüzar kalabalıktan güçlü bir oo, sesi yükseldi. Hatta bir kaç alkış bile duydum sanırım.

Ne oldu? Umarım aleyhime oynadığınız tüm bahisler yanmıştır, sizi fırsatçılar.

Gizem, ilk şoku atlattıktan sonra nefreti bilenmiş bir halde, panter gibi üzerime atıldı. İçimden kontrolsüzce boşalan öfke seliyle karşıladım onu bu kez. O bana ulaşamadan göğsünü sertçe ittim ve artık savunan olmaktan çıkıp saldırıya geçtim.

SERSERi(Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin