SAVAŞ TANRISIYLA OYUN OYNAYAN KÜÇÜK KIZIN HİKAYESİ...(romantizm)
*6 Kasım 2016 1 milyon okunma sayisi!
İntikam isteyen iki kişilik bir mezar kazsın.(Konfiçyüs)
Geriye dönüp hatırladığım ilk şeyi sorsalar oyun derdim. Kimi zaman t...
Hatırlatma!Koyu ve italik yazılar Sera karakterinin iç sesidir.Ancak Sera zaman içerisinde bu sesle o kadar sık konuşuyor ki bir süre sonra başka biri gibi algılanıyor.H atta sesler zaman zaman 2'ye çıkıyor. Uyarmak istedim.Keyifli okumalar sevgili okuyucu...
Yeni kitabım Aşk Bulutlarin Üzerinde ye beklerim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sobe. "diyerek camdan içeri atladı.Start almak için Gonk sesi bekleyen atletler gibi halımın üzerinde bir dizi kırık beklerken kafasını kaldırdı ve gülümsedi.
"Diledin ve buradayım."
Başın yine derde girecek Sera.
Şaşkın şakın yüzüne bakıp ne diyeceğimi düşünürken kalkması için elimi uzattım.Öylesine yapılmış bir hareketti.Az önce duvara sarılarak pencereler arası yol yapan sevgilimin ihtiyacı olmayan bir tür refleks...
Ona uzattığım elimi tutarak beni bir milim sarsmadan ayağa kalktı.İki gündür kayıptı ve bana hiç haber vermemişti.Şimdi ise odamda ,tam karşımda duruyordu.,Alnına yapışan ıslak saçları, asimetrik yüzü ve tüm karizmasıyla bana bakıyor ve gülümsüyordu.
"Bir şey demeyecek misin?"
Evet,ona gitmesini söyleyebilirsin mesela.
Yanından kayar gibi geçip hala açık olan camı kapayıp perdeyi çektim.Zaman kazanmaya çalışıyordum sorusuna cevap vermeden önce.
Vuhu!Sera odana erkek aldın.Bir ilk daha.
İç ses bilincimin en derin yerlerinden naklen yayın yaparken ben daha yüzeysel şeyler peşindeydim.Yan dairede ne işi vardı mesela.Araması yeterliyken neden halımın üzerinde duruyor ve sular damlayan ıslak saçlarıyla bu kadar yakışıklı görünüyordu?Her kafası estiğinde evimde mi olacaktı?Eğer olmayacaksa alışmak istemezdim çünkü.
Sol eliyle alnına düşen saçları kulağının arkasına yerleştirirken alnında iki gün önce açtığım yarayı sarmak için kullanılmış ince bir bandaj vardı.
Artık iyileşmeye başladığına gör yenisini açabilirsin.
Zihnimde dönen tilkilerden bihaber bana doğru bir adım attı.Parmağını tam da gözümün önünde şıklatıp,"Hey !Bende misin?" dedi.
Onlarca senaryo arasından , içimden en çok geçen ikincisinde karar kılıp(birincisi yumruk atmaktı)ona yakşaltım var gücümle sarıldım.
"Nerelerdeydin serseri?"
Gerçek bir sorudan ziyade özlem cümlesi ağırlığındaydı.
"Serseri mi?Bakıyorum sen de ad takmaya başlamışsın."
Ses tonundan yeni adını sevdiğini fark etsem de sordum:
"Hep sen mi yapacaksın?Hem benimkiler ,senin bulduklarından daha isabetli."
