19 - Acıma(Sız)

5.6K 225 11
                                    

Selam selam selaammmm..

Yine geciktim biliyorum ama iki okul ile birden uğraşıyorum olaylar biraz karışık. Her akşam uzun uzun ders çalıştığım için yazmaya ne akıl nede fırsat kalıyor arkadaşlar biliyorum bekletiyorum bunu bende sevmiyorum ama affedin.

Multide mihsinn 💞

Snapchat- hmymrem yazarınızı buradan takip edebilirsiniz canlar

İyi okumalar...

______________________

İnsan bazen bazı şeylerin farkına geç varırdı. Bazen bir şeyin acı olduğunu anlamak için ona dokunmak gerekirdi. Dokunmak, acıyı hissetmek, ateşler içinde kavrulmak...

Mihsin Şahzade yapmıştı bunu yanlız bir terslik vardı. Genç kıza tattırmıştı bunu. Genç kıza acıyı tattırmış, sonra kendisi yanmıştı. İkisinide ateşe atmıştı. Kaderleri onları çıkmaz sokakta birleştirirken onlar karanlıkta birbirini görmüyordu. Işığıyla göz kamaştıran güneş onlara doğmuyordu.

Oysaki bir nefes kadar yakındılar.

Mihsin tam genç kıza yaklaşma girişiminde bulunacakken masanın üzerindeki telefon çalıp sessizliği bozmuştu. Elleri sinirle İris'in arkasındaki tezgahı sıkarken dişlerini gıcırdatıyordu, İris ise hayal kırıklığıyla heyecandan kasılan kasları kendini bırakmış. Tezgahtan destek almıştı.

"Ne var?"

"Ee.. Mihsin Bey, bugün diğer şirketin avukatı geldi. Sizinle konuşmak istedi ama burada olmadığınız için geri dönmek istedi. Neyseki durdurduk ve bekletiyoruz efendim ne zaman gelirsiniz?"

"Geliyorum Serap." gömleğini yerden alıp sıkıntıyla baktı. Sarımsaklı yoğurt olmuştu. Böyle hayatta dışarıya çıkamazdı.

"O kimdi?" karşı taraftaki kadın sesini duyan genç kız dudaklarını dişleyerek sormuştu bu soruyu. Dudakları istemsizce hareketlenmiş beyninin içinde dönüp dolaşan tilkilerin istediğini sormuştu.

Aceleyle birşey demeden evden üstü çıplak halde çıkan genç adamın arkasından şaşırmış bir şekilde bakakaldı genç kız. Kendine kızdı. Cevap vermeye tenezzül bile etmemişti!

Düşünceli bir şekilde yemeğini yiyen genç kız, bulaşıkları makineye dizdikten sonra sandalyenin üzerindeki gömleği eline aldı. Burnunu siyah gömleğin yakasına yaklaştırdı. İlahi kokuyu ciğerleri sınırlarını zorlayana kadar içine çekti. Dolan gözleri görüşünü bulanıklaştırırken dizleri üzerine çöktü.

Geçmişin anıları gözünün önüne geldiğinde yanaklarından akan sıcaklıkları hissetti. Geçtiği yerleri yakıp kavuran sıvı İris'in yaralanan kalbine indi. Acıyla burkulan, çizilen, ihanete uğrayan İris ortada kalmıştı.

Sıfır noktasındaydı. İki uçurumu birbirine bağlayan eski köprünün ortasındaydı. Siyah tarafta Mihsin, beyaz tarafta ise başka bir hayat vardı. Başka bir yol, başka bir hayat, başka bir gelecek...

Sessiz sessiz ağlamaya devam eden genç kız kollarındaki dikiş izlerine baktı. Zordu.. çok zordu.. Affetmek zordu. Kalbi ağrıyordu genç kızın. Yüreği git dese ağzı susturuyordu. Kalbi sev dese gururu ona tepeden bakıyor, işkencenin izlerini gösteriyordu.

Bitiyordu genç kız zira genç adam bu seferde kalbini hedef almıştı.

*********

Odasında bekleyen avukatla detayları uzun uzadıya konuştuktan ve karşı şirketin ondan maddi birşey alamayacağı konusunda bilgi aldıktan sonra davayı açmışlardı.

Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin