Selam sosisler!!!
Bölüm 5 gün sonra geldi. Kusura bakmayın biraz tembellik yaptım ama çabucak yazıp yayımladım. Yorum yapın lütfen votedan çok yorumlarınız beni daha çok sevindiriyor.
Pelin söylemese 1 haftaya zor gelirdi de neyse.
Multide, Mihsin.
İyi okumalar...
_____________________________
"Ölecektim." gözlerindeki yaşları koluna silip çıplak ve kirli "Ölecektim." gözlerindeki yaşları koluna silip çıplak ve kirli ayaklarıyla gaza biraz daha yüklendi. Hayatında ilk defa ölümün pençesinden kurtulmuştu. Cesaretli olup ona bir oyun oynamış kendini bu eziyetten kurtarmıştı. Burnunu çekip direksiyonu daha sıkı kavradı. Kurtuluyordu işte.
2 haftalık eziyet bitiyordu.
Araba kullanmayı bilmeyen genç kız arabayı bir kaç kez stop ettirdikten sonra alışıp, otomatik vitesli arabayı sürmeye devam etmişti. Yakıtın yeterli olup olmadığına baktığında bitmek üzere olduğunu gördü. Endişeyle ne yapacağını düşünürken, önünden bir arabanın yaklaştığını gördü. Karanlık havada bir tek farlar gözüküyordu ve bu genç kızı daha çok ürkütüyordu. Daha çok gaza yüklense de araba gittikçe yavaşlıyordu.
"Allah kahretsin! Bitecek zamanı mı buldun!" ağlayarak arabayı ilerletmeye çalışırken araba sonunda durmuştu. Ona doğru yavaş bir şekilde gelen araba iyice yaklaşmıştı. Aceleyle arabayı karıştırmaya başladı ve torpidoda siyah bir silah buldu. Zangır zangır titreyen vücuduyla dik bir duruş sergileyip elindeki silaha baktı.
"Sadece.. güvenliğim için. Kendimi korumak için." hıçkırarak ağlamaya başlarken kafasını koltuğa sertçe yasladı. "Ben kimseyi öldüremem.." önündeki arabadan yüzünü görmediği iri bir cüsse indi ve ona öylece bakmaya başladı. Beş adım uzağındaki adamın yüzünü görmeye çalışıp gözlerini kıstı ama beyaz farlar sayesinde hiçbir şey görememişti.
Silahı elbisesinin hangi tarafına saklayacağını düşünürken torpidoda duran siyah lastikle gözleri kesişti. Bir süre baktıktan sonra adamı kontrol ederek lastiği elbisenin bacağını kapatan kısmına sıkıca bağladı ve silahı sıkıştırdı. Elbisesiyle bacağını sakladı ve kalbi boğazında atarken arabanın kapısını açtı. Çıplak ayakları soğuk asfaltla buluşurken titrek bir nefes aldı.
Kapıyı kapatmadan ayakta öylece durdu ve karşısındaki adama baktı ama hala yüzü gözükmüyordu. Ellerini gözünü arabanın farlarından korumak için gözlerine siper etti. Soğuktan moraran ve sürdüğü rujdan eser kalmayan dudaklarını yaladı.
"Kimsin?" Tanımadığı adama olan korkusu kendisini belli ederken, adamın ona bir şey yapmaması için içinden dualar ediyordu. Zira yağmurdan kaçarken doluya tutulmak istemiyordu.
Dolunun tam ortasından kaçmaya çalışırken diyelim şuna.
Ona doğru atılan adımla genç kızda bir adım geriledi.
"Sana kimsin dedim!" İris'in sesi ormanda yankılanırken adam ona doğru hızlı adımlar attı ve İris'in şaşkın ve korkak bakışları arasında hareket etmemesi için kollarını tuttu. Adamın sarı uzun saçlarını ve koyu mavi gözlerini inceleyen genç kız yutkundu ve kollarını çekmeye çalıştı. Adam kollarını kelepçe misali sararken bacağındaki silahı almak için çaba sarf ediyordu (yazar burada tıkandı sallıyorum bir şeyler)
"İris!" arkasından gelen kükremeyle hızla arkasını döndü ve onlara doğru koşarak gelen adama baktı. Şaşkınlıkla irileşen gözleriyle Mihsin'e bakıyordu. Yanlarına ulaşıp Mihsin'in onu kendine çekmesine izin vermeden sarışın adamın arkasına saklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|
Novela Juvenil-Kitap diğer kitaptan bağımsızdır. Genç kız, adamın kollarından tutup kendine çevirmesiyle gözlerini sıkıca yumup gelecek darbeyi bekledi ama onun yerine kendisine yoğun duygularla ve pişmanlıkla bakan yeşillerle karşılaştı. İşte bundan sonra Mihs...