Selam millet!
Yeni bölümü 2 saatte sile yaza sile yaza bitirdim. Kendimi aşarak 2000 kelime yazdım alırım bir alkış.
Multide, Sude adlı bir okuyucumun kitap için yaptığı kapak var. Teşekkürler birtanem... Bu arada bana hikaye ile ilgili yaptığınız kolaj, caps, kapak vs. resimleri atarsanız bende onu büyük bir zevkle multiye koyarım.
Pelin için erkenden yazıp yayınladığım bölümü keyifini çıkara çıkara okuyun.
İyi okumalar...
_____________________________
Kızın cevabına tepkisiz kalan adam kolları arasındaki kızla biraz öyle durdu ama birden gelen öfke nöbetiyle, yüzü gerildi.
İşte yine başlıyorduk...
Genç adamın yüzünün gerildiğini gören İris korkarak kolları arasından çıkmaya çalıştı ama Mihsin onu gittikçe daha çok sıkıyordu.
"Mi- mihsin..." ne yapacağını bilmeyen genç kız dudaklarını kemirdi ve ellerini nereye koyacağını bilmeden genç adamın kirli sakallarının üzerine yerleştirdi. Sinirden burun delikleri büyüyen genç adam bu sefer kızın kalbini durduracaktı.
"Da- dayanamam... Bu.. Sefer kaldıramam..." Kızın belini kırarcasına saran genç adam tezgaha bir yumruk geçirdi. İlaçlarını almadığı için öfkesini kızın üzerinde yatıştıran Mihsin yapmak istemiyordu.
Bu sefer içindeki İblisi engellemeye çalışacaktı.
Belindeki acıyla gözleri yaşaran kız nefes alamıyordu. Genç adam onunla bütünleşmek istercesine sıkıyordu.
Zorlukla ciğerlerine hava doldurmaya çalışan genç kızın astım hastası olduğunu unutan genç adam onu bırakıp mutfak dolabına bir yumruk geçirip dolabı kırdı.
Gözlerini yerde astım krizi geçirip şiddetli bir şekilde titreyip moraran kıza çevirdiğinde, öfkeyle karışık korkusuyla kızın ilacından koyduğu dolabı açtı ve bir tane çıkardı.
Belinden neredeyse düşen eşofmanını umursamadan mutfağa girdi ve yerde hareketsizce yatan ve ağzını açmış bir umut ufacık bir nefes almaya gayret eden kızın yanına çöktü ve ağzına sayısız kez ilacını sıktı.
Rengi normale dönmeye başlayan genç kız baygın bir şekilde yerde yatarken, genç adam eğilip kızın hızlı nefes alışverişlerini dinledi.
Tutamamıştı kendini işte! Yine içindeki İblis bir şeylere zarar vermişti!
Kızı yanına almasının sebebi de zarar vermek değil miydi zaten?
Kendi kendine sorduğu soruya bir cevap bulamazken düştüğü bilinmezliğe sinirlendi ve kendine sağlam bir tokat attı. Bu bilinmezlikte fazla kalırsa içinde kaybolmaktan korkuyordu.
Bu kıza karşı hiçbir şey beslememeliydi!
Zira bu biraz trajikomik olurdu. Düşünsenize babasını öldüren kadının kızını kaçırıyor kıza günlerce eziyet ediyor ama birden kendini vıcık vıcık bir aşkın ortasında buluyor...
Genç adam buna kahkahalarla gülerdi ama karanlık odaya, siyah perdeler arasından kendini gösteren küçük bir ışık hüzmesi, Mihsin'in dikkatini çekmese de kalbinin etrafındaki taşları yerinden milim oynata bilmişti.
Yorgun bir şekilde kızın yanına çöken Mihsin onu daha yakından inceleme fırsatı bulmuştu. Uzun kirpikleri, biçimli kaşları, dik burnu ve dolgun dudaklarını izledi. Koyudan sarıya doğru giden saçlarına uzattı elini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|
Novela Juvenil-Kitap diğer kitaptan bağımsızdır. Genç kız, adamın kollarından tutup kendine çevirmesiyle gözlerini sıkıca yumup gelecek darbeyi bekledi ama onun yerine kendisine yoğun duygularla ve pişmanlıkla bakan yeşillerle karşılaştı. İşte bundan sonra Mihs...