27 - Ölüm Saati

4.3K 174 20
                                    

Merhaba fındıklar fıstıklar.

Finale az bölüm kaldı. Kitabı hemen bitirmeyeceğim tabiki ama çok uzayıp kaka olmasını istemiyorum. Bu kitabıda bitirip yeni bir kurguyla başlayacağım.

Multide, İris.

İyi okumalar...

_____________________________

Gözlerini kapattığı anda kendisi bir kabusun içinde bulmak Tanrı'dan mıydı yoksa Şeytan ensemizde mi dolaşıyordu? Hissediyorum onu. İşte tam arkanda... Sen de hissediyor musun? Onun kan kokan nefesini...

Düşman uykudayken iş başına geçmek akıllıcaydı. Aynı zamanda deliceydi. Hangi aptal Mihsin Şahzade'nin arkasından iş çevirebilme cesaretinde bulunabilirdi ki? Bu işe kalkışan Serap ise ya yerin dibini boylayacak ya da şaha kalkacaktı.

Ortası yoktu.

Şirketin en altında bulunan bodrumun penceresine ulaşınca yere çömelip elindeki demir kesen testereyle çok dikkat çekmeyecek şekilde kesmeye çalıştı. Uzun süre geçtikten sonra sonunda küçük pencerenin demir korumalarını çıkarabilmişti. Pencereyide zorlayarak açtıktan sonra artık içeri girebilirdi.

Saatinin zamanlayıcısını 5 dakikaya kurarak hızla pencereden içeri sızdı. Yumuşak bir düşüşle bodruma ulaştığında elindeki fenerle karanlık odayı aydınlattı. Kullanılmayan bilgisayar, hesap makineleri, dosyalar, kağıtlar derken çıkış kapısını görmüştü. Koşar adımlarla kapıya ulaştı ve açmayı denedi. Ama tahmin ettiği gibi kilitliydi. Elindeki maymuncuğa yalvaran bakışlar attı. 5 dakika sonra hacklenen kameralar devreye girecekti ve yaklaşık 4 dakikası kalmıştı.

Hızlı hareketlerle maymuncuğu kilide soktu ve seri bir şekilde döndürmeye başladı. Rasgele yaptığı hamleler sonuç bulmuş kapı aralanmıştı. Bodrum katından çıkarak merdivenleri kullandı ve giriş katına ulaştı. Danışmanlığın ordaki asansörü kullandı ve 32'yi buldu. Şirketin kameraları 5 dakikalığına devre dışıydı ama bu asansör hariç diğer asansörler aktifti bu yüzden büyük eşya asansörünü kullanmıştı.

Asansör durup kapılar açıldığında yanlızca 2 dakikası kalmıştı. Karanlığı elindeki fenerle aydınlattı ve Mihsin'in odasına doğru koşar adımlarla gitti. Odanın yedek anahtarını alıp kapıyı açtı ve içeri girdi.

Kilitli çekmeceyi elindeki çekiçle kırmaya başladı. Kilidi parçaladığında tasarımların olduğu siyah dosyayı aldı ve apar topar geldiği yerden geri gitti. Ama kameralar Serap çıkmaya 6 saniye kala aktifleşmişti.

*********

Yağan yağmur genç kızı iliklerine kadar titretirken, kıvırcık saçları yüzüne yapışmıştı. Alev'i gömdükten sonra aramalarına cevap vermeyen, mesajlarını görüpte sallamayan Bahadır'ın evinin yolunu tutmuştu sinirli bir şekilde. Bu sırada aklına türlü türlü şeyler gelmişti tabiki.

Psikopat şizofren bir eski sevgilisi tarafından rehin alındığını bile düşünmüştü.

Sağanak yağan yağmur onu sırılsıklam etmişti ama sonunda gök gürültüleri eşliğinde eve ulaşmıştı. Bahadırın şato gibi evi kapalı hava ve yıldırımlar eşliğinde korku saçıyordu.

Kapıyı bir kaç kez tıklatsada açan olmadı. Genç kız ağrıyan belini tutarak eğildi ve paspası kaldırdı. Anahtarla karşılaşınca gülümsedi.

"Zeki sevgilim benim." anahtarı deliğe sokup çevirdi ve kapıyı araladı. İçeri girdi ve çamurlu ayakkabılarını kapıda çıkardı.

"Bahadııırr ben geldimm.." mutfak kapısını araladı. Temiz ve derli topuydu. Kapıyı kapatıp salona doğru gitti. Girdiği gibi gözleri gri tay tüyü koltuğun üstündeki kırmızı kadın çantasını gördü. Yavaş adımlarla çantaya inanmak istemezcesine yaklaştı ve gözlerini ovuşturdu.

Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin