Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|

29 - Ölümsüz Mavi

Merhaba MYT ve hayalet okuyucular.

Yeni bölüm biraz geç geldi üzgünüm. Bazen tıkanıp kaldığım yerler oluyor bunun için geç geldi bölüm.

Çok uzatmayacağım. Sizi seviyorum 😘😘😘

Multide Mihsin.

İyi okumalar..

__________________________________

Eve gelen polisler etrafı inceleyip birkaç soru sorup gittiklerinden sonra İris eşyalarını çoktan toplamaya başlamıştı bile. Ev kiralık ve eşyalı olduğu için pek zorlanmadı. Kendine ait sadece kıyafetleri vardı zaten.

Kiracısına bu ayın bitmemesine rağmen kirayı tamıtamına ödedi ve anahtarı teslim edip bavullarını alarak çıktı. Kapının önünden taksiye bindi. Nereye gideceği hakkında hiçbir fikri yoktu. Ceren'in numarasını tuşladı ve adresi soran taksiciye eliyle bir dakika dedi.

"İris?"

"Selam Ceren."

"Selam ne oldu? Neden gelmedin bugün?"

"Evime hırsız girdi bende apar topar bavullarla çıktım evden. Birkaç gün sende kalabilir miyim?"

"Birde soruyor musun kızım? Tabiki! Adresi mesaj atıyorum. Yanlız ben şirketteyim. Anahtar -Koltigin altinda jfkdşfjel- kapıda asılan çiçeğin arasında."

"Tamam canım. Teşekkürler." telefonu kapattıktan sonra telefona gelen mesajdaki adresi taksiciye verdi ve arkasına yaslandı. En azından ev sorununu kolayca çözmüştü. Ama bir sorun daha vardı. Mihsin.

Mihsin'i aradı. Ama telefon bu sever ulaşılamıyordu. Ceren'e gelince sorardı. Zira Mihsin onu hiç bu kadar uzun zaman habersiz bırakmamıştı.

Adresin önünde durduğunda ücreti ödedi ve 2 katlı şirin evler olan siteye demir kapıyı açarak girdi. Bir kaç ev geçtikten sonra 'No 29' yazısını gördü ve tam oraya doğru yönelecekken bir ses onu durdurdu.

"Sahibi bu saatte evde olmaz." kafasını yan tarafa çevirdi. Yaklaşık 17 yaşlarında sarışın bir çocuktu. Tek kolunu duvara yaslamış genç kızı arsızca süzüyordu.

İris kendinden yaşça küçük oğlana gülmemek için yanaklarının içini ısırdı.

"Ödevlerin yok mu senin?"

"Güçlü parmaklarımı daha zevkli şeyler için kullanmayı tercih ederim." diyerek bir gönderme yaptı ve dudaklarını seksi sandığı şekilde yaladı. O anda İris tam cevap verecekken havadan bir topuklu ayakkabı fırladı çocuğa doğru. Anında kendini diğer tarafa atmıştı refleks olarak.

"Mustafaaaa!" İris şaşkınlıkla bağıran kıza korkuyla baktı. Kızgın bir boğa gibiydi.

"Abla?" çocuğun sesi o kadar titrek ve endişeli çıkmıştıki İris konunun ciddiyetini gözden geçirmişti.

"Abla ya abla! Küçücük pipinle kendinden büyüklere sallamaya utanmıyor musun ulan?! Çabuk geç içeri!"

"Abla küçük müçük ayıp oluyor hee." diğer ayakkabısınıda atmaya yönelen Ebrar kardeşinin içeri geçmesiyle İris'e mahçup bakışlar attı ve yanına gitti. Aralarına giren bordan boya iki evin arasına geçmiş bir çit vardı sadece.

"Merhaba. Kardeşimin kusuruna bakma ağır ergendir kendisi." İris karşısındaki sarışın, kırmızı yanaklı beyaz tenli kızı süzdü. Gözleri kahverengiydi. Üstünde vücudunu kusursuz bir şekilde saran açık mavi bir elbise vardı. Ve tek ayağında da pudra rengi açık bilekten bağlamalı ayakkabısı.