Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|

26 - Yasak

Selamlar!!!

Pek olaylı bir bölüm olmadı aslında, o yüzden pek içime sinmedi ama birdahaki bölüm brezilya dizisi gibi olucak 😂😂

Doğum günümü kutlayan MYT tayfaya teşekkürler. Ebrar'm özellikle ve diğer MYT tayfası

İyi okumalar

____________________________

Seks, belirli bir olgunluğa gelmiş ve partnerini bulmuş varlıkların vazgeçilmezi. İster hayvan ister insan, iki canlı grubununda yaşayacağı kaçınılmaz birleşme. Benliğiniz ne kadar bundan çekinsede, hormonların bir anlık isteğiyle herşey bir anda tepetaklak olur ve beyninizi istediği şekilde yönlendirir. Mantık koşarak uzaklaşır.

Şimdi İris'nde aynı şekilde mantığı koşarak uzaklaşmış, cümleler ağzından çıkıp tepesinde birleşerek kocaman bir soru işareti oluşturmuştu. Konu seks değildi, ağzından çıkanı kulağının duyup duymadığıydı genç kızın.

"Herneyse unut gitsin." Odadan çıkıp giden genç kızın ardından bakakalan Mihsin bu fikir ilk önce şaşırtıcı gelsede eğlenceli olabileceğini düşündü ve kirli sakallarını sıvazlayarak gülümsedi. İris ile konuşmadan önce saklandığı kabuğundan çıkmasını bekleyecekti.

Genç kız odasına girip kapıyı kapattı ve sırtını yasladı. Kızaran yanaklarını defalarca tokatladı.

"Ne yaptım ben ya? Resmen gel beni becer dedim adama." yüzünü yerin dibine gömmek mümkün olsaydı terreddürsüz gömerdi genç kız. Hatta tümüyle yerin dibine girmek isterdi. Kendini kendisi yüzünden basit hissetmişti. Kafasının içinde dolanan sürtükten ne farkı kalmıştı.

Beni karıştırma kızım! O senin orospuluğun. Tabi dayanamadın bir parmağa iki dakikada saldın yelkenleri suya. Hayır yani senin dediğini ben bile demem.

Derin nefesler aldı genç kız. Elleriyle sıcaklayan gerdanını yelledi.

"Allah cezanı versin İris." Oturduğu koltuğa gömüldü ve biraz tavanla bakıştı. Sonra perdenin ardındaki sevgili patronuna baktı. Keyifli görünüyordu. Gamzelerini ilk defa bu kadar uzun süre izleyebilmişti.

Tabiiki bu süre Mihsin kafasını çevirip ona bakana kadardı hemen toparlanıp önündeki dosyaları incelemeye başladı. Arada Mihsin'e kaçamak bakışlar atıyor kendisini kontrol ediyor mu diye bakıyordu. Onunla ilgilenmediğini görünce hayal kırıklığıyla işine döndü.

Elinde bilmem kaçıncı dosyayı bitirip diğerlerinin yanına koydu. Sonra poposunun yapışıp terlettiği koltuktan kalktı ve belini bir kaç kez esnetti. Uzun saçlarını kalemle topuz yaparak yukarıdan dağınık bir şekilde tutturdu. Kalçasını masaya yasladı ve elinde yan taraftaki dosyadaki cümleleri bilgisayardaki world dosyasına yazmaya devam etti. Saat 8.45'e geliyordu. Odanın kapısı açılıp Ceren elindeki sıcak kahve ile gelince, İris işini bir kenara bırakmış Ceren'e gülümseyerek baktı.

"Sabahtan beri çalışıyordun, enerjiye ihtiyacın olabileceğini düşündüm." dedi ve elindeki kahveyi masaya bıraktı.

"Saol canım. Gerçekten ihtiyacım vardı. Öğle yemeğine de çıkamadım." dedi ve kahveden ufak bir yudum aldı.

"Önemli değil kız kardeşler bugünler içindir ve daha kötüleri de." ikiside birlikte güldükten sonra Ceren ile vedalaşıp işine geri döndü. Şirkette sadece kendisi kalmıştı ve bir dosya bekliyordu onu. Kalem elinden kayıp yere düşünce elini almak için kaleme götürdü fakat kolu kahve dolu karton bardağa çarptı. Eteğine dökülen kahve onu yerinden sıçratmıştı. Neyseki çok sıcak değildi.