Son kez merhabalarr.
Final bölümüne Sude ile başlamak ne alaka diyeceksiniz belki ama benim için İris ve Mihsin'den sonra gelen karakter Sude idi. Ona farklı bir hayat hikayesi yazmıştım devam ettirmek istedim burada da farklı bir şekilde.
İyi okumalarrr..
__________________________________Bankın soğuk tahtasını bacaklarında hissetmek ona rahatsızlık versede hala sıcaklığını koruyan ellerini bacaklarına sürtüp kabarık saçları üzerindeki beresini düzeltti. Sıcak nefesini soğuk havaya üfleyerek beklemeye başladı.
7 ayda değişen şeyler olmuştu elbette. Mesleği bırakmıştı. Bunun nedeni kendine bile artık yararı olmayışıydı. O gün deniz kenarında bankta yanlız otururken karşılaştığı çocuk ona sınırları dışına çıkmak ne onu öğretmişti. Kalbinin kapılarına kilit vurmuştu ama kalın duvarlarını zor da olsa yıkabilmişti.
Aşk denen dersten geçmişti gözü yaşlı. Yüreğinde bıçak izleriyle.
İşte o kendinden yaşca küçük çocuk ona bunları yaptırabilmişti. Kendisini onun hayatına sokmayı başarabilmişti.
Deli Deniz
Diye içinden geçirip gülümsedi genç kadın. Aşk değildi bu. O kadar şeyden sonra liseli birine kendini kaptırmamıştı tabiki. Sadece vakit geçiriyordu.
Önünde beliren siyah botla kafasını kaldırıp karşısında genişçe sırıtan surete baktı.
"Beklettin liseli."
"Mezun oldum yavrum ben yaa.." yanına oturup ellerini birbirine sürten çocuğa baktı tersçe Sude.
"Gevşek."
"Bunak."
"Ergen."
"Menopoza girdin herhalde teyze."
"Ben yaşlı değilim ablacım sen fazla küçüksün." Sude kafasındaki berenin alındığını hissedince üşüdüğünü hisseti.
"Saçların yeter sana kıvırcık. Bu yakışıklı üşümesin." diyip ayağa kalkan Deniz'in arkasından yürümeye başladı karları yara yara.
Aradan geçen zaman diliminde hiç konuşmayan Deniz'e baktı. Gözlerini yere düşürmüş, düşüncelere dalmıştı.
"Dökül."
"Gidiyorum." çok gecikmeden gelen cevaba karşın bişey yapmadan yürümeye devam etti genç kadın. Ama deli Deniz'i arkasında kalmıştı.
Geriye dönüp baktı Sude. Ona gözleri dolu dolu bakan Deniz'i gördü.
"Gelsene." diyip sertçe yutkundu genç kadın. İfadesi değişmemişti. Duvar maskesini taktı.
"Gidiyorum Manolya."
"Ne zaman?"
"Fark eder mi? Gidiyorum işte."
Önüne gelen saçlarını geriye itip tekrar yürümeye başladı Sude. Arkasından gelen adım seslerini duyuyordu. Elinin pantosunun cebinden zorla çekilip sıcak tene temasını hissetti.
Elini tutan çocuğa baktı. Şimdi parmakları kenetlenmişti.
"Nereye gideceğimi sormayacak mısın?"
"Merak etmiyorum. Yine kapımda uyuyup kalacaksın." Deniz'in acı tebessümü gözünden kaçmamıştı. Ne? Gerçekten gidiyor muydu yani?
"Sana sarılmak istiyorum Manolya." fısıltıyla konuştuğunda Sude yine tepkisizdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/53208971-288-k88633.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Yasak Tonu |Zor Aşk Serisi 2|
أدب المراهقين-Kitap diğer kitaptan bağımsızdır. Genç kız, adamın kollarından tutup kendine çevirmesiyle gözlerini sıkıca yumup gelecek darbeyi bekledi ama onun yerine kendisine yoğun duygularla ve pişmanlıkla bakan yeşillerle karşılaştı. İşte bundan sonra Mihs...