Anime Replikleri

Gintama - Sakata Gintoki 2

"Sen benim alevimi söndüremezsin. Ne kadar denersen dene başaramazsın. Benim içimde özel bir çakmak var, asla söndürülemeyecek bir çakmak... Onlar olduğu sürece ne kadar söndürürsen söndür her seferinde tekrar alevleneceğim..."

"Sake süper bir şey. Bir süreliğine bile olsa, tüm sorunlarını unutabiliyorsun ama yarın olunca yine hatırlamak durumundasın ve dün gecekinden çok daha acı oluyor. Dertlerinden kaçamazsın özellikle de gerçekten unutmak istediklerinden."

"Bir kadının hayallerini gerçekleştirmek için biriktirdiği parayı çalmak... Parasını çalabilmek için evlilik vaadiyle kandırıp duygularıyla oynamak... Böyle şeyler yapmakla şeytan olunmaz. Size gerçek şeytan nasıl olurmuş göstereceğim."

"İhtiyacımız olan şey bu, kalsiyum! Kalsiyum olursa her şeyin üstesinden gelebilirsiniz. Testlerde başarısız mısınız? Ailenizle kavga mı ettiniz? Ya sevdiğiniz kız? Tahrik edici o koku..? Kalsiyum olursa tüm sorun çözülür!"

"Şu gökyüzüne bak... Yağan su damlası yerine KAN olsa ne fark eder ki? İster bardaktan boşalırcasına yağsın yağmur, ister ufak bir çiselti, isterse de yağan KAN olsun... Hepsine dayanırım! Ama bir kadının göz yaşlarına dayanamam..."

"Bir kadının hayallerini gerçekleştirmek için biriktirdiği parayı çalmak... Parasını çalabilmek için evlilik vaadiyle kandırıp duygularıyla oynamak... Böyle şeyler yapmakla şeytan olunmaz. Size gerçek şeytan nasıl olurmuş göstereceğim."

"Herkesin bir duvarla karşılaştığı zamanlar olacaktır ve o zamanlarda her şeyi bırakıp kaçmak isteyecektir. Ama bu tür zamanlarda unutmaman gereken bir şey var içindeki ruh her zaman o duvarı yıkmak için bir şeyler yaratmaya çalışacaktır."

"Dinleyin! İhtiyacımız olan şey, bu! Evet kalsiyum! Yeterli kalsiyumumuz varsa, her şeyi yapabiliriz! Sınavlarla problem mi? Ailenizle tartışma mı? Hoşlandığınız kız mı? Kötü mü kokuyorsunuz? Eğer kalsiyum değeriniz yeterliyse, bunların hepsi çözülebilir!"

''Sake, müthiş bir şey... Tüm dertlerini bir an için bile olsa unutabiliyorsun. Ama yarın hepsini hatırlayacaksın, hem de bir önceki geceye göre daha acı verici olarak... Böyle şeylerden kaçarak kurtulamazsın. Özellikle gerçekten unutmak istediğin şeylerden... ''

"Yaptığın hava durumu tahminlerinin doğru olup olmaması umurumda değil. Ben sadece senin gülümseyişini görmek istiyorum. Gülümseyişini gördüğümde her türlü zorluğa karşı gelebilecek gücü buluyorum içimde. Program yaptığın kanalı izlememin tek sebebi bu. Her gün sıkılmadan... Bu sefer sıra bizde. Gülümsemeni geri getirmemize izin verir misin?"

"Yeryüzüne çıkınca özgür olacağını mı düşünüyorsun? Senin gibiler, nereye giderse gitsin asla özgür olamaz. Sonuçta, insanlar yeryüzü denilen kafese tıkılmış. İçeride ya da dışarıda olmanın bir farkı yok sadece genişlik ve darlık meselesi. Kafesin çok dar olduğunu düşünüp, dayanamayanlar asla özgür olamaz. Gerçekten hapsolmak istiyorsan kalbinin etrafına set çekmelisin."

"Bana yine kaçmamı falan söyleme... Tüm yükü kendin omuzlamaya mı çalışıyorsun? Bu kadar uzak davranma! Gözyaşları içinde yardım iste. Sümüklü burnunla bana yaslan. Ağlamak istediğin zaman ağla. Gülmek istediğin zaman gül. Çirkin bir suratla ağladığında senden daha çirkin bir suratla ağlayacağım. Karnına ağrılar girecek kadar güldüğünde senden daha çok güleceğim."

"Kadınların zincirlere bağlı bir şekilde servis yapmasından zevk alamam. Gözyaşları içinde servis yapılan bir içkiden zevk alamam. Bana yüzlerinde gülümsemeyle servis yapacaklarsa ihtiyar kadınları tercih ederim. Herkesin içip, gülebileceği vahşi kabare barı kızlarını buraya tercih ederim. Ucuz içki içip , aya bakabileceksek kadınların , şarabın , çatının olmadığı boş bir alanı buraya tercih ederim. Bir kadının gözyaşları içerken hiç hoş olmuyor."

"Biraz güneşlenmek için dışarı çıkıyorum. Hayatını bu karanlık yerde yaşadıktan sonra herkesin unuttuğu güneşi! Nerede olursan ol,ne kadar korkarsan kork güneş yerinde. Senin güneşin bulutlarla örtüldüğünden göremiyorsun. Ama gökyüzünü izlemeye devam edersen, bir gün bulutların açıldığını göreceksin. Bu yüzden onu gözden kaybetmemek için gökyüzüne bakmayı asla bırakmamalıyız. Dik durmalı, göğe bakmalı ve hayatını yaşamaya devam etmelisin!"

"Kadınlar seni asla bu oyundaki gibi takip etmez. Dünyanın en güzel kızı bile os*rup, s*çar. Aslında yaşlanır ve çirkin bir patrona dönüşür. Birini seviyorsan tüm bunları kabullenmeye hazırsın demektir. Aşk, tüm bu acımasız gerçekleri kabul etmene yarayacak ilüzyonu yaratan kararlılıktır. Böyle ruhsuz bir programın yarattığı şeye aşık olup, patrona, insanlara ve gerçeklere sırtını dönenlerin aşk hakkında konuşmaya hakkı yoktur..."

"Dinleyin! Diyelim çok çilekli süt içtiniz ve gecenin bir vakti tuvaletiniz geldi. Fakat yatağın dışı soğuk, kalkmak istemiyorsunuz ama altınıza yapmak üzeresiniz. En sonunda gitmeye karar veriyorsunuz. Tuvalete koşup işiyorsunuz. Sanki tüm hayatınız boyunca bu anı beklemişsiniz gibi düşünüyorsunuz. Fakat sonra farkediyorsunuz ki orası tuvalet değil, sizin yatağınız! O ıslaklığın ılık sıcaklığı, söndürülmesi güç bir ateş gibi yayılıyor! Durmuyorsunuz. Durduramıyorsunuz! Bahsettiğim şey bu işte. Bu çilekli sütün gerçekleri! Anladınız mı?"

"İçimde, kalbimden daha önemli bir organ var. Siz göremiyorsunuz ama ben onun başımdan bacaklarıma doğru hareket ettiğini hissediyorum ve içimdeki varlığı biliyorum. Benim ayağa kalkıp ileri yürümemi sağlayan şey o. Böylece ileriye doğru, titremeden yürüyebiliyorum. Burada durursam, parçalanacakmış gibi hissediyorum. Ruhum parçalanır. Bu benim için, kalbimin atmasından bile daha önemli."

"Hala anlayamıyor musun ? Feda ettiğin bazı şeyler çok önemliydi. Arkadaşlarını mı terk ettin? Hayır! Arkadaşlarını kaybetmekten korktun. Yalnız mı savaştın? Hayır! Başından beri yalnız olunca yalnızlık acısı çekmeyecektin. Benliğini mi terk ettin? Hayır! Sebep olduğun ve çektiğin acılardan kaçıyordun. Sen sadece bir korkaksın! Şu kız senden kat be kat güçlü. Bir korkağın icabına bakmak için başka bir korkak yeterlidir. Ben sana yeterim." (Gintoki Jiraia'ya)