Douleur ||Z.M||

Bölüm 11

Ona baktığımda üzerinde ki gerginlik biraz da olsa hafiflemiş gözüküyordu. Bu duruma içimden bir 'oh' çektikten sonra, ellerimi göğsümde birleştirip; "Bugün sizinim Bay Malik." dedim. İçkileri yatağın yanına koyduktan sonra, bana yakınlaşıp saçlarımı arkaya attı. Dolunuşlarını özlemişim.

Boyunumun açıkta olan kısmını yavaş hareketlerle ıslak ıslak öpmeye başladı. Tanrım.... Aynı hissi yine bana tattırmıştı. Gözlerimin kapanmasına, ağzımın açılmasına neden olmuştu. Bu yaptığı hareket hormonlarımı ayaklandırmaya yetmişti.

Elini belime dolayıp, beni kendine bastırdı. Bana yaptığı bu küçük darbelerle ona sarılıp başımı geriye attım. Zevkten nefes alış-verişim kesik kesik çıkıyordu. Boynumda keşfe çıkmış, benimle oynuyordu.

Elleriyle kalçamı sıktığında inledim. Tahrik olmuştum. Sesimi duyduğunda boynumdan ayrılmış, dikkatle tişörtümü üstümden çıkarıyordu. Parmakları öyle güzel hareket ediyordu ki, onları emmeyi istedim. Zayn'e tekrar dokunmayı istedim.

"Bakalım öğrencim, içine ne giymiş?"

Dudaklarını yalarken söyledi. Tişörtümden kurtulmuş, giydiğim beyaz iç çamaşırlarına bakıyordu. Gözlerini göğsümde buluşturduğunda, eliyle sıktı. Acıtmıştı. Ama bu hissi seviyordum. Kısacası onun bana yaptığı herşeyi seviyorum. 

Bana tekrar baktığında, dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. Eliyle sütyenimi çıkartıp, yatağa attı. Göğüslerim şuan gözler önüne serilmişti. Utanmıyordum. Birazdan beni becerecek olması bile hoşuma gidiyordu. 

"Yatağa uzan, ve beni bekle."

Duyduğum komutla düşüncelerimden ayrılıp dediği şekilde yatağa uzandım. Sırtımda bir soğukluk hissettim ama bunu belli etmemeye çalıştım. Zayn, yatağın kenarına koyduğu içki şişesinden birini alarak, yanıma geldi. Belli ki bir planı vardı. Benimle eğlenmek istiyordu. Yanıma uzanıp eliyle göğsümü okşamaya başladı. Bu histen dolayı vücudum ateş gibi yanıyordu. Dokunduğu, öptüğü her yerim alev gibiydi. 

Ani hareketiyle üzerime çıktı. Şaşırmıştım. Üzerime tam ağırlığını vermiyordu. Elimi yataktan güçlükle kaldırarak, kirli sakallarına götürdüm. Ona dokunmak bana huzur veriyordu. Elimle dairesel hareketler çizerek onu okşuyordum. Tek kelime dahi söylemiyordu. Oldukça ciddiydi. Elinde ki içki şişesini açıp, büyük bir iştahla içmeye başladı. İçkinin boğazından akışını görebiliyordum. Şişeyi tam bitirmeden durdu. Bakışlarını bana yöneltmişti. Gözlerimin içine bakıp şişeyi bana uzattı. Benim de içmemi istiyordu. Düşünmeden başımla onu onayladım. Elimi uzatıp şişeyi alacakken "Hayır" dedi, hırıltılı sesiyle. Soru soran gözlerle ona baktığımda, hafif gülümser bir şekilde "Ben içireceğim." diye karşılık verdi. Bugün Zayn'den beklemediğim şekilde davranıyordu. Ne hissediyorum şuan ben bile bilmiyorum. Umarım bunun sonunda kötü şeyler olmaz. 

İçkiyi ağzımdan aşağı döktüğünde, sıvının asitliği boğazımı yakarak mideme iniyordu. Soğuktu. Acı bir tadı vardı. Daha fazla içmek istemedğimi anladığımda Zayn'in kolunu tutarak buna bir son vermesini istedim. Gözlerini kısmış beni izliyordu. Şişeyi ağzımdan çektiğinde öksürdüm. Yatarak içki içmek benim tarzım değildi. 

"Şişenin içinde birazcık içki kalmış. Bunu üzerine dökmemi ister misin?" 

Zayn bana soru soran gözlerle baktığında, ona cevap vermemeyi seçtim. Çünkü eğer bir şeyi istiyorsa cevabım ne olursa olsun istediğini yapardı. Gözlerimi onda birleştirdiğimde şişeyi havaya kaldırıp, içindekini göğsümden aşağı dökmeye başladı. Tanrım, soğuk sıvı göğsümden karın bölgeme hızla iniyordu. Soğukluğu içimi titretmişti. Göğsümün yanından akan sıvı yatağa dökülmeye başladı. Zayn elinde ki şişeyi yere fırlatarak, üzerimde ki içkiyi yalamaya başladı. Dil darbeleriyle, kendimi kastığımda ellerimi Zayn'in saçında birleştirdim. Göğüslerimden, karnıma küçük küçük öpücükler bırakarak iniyordu. Bu his tarif edilemezdi. Beni tekrar cennetine aldığını hissedebiliyordum. O özeldi. Tamamen benim için yaratılmış gibiydi.

Eliyle kilotumu çıkarttığında şuan tamamen çırılçıplaktım. Beni öyle görünce üzerinde ki tişörtü ve pantolonunu çıkartmaya başladı. Yatağa eğildiğinde elimi göğsüne koyarak üzerine çıkmaya çalıştım. Ona sürekli dokunmak istiyordum. Ona dokunamadığım her günün acısını çıkarmak istiyorum. Elimle karın bölgesini okşadığımda yatakta oturur pozisyona geldi. Yattığım yerden kalkıp, üstüne oturmuştum. Dudaklarını öpmeye başladığım da eliyle kalçamı kavrayıp beni iyice kendine yerleştirmişti. Uzunluğunu hissedebiliyordum. Sertleşmişti. Benim için sertleşmişti. Dilini dudağımın içinde gel-git yapmaya devam ederken, yatağa beni tekrar yatırdı. 

"Arkanı dön Marry. Seni arkadan becermek istiyorum."

Hırıltılı sesi adeta kulağımı tırmalamıştı. Canımın acıyacağını çok iyi biliyordum ama bu Zayn'di. Ben onu istiyordum. Canımın ne kadar acıyacağı önemli değildi. Dediğini yaparak arkamı ona döndüm. Duyduğum kağıt parçası sesiyle prezervatif olduğunu anladım. Korunmak önemliydi. Saçlarımı elinde toplayarak, omzumu açıkta bırakmıştı. Saçımı eline doladığında ağzımdan ufak bir inilti kaçtı. Canımı acıtmıştı.

"Sakin ol güzelim."

Söylediği kelimeden sonra içime girdi. Odada nefes seslerimiz birbirine karışmıştı. Lanet olsun canım çok acıyordu. Bana karşı nazik olmuyordu. Belki de beni seks objesi olarak gördüğü içindir? Bilemiyorum, şuan tek bildiğim gerçek canımın ne kadar acıdığıydı. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Acıyı biraz unutmak adına ama işe yaradığı pek söylenemezdi. Zayn arada saçıma asılıyordu. Bağırmamak için dişlerimi dudağıma bastırmaktan onları kanatmıştım. Ağzımda oluşan demirimsi tat, dişlerimi çektiğimde yatağa damladı. Kendimi öyle sıkı tutmuştum ki, bütün acıyı zavallı dudaklarım çekmişti.

Zayn saçımı çekerken, boynuma öpücükler kondurmaya devam ediyordu. Bense artık acıyı unutuş, çarşafa damlayan kana bakıyordum.

"Boşalmak istemiyorum. Biraz da önden yapalım." 

Durmuştu. Acım artık kesilmişti. Zayn içimden çıktığında beni kendine çevirdi. Parmağıyla dudağımdan akan kanı silmeye çalıştı. Yüz ifadesi düzdü. 

"Ne yaptın böyle kendine?"

Sesini duyduğumda dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım. Eliyle yanağıma dokunduğunda titredim. Beni kendine bağlamayı başarmıştı ama ikimizide çıkmaza sürüklediğinin farkında değildi. Öpücüğünü hızlandırarak, beni tekrar kucağına aldı. 

"Canımı daha fazla acıtma Zayn." dediğimde gülümseyen gözlerle bana baktı. Boynumu takrar öpmeye başladığında ellerimi omzunda birleştirdim. Tamamen ona sarılıyordum. Bu güvende hissetiriyordu. Zayn, eliyle vücudumu okşarken ağzımdan kesik kesik iniltiler kaçıyordu. Onunkiyle benim nefesim duvarlara çarpıp bize tekrar dönüyordu. 

Zayn, boynumdan ayrılıp beni kendine itti. Şuan içimdeydi. Yavaş yavaş gel-git yapmaya başlamıştı. Canım yanmıyordu, aksine zevk almaya başlamıştım. Onun içimi doldurması, ikimizin tek bedende birleşmesi çok hoşuma gidiyordu. Kendimi ona ait hissediyordum. 

İçimde ki hızını arttırdığında sesli bir şekilde inlemeye başladım. Arada göğsümü öpüyor bana sarılıyordu. İlk defa onun kucağında sevişmiştik. Benim için değişik bir zevkti. Daha önce kimsenin kucağında seks yapmamıştım. Zayn, derin nefesler alıp veriyordu. Terlemişti. Şuan o kadar seksi duruyordu ki, yarına kadar sevişebilirdim. Tabii şu siktiğimin karısı aramazsa.

"Geliyorum." diye inlediğinde, içime boşaldığını anladım. Sıcak sıvıyı hissedebilmiştim. Zayn'e baktığımda belimden tutmuş, kafasını arkaya yaslamıştı. Rahatlamış görünüyordu. Saçlarımı arkaya atarak göğsüne yattım. Hala içimden çıkmamıştı. Sıcaklığını hissedebiliyordum. 

"Güzel bir yemeğe ne dersin?"

Başını kaldırmış, eliyle yanağımı okşayarak sorduğu güzel soruya, başımı sallayarak cevap verdim.