Bölüm 8

42.4K 459 97
                                    

Şarkıyla okumanız tavsiye edilir.


Çantamı toparlayıp en ön sıraya geçtim. Dersimiz edebiyattı. Evet dün, arsızca bir otel odasında seviştiğim sevgili öğretmenimin dersiydi. Onunla seksim sonrasın da ilk defa görüşecektim. Dün onunla uyuyamamıştım. Lanet karısı onu aramış, ve Zayn'de gitmişti. 

Kahretsin ki onu kıskanıyordum. Ona aşık olmuştum. Benden başka kimseyi arzulamasını istemiyordum. Karısı da dahil. Beni bırakmasından çok korkuyorum. Hayatımın sonuna kadar onu bekleyeceğime dair kendime söz vermiştim. Ben onundum. Ama o ? Zayn kime aitti ? Bu düşüncelerden kurtulamıyordum. Dün, yanımdan ayrılırken beni sevdiğini söylemişti. Gerçekten seviyor muydu? 

Ah dün gerçekten hayatımda yaşadığım en güzel geceydi. Bana dokunuşları, öpüşü..... Aklımın her bölgesini kazımıştım onu. Bu güzel hikayenin sonunda üzülen ben olmak istemiyordum. 


''Evet çocuklar sayfa 71'i açın, sınavda buradan sorumlusunuz.'' Kalın ve hırıltılı sesi gözlerimin ona bakmasını sağladı. Zayn sınıftaydı. Saçları özensizce geriye doğru atılmış, sınıfa bakıyordu. Gözümü bile kırpmadan ona bakarken, göz göze geldik. Yüzünde ufak bir tebessüm belirdi, saniyeler içerisinde kayboldu. Aklımı başımdan almıştı. Evet bunu yine yapmıştı.  Midem de kelebekler uçuşuyordu. Böyle hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.Benimle olmaktan mutlu, biliyordum. 

''Barry, bu paragrafı bize açıklamak ister misin?" dedi, elindeki evlilik yüzüğüyle oynayarak. Neden hala o boktan yüzüğü takıyor bilmiyorum. Tamam benimle bir kere seviştiği için yüzüğünü çıkarması mantıksız ama o iğrenç yüzüğün modası geçmişti. Benim için hiçbirşeyin sorun olmayacağını ona en başından söylemiştim ve şuan pişmanım. Söylediklerimi geri almak istiyordum.

''Yazar bu paragrafta aşkın sadece vücut olmadığını vurgulamış. Sevmek, herkesin başarabileceği bir şey değil." 

Gözleriyle bay Malik'in yüzünü inceleyen Barry söylemişti bunları. Hala yerine oturmamış Zayn'e bakıyordu. Belli ki cevap istiyordu.

Aslında Barry sınıfın en uslu kızı. Genelde sınav zamanı bütün notları bize verir, kendisi sınavlarından düşük alırdı. Onun hakkında sadece bildiğim buydu. Sakin, sessiz bir kız ama şuan ne yapıyor veya amacı ne onu kestiremiyordum.

"Çok doğru yere değindiniz bayan Barry. Oturabilirsin. Yazar burda vücudun önemsiz olmadığını söylememiş, sadece duygu kadar önemli olmadığını vurgulamıştır. Bugünlük bu kadar. Sınavınız da işlediğim tüm konulardan sorumlusunuz. Haftaya görüşürüz, gençler."  

Zayn elinde ki kitabı kıvırarak sınıfa doğru konuştu. Çoğu kişi dinlemiyordu, herkes dersin bittiğine sevinmekle meşguldu. Zayn'in susmasıyla, sınıfta ki uğultu sesleri de yükseldi. 

Vakit kaybetmeden telefonumu alıp Zayn'e yazmaya başladım. Onunla konuşmak istiyordum. Çok özlemiştim. Kokusunu, dokunuşunu, gülüşünü. Kısacası ona ait olan herşeyi özlemiştim. Heyecanlıyım. Ona tekrar dokunmak, onu tekrar öpmek istiyordum. 

"Uygunsan okul çıkışı yanına gelmek istiyorum. Yaramazlık yapmak yok, söz veriyorum." 

Tanrım, mesajı göndermiştim. Umarım benim için olumlu cevap verirdi. Çünkü daha fazla ona uzaktan bakmak istemiyordum.

Telefonu bacağımın arasına sıkıştırdıktan sonra yüzümü Zayn'e çevirdim. Onu izliyordum. Elini pantolonunun cebine sokup telefonunu çıkarttı. Ekranını açmasıyla gözlerinin gözlerimle buluşması saniyeler içerisinde gerçekleşti. Öyle güzel bakmıştı ki yanına gidip onu defalarca öpmek istiyordum. Kokusunu içeme çekmek, güzel vücuduna dokunmak istiyorum. Bana bu güzel duyguları yaşattığı için tanrıya teşekkür ediyorum. 

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan telefonum, bacaklarımın arasında titredi.

"Başka dersim yok. Okuldan gidiyorum, istersen bu dersin çıkışında müdürün odasına gelebilirsin. Müdür toplantıya gitti. Odasının anahtarı bende."

Mesajına karşılık ona bakarak başımla onayladım. Heyecandan ellerim titriyordu. Onu özlemiştim. Dokunuşlarını özlemiştim. Onunlayken sağlıklı düşünemiyordum. Beynimle karar vermek yerine hormonlarımla karar veriyor ve işleri uçuruma sürüklüyordum. İleriyi hiçbir zaman düşünmüyorum, sadece onunla anı yaşamanın mutluluğunu istiyordum. Ben bile bile ölüme yürüyorum, bunların hiçbir önemi yok.  

                                                                        *****

Kollarımı boynuna dolayıp, boynunu öptükten sonra "Çok özledim seni." dedim, küçük bir çocuk gibi. Gülümsedi. Gülümsemesiyle bana cennetti gösterdi sanki. Nasıl böyle kusursuz olabiliyor bilmiyorum. Bildiğim tek şey, bana hissetirdiği inanılmaz duygular. 

Elini belime koyduktan sonra bana sarılıp dudağıma uzun bir öpücük bıraktı. Dilini dudaklarımın üzerinde hissedebiliyordum. Ona aynı şekilde karşılık verdim. Ağzım onunkinin içinde bir ahenkle dans ediyordu. 

Bana ilk defa sarılmıştı. Ve bunun son olmasını istemiyorum. İlk defa bu kadar şanslı hissettim kendimi. Dokunduğu yerlerde çiçek açıyordu sanki. Benim için çok özeldi.

"Bende seni özledim. Dün seni bırakıp gitmek istemezdim ama eşim ısrarla aile yemeğine gelmem gerektiğini söylemişti." Parmaklarıyla saçımla oynarken nefesiyle üfledi boynuma. Sıcak nefesi boynumda yapışıp kalmıştı. Silmeyi asla istemeyeceğim bir leke gibiydi. Keşke sonsuza kadar böyle kalabilseydik.

"Marry, sorun mu var?" 

Beni düşüncelerimden ayıran sese baktım. Zayn saçımla oynamayı kesmiş, boşta kalan kolunu da belime dolamıştı. Şuan tamamen bana sarılıyordu. Adeta koruyordu. Beni ona ait hissettirmişti. Ben onundum. Hayatımda kimse bana böyle hissetirmemişti. Aşkın ne olduğunu şuan çok iyi anlıyordum. İki elimide saçına götürüp, geriye doğru olan saçlarını düzelttim. Üzerimde bir huzursuzluk vardı. Mutluydum ama huzursuzdum. Yaptığım şeyin çok yanlış olduğu beynim tarafından bana binlerce kez hatırlatılıyordu.  

"Sadece korkuyorum Zayn. Bir gün bu mutluluğun bitmesinden korkuyorum."



Seks yoktu bu bölümde sorry. Kızımız biraz endişeli bakalım ilerleyen bölümlerde ne olacak. 

Douleur ||Z.M||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin