Beyaz gömlek giyen kadın kapının kolunu tutarak gözlerimin içine baktı.
"Evet, yardımcı olabileceğim bir konu var mı?"
Derin bir nefes aldım ve en yapmacık gülümsememi yüzüme yerleştirdiğimde, bir adım daha attım.
"Bay Malik edebiyat öğretmenim." dedim. Tatlı çıkan ses tonumla tekrar cümleme devam etmem gerektiğini düşündüm.
"Çok hasta olduğum için bugün okula gitmedim ve edebiyat projem hakkında Bay Malik ile görüşmem gerekiyor."
Tekrar gülümsedim ve kadının iyice açtığı kapıdan içeri girdim.
Evleri çok büyük sayılmazdı ama salona tamamen beyaz renk hakimdi. Bu kadar açık rengi Zayn'in tercih ettiğini düşünmüyorum.
Ben evi incelerken arkamda duyduğum sesle döndüm.
"Zayn, okuldan daha çıkmadı. Beklerken içecek birşeyler ister misin?"
Elini göğsünde birleştirmiş bir şekilde gülümsüyordu. Ne kadar güler yüzlü bir bayan!
Daha fazla onu görmek istemediğim için 'Bir su içsem iyi olur aslında.' diyerek aynı şekilde gülümsedim. Kadın, adımlarını mutfağa yönlendirdikten sonra karşımda duran siyah piyanoya yürüdüm.
Parmaklarımı piyanonun tuşlarında gezdirirken, çıkan sesle irkildim. Öylesine yüksek bir ses çıkmıştı ki bu rahatsız ediciydi.
"Beğendin mi?"
Elinde su bardağını tutan kadın soru sorarak yanıma geldi. Elinden bardağı alarak sadece kafamı salladım. Daha fazla konuşmak istemiyordum.
Suyu içerken, aynı hareketle kadın da tuşlara dokunarak 'Zayn çalıyor. Oldukça yetenekli.' dedi.
Gözlerimi devirdim. Çok konuşması veya benimle konuşmaya çalışması hoşuma gitmiyordu. Ama ona karşı nazik olmak zorundayım. Sonuçta sevgili edebiyat öğretmenimin eşiydi.
Piyanodan ayrılıp, beyaz-mavi renkte olan koltuğa oturdum. Kadın da aynı şekilde karşıma oturmuştu.
"Adın ne tatlım?"
Tekrar çirkin sesiyle konuştuğunda, bakışlarımı yüzüne çevirdim. Tatlım derken?
"Marry. Sizin ki?"
"Rose. Tanıştığıma memnun oldum Marry. Pek konuşkan birine benzemiyorsun."
Kendi kendine gülümsedi.
"Sayılır." dedim. Cebimden telefonu çıkartığım da saate baktım. Son ders biteli beş dakika olmuştu. Acaba Zayn ne zaman eve gelirdi?
"Sanırım edebiyat notların düşük. Yoksa kim sıkıcı bir proje yapmak ister ki?"
"Katılıyorum. Tamamen sıkıcı ama özel ders alabileceğim hiçbir öğretmen yok."
Tekrar telefonuma baktım. Kate'den yaklaşık yirmi mesaj vardı. Okula gidince beni öldüreceğine yemin edebilirim.
"İstersen Zayn sana özel ders verebilir. Bu aralar biraz paraya ihtiyacı var."
Gülerek söylediği sözler karşısında, aynı şekilde bende güldüm. Tam da istediğim buydu. Zayn'e biraz daha yakın olmak, ona biraz daha dokunmak...
"Çok sevinirim. Umarım Bay Malik teklifimi kabul eder."
"Senin gibi tatlı bir kızı reddetmeyeceğine eminim."
Gözlerini kısarak konuştu. Sanırım Rose, ciddi anlamdan benden hoşlanmıştı. Ama aynı şeyi kendim için söyleyemem.
"Zayn'in gelmiş olması lazımdı. Hemen arayıp geliyorum."