Bölüm 25

22.1K 297 124
                                        

*Klibine ve sözlerine aşık olduğum şarkı.*

+18 fotoğraflar vardır. Uyarayım.

Yüzüme düşen sıcaklıkla gözlerimi araladım. Camdan süzülen güneşin yatağımı ısıttığını gördüm. Tek elimden destek alarak yattığım yerden kalktım. Bacağımı biraz zorlamıştım.

Yatakta oturur pozisyona geldiğimde sol tarafımda uyumakta olan dünyamı gördüm. Aklıma dün gece onunla birlikte yaşadığım uzun saatler geldi... Kendimi yorgun hissediyordum ama bir o kadar da mutlu. Çünkü ben onunlaydım. Kendimi onun huzurlu kollarına teslim etmiştim.

Bakışlarımı Zayn'den çekip yerde düzensizce duran kıyafetlerime baktım. Sanırım artık giyinmem gerekiyordu. 

Üzerimde ki çarşafı umursamadan yataktan kalktım ve çıplak bedenimle birlikte yerden kıyafetlerimi aldım. İç çamaşırlarımı giymeye başladığımda odada yükselen rahatsız edici ses dikkatimi dağıtmıştı.

Zayn'in alarm sesiydi. Bugün okula gitmesi gerekiyordu. Hızlıca elbisemi üzerime geçirdikten sonra masada duran telefonu elime aldım. Alarmı kapattırken gözüme çarpan bildirimlere baktım. 

22 cevapsız arama vardı. Hepsi karısındandı ve üstüne üstlük mesajda atmıştı. Zayn'in başı belada gibi görünüyor.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

Kulağıma dolan sert sesle irkildim. Bu ses beni korkutmuş ve telefonu yere düşürmeme sebeb olmuştu. Saçlarımı gözümün önünden çekip yere eğildim. Telefonu almaya çalışırken büyük bir elin gölgesini gördüğümde geri çekildim. 

Zayn telefonuna bakıp, yatağa hafifçe fırlattı. Güzel gecemden sonra sabah bana kızmasını istemiyordum. Tekrar tartışmak istemiyorum.

"Ben sadece alarmı kapatmak istemişt-"

"Biliyorum. Alarmı duydum."

Çıplak bedenine aldırmadan elini belime doladı ve dudaklarıma öpücük kondurdu. Bana kızacağını sanmıştım ama bunu yapmadı. 

Dudağımdan ayrıldıktan sonra koltukta asılı duran kıyaftlerini eline aldı. Başını yukarı kaldırarak duvar saatine göz gezdirdi.

"Banyo yapacağım. İstersen beni bekleme kahvaltını yap."

Kapının koluna uzanarak bakışlarıyla beni süzdü. 

"Birlikte yapalım?"

Soru soran gözlerle ona baktığımda şaşırmış görünüyordu. Ama ben gerçekten sabahta olsa onun eşsiz tenine defalarca dokunmak istiyordum. Bu yüzden cevabını beklemeden elbisemin arkasını açmaya başladım.

Gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Ama artık utanmıyordum, sonuçta beni çoğu zaman çıplak görmüştü.

Elbisemi kolayca indirdim. Koşar adımlarla kapıda duran Zayn'in yanına gittim ve banyonun kapısını açtım. Üzerimde hala duran iç çamaşırlarımı çıkartmak istiyordum. Tıpkı Zayn gibi.

Ayakta dikilmiş aynada kendime bakarken sert bir çarma duydum. Gözlerim hemen kapının yanında çıplak duran Zayn'e ilişti. Elinde taşıdığı kıyafetleri yavaşça yere bıraktı. Hareketleri hızlı değildi ama acele etmemiz gerekiyordu. Okula geç kalmak istemezdi.

 Banyoda küvet olmaması dikkatimi çekmişti. İki kişi küçük bir duşakabinde kalmak zorundaydık. Daha fazla oyalanmadan ellerimle sütyeni çıkarmaya başladım. Bunu yaparken arkamı dönmüştüm, neden bilmiyorum.

Ellerime değen sıcak parmaklarla nefesimi içime çektim. Sıcaklığı beni kavuruyordu. Ölmemi sağlarken aynı anda bana yaşam veriyordu.

"İzin ver yardım edeyim."

Douleur ||Z.M||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin