Üzerimi giyinmiş, açlıktan guruldayan karnıma elimle baskı uyguluyordum. Onunla bir an önce buluşmak için kahvaltı bile yapmamıştım.
Zayn ile olan güzel seksim aklıma geldikçe kendi kendime gülümsüyorum. Onun harika dudaklarının üzerimde gezindiğini bilme hissi.... Anlatılamayacak kadar mükemmeldi.
Yatağa oturmuş kahvaltıyı beklerken Zayn telefonuyla uğraşıyor, ara ara gülümsüyordu. Onu bu kadar mutlu eden neydi bilmiyordum. Nedenini anlamak için yataktan kalkıp, koltukta mutlu oturan Zayn'e doğru yürüdüm. Yüzüne hala belirgin bir gülümseme vardı. Ah o gülümsemesi... Kendimi ona teslim etme hissi uyandırıyordu.
"Neye gülümsüyorsun böyle?" Kucağına otururken, ellerimi yüzünde gezdirdim. Kirli sakallarını elimde hissetmek güzeldi. Sanki özenle şekillendirilmiş bir yüzü vardı. Kıvrımları oldukça kemikliydi. Kızların öpmek için delirdiği boynuna küçük bir öpücük bıraktım.
"Minik kızımın fotoğraflarına."
Gözlerini telefondan ayırmadan söyledi. Bu biraz önemsiz hissetmeme neden olmuştu. Evet, Zayn'in bir kızı vardı ve daha çok küçüktü. Ne olursa olsun o minik meleğin incilmesini istemiyordum ama şeytan annesi için küçük planlarım vardı.
Her gece karısıyle seks yapması, veya bunun düşüncesi bile beni iğrendiriyordu. Nasıl olurda Zayn gibi bir adam evli olabilir? Ah aklım almıyor.
"Kızın gibi benimle de ilgilenmeni istiyorum babacığım." Kucağında iyice kıvranarak ellerimi boynuna dolarken söyledim. Ani bir refleksle elini belime koydu. Sıcak elini soğuk tenimde hissettiğimde titredim. Sanki dokunduğu yerler alev alıyor gibiydi. Mükemmel irislerini bende sabitlerken telefonunu yatağın yan tarafında duran sehpaya bıraktı. Hareketlerini dikkatlice izliyordum.
Yüzünü tekrar benimkiyle buluşturduğunda, ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha hatırladım. İçimden tanrıya teşekkürlerimi yollarken Zayn dikkatle beni inceliyordu. Yüzünde ki bu ifade beni korkutmuyor değildi. Çünkü ne zaman böyle baksa canımı sert bir şeyle acıtıyordu.(Anladınız siz onu jqwerkasgdf)
"Size dokunmamı istiyor musunuz Bayan Allien?" Dudaklarını yalarken kulağıma tısladı.
Gerçekten şimdi ıslandığımı hissettim. Elleriyle beni kavrayışı, hırıltılı sesiyle konuşması, beni arsız bir şekilde öpmesi... Beni tamamen ona bağlıyordu. Onu daha çok istememi, herzaman onunla birlikte olma düşüncesini aklıma sokuyordu. Eşsiz edebiyat öğretmenim bana ne yapıyordu?
Beni derin düşüncelerimden ayıran, kulağımda hissettiğim ıslaklık oldu. Sanki cehennem ateşinden gelen bir ateşle yakmıştı tüm vücudumu.
"Hala bir cevap vermedin, sanırım uslu öğrenciyi oynamak istiyorsun." Dudağını kulağımdan çekmiş, yüzüme bakıyordu.
"Yaramazlık yaparsam ceza alabilirim Bay Malik." Elimi kirli sakalına götürürken konuştum. Yavaş hareketlerimle daireler çiziyordum. Yüzünü iyice benimkine yaklaştırırken güldü. Bana cennettin kapıları sunmuştu adeta.. Ölene kadar gülüşünü izleyebilirdim. Onu tamamen seviyorum.
Dudağıma bir öpücük kondurup geri çekildi. Bunu beklemiyordum. Beni dakikalarca öpmesini istiyordum. Onu hissetmek istiyordum.
Beni öptükten sonra geri çekildiğinde, 'Daha fazlasını istiyorum.' dedikten sonra dudağımı, dudaklarıyla örttüm. Arsızca onu öperken bana karşılık vermiş, elini yanağıma koymuştu. Dilini ağzımın içinde hissettiğimde alt bölgemde birşeyler hareketlenmişti. Karın kısmım yanıyordu. Zayn diliyle ağzımın içini keşfe çıkmış, bense elimi tişörtünün içine sokmuştum. Onu tekrar istiyorum. Kendimi ona tamamen teslim edebilirdim.