Elimde kalemle birazdan gireceğim edebiyat sınavını bekliyordum. Dün gece hiç çalışmamış onun yerine Zayn'le telefondan konuşmuştuk. Artık edebiyattan korkmuyordum, çünkü bana iyi bir not vereceğine emindim.
Camdan dışarı bakarken, elinde bir sürü kağıtla içeri giren bayana baktım. Daha önce okulda hiç görmemiştim. Beyaz kısa bir elbise ve kızıl saçlarıyla çekici bir kadına benziyordu.
"Sıranızın üzerinde sadece kalem ve silgi olacak."
Duyduğum sesle gözlerimi kadında buluşturduğumda, kağıtları dağıtmaya başlamıştı.
Yüksek sesle söylediği cümleyle, herkes kitaplarını çantasına yerleştirmiş, sınavı bekliyorduk. Elimde ki kalemle oynarken kağıt önüme geldi. Sınav testi. Tek umudum attığım soruların tutması.
***
"Özledim. Bugün buluşsak olur mu?"
Sınavdan çıkar çıkmaz Zayn'e mesaj atmıştım. Onu gerçekten özlemiş, kokusuna hasret kalmıştım.
Elimde ki telefonu çantama yerleştirerek, lavobaya girdim. Saçımı iyice düzelttikten sonra, rujumu tazeleyip küçük bir dokunuş yaptım. Ne zaman Zayn ile buluşacak olsam bu ruju kullanırdım.
Aynada son kez kendime baktıktan sonra hızlı adımlarla lavobadan çıkıp, sınıfıma ilerlemeye başladım. Matematik dersine asla geç kalmak istemezdim.
Koridorda yürürken, elinde ki sınav kağıtlarıyla öğretmenler odasına giren Zayn'i gördüm. Bugün yine harika bir takım elbise giyip, büyün okulu büyülemişti.
Adımlarımı hızlandırarak yanına koştum. Bugün onu ilk görüşümdü.
"Merhaba Bay Malik."
Sesimle birlikte tuttuğu kapı kolunu bırakıp, yüzünü bana döndü. Sakalları uzamış, saçları birbirine girmişti. Şuan hep çekici hemde komik görünüyordu. Bakışlarını yüzümde gezdirirken, bacaklarıma bakmayıda ihmal etmedi.
"Merhaba Marry."
Gülümsedim. Ona tatlı görünmek ve birazda klasik öğretmen-öğrenci diyaloğu yaşamak istiyordum. Ellerimi birbirine kenetledim ve tam gözlerinin içine baktım.
"Sınav çok zor değildi. İlk defa yüksek alacağımı hissediyorum."
"Senin yüksek alman için kolay yaptım."
Kıkırdadı. Resmen şuan benimle oyun oynuyordu.
"Herşey için teşekkür ederim o zaman."
"Görüşürüz."
Saçlarımı arkaya atıp, yanından yavaşça uzaklaşmıştım. Sanırım bugün Bay Malik'in keyfi yerindeydi. Genelde sınav zamana çok stresli olurdu. Ama yüzünde ki gülümsemeyi görmek için, yapamayacağım birşey yok.
Sırama oturmuş, uyumak için çantamı yastık şekline sokmaya çalışıyordum. Yanıma Kate gelip, test kitabından bana doğru yaptığı birkaç soruyu anlatıyor, kendini çok zeki sanıp gülüyordu.
"Okul çıkışında, soldaki sokakta bekle beni."
Zayn'den gelen mesajla, yerimde sırıttım. Beni gerçekten mutlu etmişti. Sonunda o hasret kaldığım dudaklarını öpecektim. Belki de daha fazlası?
Aklıma gelen edepsiz düşüncelerden dolayı, ekrana gülümserken birden telefon elimden alınmıştı.
Şaşkınlığımla beraber kafamı yukarı kaldırdığımda, elinde ki telefonumla Kate bana gülüyordu. Lanet olsun bunu neden yapmıştı? Siktiğimin telefonunu neden bana sormadan alıyordu ki?