*Haftalardır link koyduğum şarkıyı dinliyorum, bıkmadan.*
Zayn yanımdan ayrılmıştı. Öğle sonuna kadar, kamp alanında durması gerekiyordu.
Yanıma Kate gelip benimle birlikte oturuyordu. Bacağım yara olduğu için yapacak fazla birşeyimiz yoktu. Kate telefonundan eğlenceli müzik açıp beni güldürmekle uğraşıyorken, birden yüz ifadesini değiştirdi. Sanırım yine birşey unutmuştu.
"Çadırları ve eşyalarımızı toplamam lazım. Beni burda bekle hızlı gelmeye çalışacağım."
Telefonunu arka cebine koydu. Saçlarını kulaklarının arkasına aldıktan sonra otobüsten ayrılmak için büyük adımlarıyla kapıya ulaştı.
"Bekle bende seninle geleceğim."
Ellerimden destek alarak oturduğum yerden kalktım. Canım birazda olsun acımıştı.
"Marry, burada kalmalıs-."
"İyi hissediyorum."
Bakışlarımı ona yöneltip konuşmuştum. Gerçekten iyiydim ve küçük bir çocuk gibi başımda dikilmesini istemiyordum.
"Kalkmana yardım edeyim." Dedi eliyle, kolumdan tutarak. Kate bana yardımcı olurken, hızla ayağa kalkmıştım. Sanırım yavaşta olsa yürüyebilirdim.
Otobüsten indikten sonra Kate'in koluna girmiş, rahatça yürüyordum. Temiz hava kısmen iyi gelmişti. Asla saatlerce orada oturamazdım. İçerisi oldukça sıcaktı.
"Bay Malik senin için çok endişelendi."
Sessizliği bozan, kısık sese baktım. Kate sanki birşeyler ima etmeye çalışıyormuş gibiydi.
"Benim yerimde kim olsa, onun içinde endişelenirdi."
"Kısmen haklı olabilirsin."
Kısmen mi? Sanırım Kate gerçekten Zayn ile aramda olanlardan şüpheleniyordu. Birde telefonumda ki mesajı yakalamıştı. Keşke ona anlatabilseydim. Belki benim için mutlu olabilirdi, çünkü iki yıldır Zayn'i çok beğendiğimi biliyordu.
"Kate, biliyorsun onuncu sınıftan beri Bay Malik'e karşı özel duygular besliyorum. Yani onu çok beğeniyorum."
Ben konuşurken Kate sadece yola bakıp, söylediklerime kafa sallayarak karşılık veriyordu.
"İki yılın sonunda sevdiği öğrencilerinden biri olduğum için çok mutluyum. Ve bunun yanlış anlaşılmasını istemiyorum." Dedim hızlıca. Kate'in benim hakkımda merak ettiği sorulara yanıt vermeye hazırdım. En azından ben öyle hissediyorum.
"Biliyorum ama sadece öğretmen-öğrenci sınırını aşmanı istemiyorum."
"Zaten öyle bir amacım yok."
Cümlesinden hemen sonra söylemiştim. Ne olursa olsun Zayn'in başının belaya girmesini istemem. Kimseye anlatmadığım ama mutluluktan öldüğüm ilişki benim herşeyimdi. Beni hayata bağlayan en önemli şeydi.
İkimizde kamp alanına gelmiştik. Oyun oynamıyorlardı ve herkes yavaş yavaş çadırlarını topluyordu.
Kate elimi bırakıp, çadırımıza doğru yürüdü. Bende solumda duran tahta masaya ilerledim. Zayn, bazı öğrencilere yardım ediyordu. Mesleğini çok sevdiğini görebiliyorum. Onun gibi birini tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyordum.
"Birazdan yola çıkarız."
Yanıma oturan Bayan Carter'a baktım. Çoktan hazırlanmış, elinde çantasıyla bekliyordu.