Final

10.9K 497 23
                                    

NOT: Siz okumaya başlamadan önce açıkça belirteyim; eğerbana Cennet'i baştan yazacak olsan neyi değiştirirdin deseler " Finalini ya .s.s" derdim :D Beğenmeyenler olabilir, herkesin zevki farklı :D Bu hikayeyi yaklaşık iki yıl önce yazdım, benim ilk göz bebeğim ve toplam 99 (evet 99, ucuzluk reyonundaki 9.99'luk şeyler gibi gfjh :D) sayfa sürdü.

Hikaye burada resmen sona eriyor ama bir de Epilog var. Yani kopmayın, Epliog'u da okuyun :D

Beni Face'ten takip eden kişiler haricinde, yepyeni insanlar da okudu ve yorum yaptı ve ben bugün 14.000 küsürlük bir okunma oraına sahip oldum. Bu benim için tamamen sürpriz oldu. Benim için çok büyük bir rakam on dört bin ve bu kadarını hayal bile edemezdim.

Her şey için çok teşekkür ederim :* 

Hayat, dönüm noktalarıyla doludur.

Nasıl olduğu fark etmez; yaptığımız her seçim, beraberinde bir sonucu da getirir. Bu bazen kötü olur, bazense iyi. Bazılarını biz planlarız, bazılarıysa kontrolümüz dışında oluşur.

Hayatımda pek çok dönüm noktası oldu. Çoğunda kendi doğrumu bulmak, kaderimi kendim yazmak için mücadele ettim. Bir sürü kalp kırdım, bu arada benim de kalbim kırıldı. Kimsenin bilmediği, kalbimde oluşan yaralar ve tenimde, bazılarının gördüğü yaralar aldım. Sonunu bilmediğim pek çok yola saptım. Hayatın getirdiklerine karşı koymak ve tersi yönde ilerlemek hiçbir zaman kolay olmadı.

Ama şimdi, sevdiğim adamın gözlerine bakarken, hepsi önemini yitirmiş gibi geliyordu. Arayışım sona ermişti.

“ Stella’ya evlenme teklifi ederken bile, onu ne kadar severse sevsin asla önünde diz çökmedi. Ne fiziksel olarak, ne de kalben. O hiçbir kadın için eğilmedi.”

Sesler kafamda yankılanırken durup öylece ona bakmıştım.

“ Ona yeniden nasıl güvendin? Aşkına nasıl inandın?”

“ Gözlerine baktım.”

Gözler… Kalbin ya da ruhun aynası olduğu söylenir. Başımı kaldırıp son bir defa gözlerine bakmak için kendimi ikna etmiştim.

Bakar bakmaz kaybettiğimi hissetmiştim. Logan’ın gözleri saf, temiz ama derin denizleri andıran parlak bir yeşile dönmüştü. Kendini bana açmış, bekliyordu. Yüzünde daha önce hiç bu kadar açık bir ifade görmemiştim.

Bu çılgınlıktı! İnsan birinin gözlerinde nasıl evleneceğini, mutlu olacağını, çocukları ve kocasıyla harika bir hayat süreceğini görebilirdi? Evinin detayları gözünde nasıl canlanırdı? Nasıl umudu ve aşkı onda bulup, dokunuşlarıyla hayat bulabilirdi? O olmadan nasıl yarım kalmış gibi hissederdi?

Nasıl kendini güzel hissederdi o gözlere baktıkça? Sanki vazgeçilmezmiş gibi… Nasıl onun aşkını görür ve bunu anlardı?

Yapabildiğim tek şey, mutluluk yaşlarıyla dolan gözlerimi sımsıkı kapatmak olmuştu. Yaşlar yanaklarımdan aşağı süzülürken “ Evet,” diye fısıldamıştım. Sonra gözlerimi açıp ona bakmış ve “ Evet!” demiştim. Yerinden hızla fırlayıp bana sımsıkı sarıldığında, onun sıcaklığına kavuştuğumda, dünyanın en şanslı kadını olduğumu biliyordum.

İşte herkesin gördüğü bir rüya, peşine düşülen bir hayal, uğruna bir sürü can verilmiş bir illüzyon gerçek olmuştu.

CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin