sunya

•6•

Suga garaja girer girmez etrafındakilere şöyle bir baktı ve yorgun bir sesle "Beni yalnız bırakın lütfen." dedi.

Sora ona doğru bir adım atmıştı ki, genç adam yine aynı yorgun sesle ekledi.

"Hepiniz."

Yaklaşık yirmi saniye kadar Namjoon ve Jin, Jungkook ve Jimin, Taehyung ve Hoseok bakıştı ve sonra hepimiz garajdan çıktık.

Arazi kapısına yürürken, diğerlerine göre daha hızlı yürüdüğümden en önde tek başımaydım. Arkada kalanlar, büyük ihtimalle Suga'nın durumu hakkında fikir alışverişi yapıyordu.

Bir anda, sağ kolumda bir el hissettim.

"Hey,"

Jungkook, kolumu tutup durmama neden olmuştu.

"Ne oldu?" diye sordum.

Diğerlerinin bizi geçmesi için bekledi, bir şey söylemedi. En arkada kaldığımızdan emin olunca da beni hafifçe itip yürümeye başladı.

"Seninle bir şey konuşmak istiyorum."

Aptal bir kız olsam, büyük ihtimalle ne konuşmak istediğini anlamazdım ama aptal bir kız değildim ve öyle olsam bile Jungkook oldukça düz bir insandı. Ne söyleyeceği iki mil öteden belli olurdu.

"Söyle." dedim.

Kafasında bir şeyleri toparlamaya çalışırken zeki birisiymiş gibi duruyordu.

"Suga Hyung... Onu bulduğunda nasıldı?"

"Dedim ya, köşedeki bir masada uyuya kalmıştı. Başka bir şey görmedim."

"Çevresinde kız falan...Yok muydu?"

Birden, siyah bir taşa takılıp tökezledikten sonra kendi kendime toparlandım. Böyle durumlarda erkeğin kızı tutması gerekirdi pek tabii ama eğer bu bir filmse, ben başrol değildim. Zaten Jungkook'un düşerken tutacağı, o malum romantik sahneyi yaşayacağı kız da belliydi.

Bakınız : Yooseul.

Sinirle bir nefesi dışarı verdim.

"Kız yoktu ama falan derken neyi kastettiğinden emin olamadığımdan, bir şey diyemiyorum."

"Herhangi bir insanı kastetmiştim."

"Yoktu. Tek başına öylece uyuyordu."

Diğerleri, büyük bahçe kapısından çıkarken biz birden durduk.

"Peki sana herhangi bir şey söyledi mi?" diye sordu bu kez.

Evet.Mesela birilerini beklediğini.

Aklımdan geçenin aksine, "Hayır." diye yanıtladım.

Bu konuşmanın daha fazla uzamasını ve Yooseul'un aptal bakışlarına maruz kalmayı istemediğimden böyle söylemiştim. Hem, Suga onların çok yakını değil miydi? Mutlaka anlatırdı.

Jungkook, diğer can sıkıcı sorularını sormaya yeltendiğinde Jin seslendi.

"Kook! Sunya! Gelsenize!"

Jungkook "Geliyoruz!" diye bağırdıktan sonra yeniden bana döndü.

"Daha sonra konuşuruz."

Tanrı aşkına?! Ne konuşacaktık? Neden gidip abisine kendisi sormuyordu bunları? Gerçi, şöyle bir düşününce Suga'nın sorulara cevap verme olasılığının şeması kafamda belirdi ve beni yanıtladı.

Jungkook sorularını bana soruyordu çünkü sanırım Suga, onların sorularını da cevaplamıyordu. Ya da farklı sebepleri de olabilirdi ama umrumda değildi.