Sora ve Iseul evlerine döndükten sonra biz kalmaya karar verdik. Aslında, her zamanki gibi ben eve gitmek istedim ama Yooseul kendisini benim ablam falan sandığından kızlara biraz daha konuşmamız gerektiğini söyledi.
Bu nedenle, onlar gittikten sonra da park yolunu yürümeye devam ettik.
Ondan beklenmeyecek kadar uzun süre sessiz kalmış olan Yooseul aniden net ve bence duygusuz bir sesle konuştu.
"Eski günlerimizi özlediğini biliyorum, Nari. Ben de özlüyorum. Senin... Sunya olmadığın zamanları."
Evet, işte bu konuyu açmaması gerekirdi.
Hiç kimse farkında olmasa, bu gerçeği görmezden gelse ya da öyle olduğunu düşünmese de, beni Sunya yapan insanlar listesinde Yang Yoo Seul, şüphesiz ki ilk beş içine girerdi.
5-Yang Iseul
4-Kim Sora
3-Min Kwang Jae (Öz babam?)
2-Yang Yoo Seul
Ve tabii ki, Sunya'nın asıl yaratıcısı, o dahi insan...Yüzyılın en büyük ahmağı:
1-Lee Min Jae
Giderken bana Sunya diye seslendiği için Minjae'ye karşı kin beslemiyor ya da ondan nefret etmiyordum. Ama... Asla unutamayacağım şeyler vardı ki bunları benim gibi bir insan bile unutamıyorsa, duygusal olan başka birisinin başına gelmesi ihtimali bile korkunçtu. Gerçi, dünyanın öbür ucunda bunun olup olmadığının garantisini de kimse veremezdi.
Yooseul, o günden sonra bana daima Sunya diye seslenmiş ve okuldaki popülerliğini kullanarak herkesin bana böyle seslenmesine bir nevi katkıda bulunmuştu. Anlamını bilmediğini düşünüyordum. Belki bilseydi... Bana öyle seslenmezdi? Emin değildim. Aslında, onun o kadar iyi kalpli olduğunu da sanmıyordum ama yine de bir ihtimal yıllarca dost olduğu ve daima sevdiğini söylediği birisine böyle davranması biraz fazla şeytani olurdu. Yooseul için bile fazla kötü geliyordu bu.
Beni Sunya yapan şeyleri anlatmaya başlasam cidden biraz fazla uzun olurdu. Burada sekiz yıl boyunca yaşadığım utanç verici ve korkunç anıları anlatamam sanırım. Hem, bence şu an yeri bile değil.
Ama inanın, Yooseul bilerek ya da bilmeyerek buna en çok katkıda bulunan insan olmayı başarmıştı. Onu suçluyor muydum?
Biraz.
Bu ona verebileceğim sevgi yüzdesini düşürüyordu.
Her yeni arkadaş ortamında, her yeni günde, her yeni ve beni küçük düşüren aptal şakada, Yooseul'un yüzdesi düşmüştü ve şu an... 20'lerde falan sürünüyordu.
Demem o ki, Yooseul, Sunya'ya, bir boşluğa, bir hiçliğe dönüşmeme katkıda bulunarak bana zaten kötü bir şey yapmıştı, ne diye şimdi bu konuyu sanki o tamamen benim can dostummuş gibi açıp beni sinirlendiriyordu ki?
Derin bir nefes aldım, öfkemi geriye ittim ve sakin bir sesle konuşmaya özen göstererek yüzüne baktım.
"Eğer Sunya değil de Nari olmamı isteseydin, ona göre davranırdın."
Bir şeyler gevelemek için ağzını açtı, anlamamış gibi bir süre düşündü ama belli ki bugüne kadar ailesinin onu gönderdiği drama kursları işe yaramamıştı, oyunculuk seviyesi F falandı.
"Her neyse." derken durdum.
"Şimdi beni neden buraya getirdiğini söyle."
Saçma sapan bir savunmaya girişeceğini düşündüm ama öyle yapmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunya
Fanfiction"Sana sıfırın bir değeri olmadığı söyleyen ahmaklara sakın inanma." 2016-2022 #bangtan