20 sene sonraABD,
KaliforniyaKüçük kız burnunun ucuna doğru kayan gözlüğünü parmağıyla itti, koca amfideki bölüm öğrencilerinin hepsinin gözü onun üstündeydi. Sahneye çıkalı birkaç saniye olmasına rağmen gergin hissediyordu, üstüne düşen gözler sinirini bozdu, zihnini gerginlikten uzak tutup oyalayacak bir şeyler bulmalıydı.
Annesinin zor anlarda kullanması için öğrettiği nefes tekniğini uygulayıp sakinleşmeyi denedi.
Giydiği çiçekli elbisenin kenarını çekiştirip duruyordu.
Güç alabilmek için babasını aradı gözleri, ne de olsa bugün bir tek o yanındaydı ailesi olarak. En öndeki koltukları kontrol etti, sonra onu sahnenin hemen kenarında buldu. Adam kızına gururla bakıyordu, her koşulda da onunla gurur duymaya devam edecekti.
Sunucu tanıtım konuşmasını bitirip gerekli açıklamayı yapmak üzere biraz geri çekilirken küçük kız nefesini tutmuştu.
"Şimdi de size son yıllarda NASA'nın en değerli çalışmalarından biri olan Sunya Projesi'ni başlatan, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nün on iki yaşındaki tek öğrencisi olmasıyla ünlü takım arkadaşımı takdim etmek isterim. Yılın onur öğrencisi ödülünün sahibi, Jeon Ha Yeol!"
Salonda büyük bir alkış başladı.
Kız ona bakan sunucuya gülümseyerek alkış ve tezahüratlar eşliğinde ileri doğru yürüdü, önündeki kürsüye monte edilmiş olan mikrofona yaklaştı.
"Herkese merhaba, ben Jeon Ha Yeol."
Kendi sesini bu kadar güçlü duyunca devam etmekte tereddüt etti. Bir an hazırladığı konuşmayı unuttuğunu sandı ama annesinin dediği gibi birkaç saniyeliğine gözlerini kapatıp açınca her şeyi hatırlayıverdi.
"Bu ödülü, tüm takım arkadaşlarım adına alıyorum. Sunya Projesi'ne başlarken ilk adımımdan itibaren yanımda olan sevgili babama,"
Omuzlarını dikleştirmiş, gururla onu izleyen babasına bakıp gülümsedi.
"...bana rehberlik eden Doktor Lee Minhyuk'a,"
En ön sıradaki Minhyuk'un gözleri dolmuştu. Kafasını eğip öğrencilerine rezil olmamak için gizlenmeye çalıştı.
Ha Yeol konuşmasına gülümseyerek devam etti.
"...Ne zaman sayılarla başım derde girse şarkı söyleyerek beni rahatlatan sevgili ikiz kardeşim Jeon Nayeol'a ve bugün burada olamayan, sevgili ilham perim, anneme teşekkür ederim. Onlar olmasaydı bu projeye kalkışmaya cesaret edemezdim. Hep birlikte daha iyi bir geleceğe ulaşmak dileğiyle. Teşekkürler."
Bir adım geri gidip saygıyla selam verdiğinde alkışlar giderek çoğaldı.
Ha Yeol dekanın ona verdiği ödülü aldı, sahnede birkaç müdürün getirdiği hediyelerle birlikte fotoğraf çekilmesine izin verdi, sonra öğrenciler için eğlence başladığında kendisi hızla sahne arkasındaki küçük kulise kaçtı ama onu bekleyen iki muhabirin sorusuna cevap vermek zorunda kaldı. Gazetecilerin sayısı arttıkça bu işten gerçekten sıkıldığını hissetti, neyseki Min Hyuk kurtarıcı bir melek gibi imdadına yetişmişti.
"İlginiz için teşekkürler," diyerek kalabalığı odadan çıkardı genç adam.
Kapıyı kapattıktan sonra kıza doğru döndü.
"Gurur duyuyorum seninle ufaklık!"
"Ufaklık değilim." Ha Yeol göz devirirken gülüyordu.
"Ama teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunya
Fanfiction"Sana sıfırın bir değeri olmadığı söyleyen ahmaklara sakın inanma." 2016-2022 #bangtan