Oh.. Oh..

12.7K 848 10
                                    

Lise son sınıfa başlayacağı seneydi. yaz tatilinin bitmesine bir iki hafta kalmıştı. Müdür Baba Hazin'i yurdun bahçesinde bulup;

"önemli bir konuda konuşmamız gerekiyor gel odama çıkalım" demişti.

Eğer müdür baba birine odama gel dediyse muhakkak kurallara uygunsuz davranmıştı ve tatlı sert uyarı alacaktı.

Müdür Babanın yumuşacık yüzü sert olmayı beceremese de ciddi tek bir cümlesi bile yurttaki herkesin kendisine çeki düzen vermesine yeterdi. Ama sorun şuydu ki Hazin uyarı hak edecek hiçbir şey yapmamıştı. Her zaman için onu takdir eder, örnek gösterir, dersleriyle ayrıca ilgilenirdi.

Öğretmenleriyle sürekli diyalog halindeydi.

Onun gençliğiyle, ailesiyle ilgili anlattığı hikayeleri dinlemeye doyum olmazdı.

Ama şimdi yüzündeki ciddi ifade bir şeylerin yolunda olmadığını gösteriyordu.

"Bir hatam mı var Müdür baba?"

Müdür telaşla bakan yüzünü sevdi Hazin'in

"Hayır güzel kızım. Önemli bir konumuz var ve seninle konuşmamız gerekiyor."

Yukarı çıktılar. Kapısında Müdür yazan ağaç kapıdan içeriye girdiler. Müdür baba her zaman Oturduğu gibi masasının başındaki sandalyesine değil de Hazin'in karşısındaki sandalyeye oturdu.

"Hazinciğim bu yıl senin için zor bir sene farkındasın değil mi?Dershaneye gitmen gerekiyor, çok çalışman gerekiyor. Seni üniversiteyi kazanmış, mezun olmuş eline ekmeğini almış görmek benim için çok önemli."

Hazin başını salladı

"Biliyorum müdür Baba."

"En güzeli de zaten bunun bilincinde olman. Ben ne zamandır düşünüyordum. Bu seneyi yani. Yurtta çalışma ortamını sağlamak, dershane ile ilgili burs alman belki özel ders gerekecek bilemiyorum. Okulda ki etütler senin için yeterli olabilir belki ama yine de sınava girecek öğrenci sayısı düşünülürse ve bunların çoğunun ilköğretimden beri özel ders ve dershane kapılarında koştuklarını işimiz zor yani."

Hazin'de aynı şeyleri düşünüyordu her yatağa yattığında zaten

"Farkındayım Müdür Baba."

"Şimdi güzel kızım. Yurdumuza yardımda bulunan bir çok dernek ve şahıs var. Sağ olsunlar elleri üzerimizde olmasa işimiz çok zor. Zaman zamanda toplantılara katılıyorum onlarla. Dünde buna benzer bir çay vardı geliri bize ve bizim gibi yurtlara yönelik. Uzun zamandır eli üzerimizde olan Leyla Hanım ile karşılaştım orada. Geçen sene kaybetti eşini Allah rahmet eylesin eşide öğrenci odaklı yardım konularında çok hassastı bir adamdi. Neyse Leyla Hanım üniversitede okuyan bir öğrencinin tüm masraflarını karşılamak istiyor. Harç, yemek, yol vs. Bende seni düşündüm hemen."

Hazin hayretle karşılık verdi

"Müdür Baba üniversite dediniz. Benim bir senem var daha. Hem kazanacağımda kesin değil."

"Biliyorum Hazinciğim. Sana uygun koşullar sağlanırsa seneye üniversitelisin. Bunu ikimizde biliyoruz. Leyla Hanım'a da bahsettim senden. İdealleri olan, çalışkan, sorumluluk sahibi bir çocuk olduğundan. Bir sene dershane ve özel ders ile ilgili masraflarını karşılayacak sonrasında da üniversite ile ilgili olanları."

Hazin'in mavi gözleri isildadi

"Bu çok güzel."

"Bence de. Ama tek bir şartı var Hazin."

"Nedir?"

"Yanında kalmanı istiyor."

Hazin'in gözlerindeki ışıltı bir anda söndü

ARINMA KAYASI (Tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin