Bile Bile..

13.1K 812 23
                                    

İlkbahar en sevdiği mevsimdi hazin'in ve bu mevsim daha bir güzeldi bu köyde.

Her yer yemyeşil, ağaçlar tomurcuklanmış, kışa dair ne varsa silinip gitmişti İncim köyden.

Arınma kayasının manzarası da bahara uymuş sisten pustan sonra sırayı yeşillerle maviler almıştı.

İnternetten bu mevsime dair ne ekilir ne dikilir hepsini öğrenmiş, şehre gidip hem kendi bahçesine hem de dedelerin bahçesine bir sürü çiçek, tohum almıştı. Bahçe duvarlarını saran sarmaşıklar, cam güzelleri, açelyalar, ortancalar bütün bahçelerde boy göstermeye başlamıştı.

Her sabah önce bahçelerle ilgileniyor sonra temizlenip paklanıp dükkana gidiyordu. Bahçesi rengarenkti artık. Leyla teyzenin dilediği gibi...

Verandanın her tarafına koyduğu saksılar çok sevimli olmuştu.

Her sabah olduğu gibi dükkana gitmeden önce kendi çiçeklerini suladı, arkasından dedelerin bahçesine geçti sulama işlemini tamamladı. Onlarınki bir de emanet olunca daha çok özen gösteriyordu.

İşi bitip bahçeden çıkınca inşaatın önünde kartal'ın arabasını fark etti. Sadece araba vardı ortalıkta ne işçiler ne de kartal görünmüyordu. Kendi bahçesine girip kapıya astığı çantasını aldı. Arabanın yanından geçerken inşaata bakıp bakmamakta tereddüt ettiyse de yola devam etti.

Sonra geçen birkaç saat dükkanda kendini oyalamaya çalışsa da aklının bir tarafı kartal'daydı. "Acaba hala neden uğramadı?" Diye kendi kendine düşünüyordu. Akşama kadar süren bu acabalar dükkanı kapatmak üzereyken sona erdi. Kartal tüm ihtisamiyla kapıdaydi. Lacivert keten pantolonu, lacivert beyaz kareli gömleği ile mankenlere taş cikarircasina dikiliyordu eşikte.

"Selam... komşumu arıyorum ben. Gördünüz mü?"

Hazin mutlu olduğunu hissetti onu gördüğü için.

"Oo hoş geldiniz. Doğru yerde aramıyorsunuz demek ki komşunuzu. Ben sabah akşam buradayım."

Kartal içeriye bir kaç adım atıp dükkana göz attı.

"Hayırlı olsun hazin. Çok güzel bir yer olmuş burası."

"Teşekkür ederim. Gelsene, otursana"

"Toparlanıyorsun gibi geldi. Çıkacaksan mani olmayayım."

"Saatli çalışmıyorum lütfen vaktin varsa çay içelim."

"Var var. Kahveyi tercih ederim ama."

"Burada çay içelim kahveyi layığıyla yapamıyorlar ben sonra ikram ederim sana."

"Tamam nasıl istersen."

Sandalyeye iyice yerleşti Kartal

"Nasılsın görüşmeyeli? Değişim rüzgarları estirmişsin."

"İyiyim bıraktığın gibi. Sadece artık evde değil buradayım tüm gün. Bütün değişiklik bu kısa mesafe."

"Bıraktığın gibi derken sende kaldığım gecenin sabahında işlerimi halletmemiştim hatırlıyorsan, bir de çilingir işi çıkınca sana hoşça kal demeden çıktım. Ayıp ettim farkındayım tekrar özür dilerim."

İçten içe ne kadar kızdığı ni hatırladı hazin.

"Tahmin ettim işlerin yüzünden erken çıktığının. Keşke ben erken kalkabilseydim. Neyse ev ne durumda?"

"İyi işte iki haftalık işi var yok. İnşallah sen gürültüden ben stresten kurtulacağız."

"Yok dış işi bitince hele de ben buraya gelmeye başlayınca artık gürültü patırtı olmuyor."

ARINMA KAYASI (Tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin