Hazin oturduğu yerden kalkmadı uzun süre. Sonra Kalkıp mutfağı toparladı. Televizyonu açtı boş boş kanalları gezdi. -Doğru mu yaptım?- diye kendini sorguluyordu sürekli. Sonunda verdiği kararın yanlış olduğuna kanaat getirdi.
Tarkan olayından sonra tanımadığı baygın kadını evine getiren ayılana kadar başında bekleyen, evinden çıkmıyor diyen arkadaşının lafıyla kalkıp istanbul'dan gelen adama bunu yapmaması gerektiğine karar verdi. Kartal'a haksızlık etmişti. Telefonunu aldı eline önce aramak istedi geç olduğu için mesaj göndermeyi tercih etti.
"Özür dilerim yarın ne yapmam gerekiyorsa söylemen yeterli. İyi geceler."
Uzun süre cevap bekledi. Beklerken de koltuğun üzerinde uyuyakaldı.
Sabah yedi bile olmamıştı uyandığında. Gece gördüğü karmakarışık rüyalar yüzünden dogru belli uyuyamamıştı bile. Kalkıp duşunu aldı, giyinip çıktı. Kendisine her zamankinden fazla özen gösterdi saçlarını salık bıraktı, kot pantolon yerine aldığı ama hiç giymediği mavi uçuşan eteğini giydi üzerine de takımı olan bodysini. Ne de olsa görücüye çıkma ihtimali vardı. Hoş o gece gördüğü kadının yanında ne yapsa sönük kalacağını biliyordu. Çantasını alıp dükkana doğru yürümeye başladı. Geç yemek yediği için karnı hiç acıkmamıştı. Kartal'ın mesajı alıp almadığını merak ediyordu, beklemekten başka çaresi yoktu. En mantıklısı dükkana gidip her zamanki işlerini yapmaktı.
Saat öğleni geçmesine rağmen kartal'dan hala haber yoktu. dükkana gelen giden de olmamıştı sabah saatlerinde. Biraz muhtarlığın kapısının önünde sohbet ederek vakit geçirdi öğlene doğru karnı acıktı büfeden bir şeyler atıştırdı. Kapının önünde kendine çay söyleyip içmeye başlamıştı ki karşıdan kartal'ı ve yanındaki dergi kapaklarından çıkmış güzellikteki kızı gördü. Görmemiş gibi davranmak için kafasını elindeki dergiye eğdi. Yüzünün kızardığını hissediyordu.
"Hazin erkencisin bu sabah."
Şaşırmış gibi davranmaya çalışarak önce kafasını kaldırdı sonra ayağa kalktı.
"Evet bu sabah erken açtım dükkanı."
"Çalışma azmine hayranım.Tanıştırayım sizi arkadaşım ve komşum hazin ve sude. İstanbul dan misafirim."
Hazin duyduklarını bir daha kafasında tekrar etti. Sevgilim değil de arkadaşım ve komşum demişti hazin için. Demek ki kurtulmuştu oyundan. İçi rahatladı. Sude'nin de tek özelliği İstanbul dan gelmiş olmasıydı. Belli ki onlarda konuşmuş ve bitirmişlerdi. Garip olan ikisinin de yüzünde hiçbir üzüntü ifadesi yoktu.
"Memnun oldum" dedi hazin.
"Hoş geldiniz. Oturmaz mısınız?"
"Teşekkür ederim. Bende memnun oldum. Biraz yürüyüş yapmak istiyorum ben hava çok güzel."
Dedi sude. biraz boy uzunluğunu da kullanarak hazin'i tepeden tırnağa süzerken. Kafasını dükkana çevirdi sonra. Parmağıyla işaret edip
" bakabilir miyim?"
Diye sordu.
"Tabi buyurun lütfen."
Hazin kartal'la göz göze geldi. kartal ona göz kırptı sude çoktan içerideki şişeleri incelemeye başlamıştı bile. Kartal dışarıda beklemeye devam etti hazin müşterisinin arkasından dükkana girdi. Sude soruyor, hazin yanıtlıyordu hangi ürünün ne işe yaradığını. Yarım saat dükkanın içinde sude dokunmadık, koklamadık bir şey bırakmadı. Bir çanta dolusu malzemeyi alıp çıktı.
"Ben hazırım kartal. Düşündüm de hiç yürümesek direk gitsem ben."
"Nasıl istersen. Arabaya kadar ben taşıyayım çantanı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARINMA KAYASI (Tamamlandi)
Любовные романыKader Serisi 2. Kitap -A- "Bir Hazin Kız Hikayesi" Hayat kimileri için 1-0 yenik başlar... Hazin gözlerini yetimhanede açmış bir kız. Bulunduğu ortamı kabul etmiş, içine sindirdiği hayatı elinden geldiğince iyi yaşamaya çalışmış önüne çıkan engelle...