Biraz Ayrilik Biraz Acı...

26.9K 960 52
                                    

Telefonunun ekranına bakmasıyla kalbinin kuşlar gibi uçuşması bir oldu Hazin'in. Bir hatta iki haftaya yakın bir süre olmuştu Tarkan'ın kendisini aramayışı.

Toplantılar, müşteri görüşmeleri, mesailer çok vaktini alıyordu son zamanlarda onun.

Hazin en nameli ses tonuyla açmaya çalıştı telefonunu

"Alo"

"Hazin merhaba"

"Asıl sana Merhaba şaşırttın beni unuttuğunu düşünüyordum numaramı"

"Yok unutmuş değilim biliyorsun bu aralar..."

Hazin mutluluktan konuşmasını bitirmesini bekleyemedi bile..

"Ya evet iyi ki Banka senin değil yoksa kasada uyurdun değil mi?"

Hazin yaptığı esprinin sonrasında Tarkan'dan tepki bekledi. kahkaha ya da sesli bir gülüş fakat umduğunu bulamadı. Kendi güldüğüyle kaldı sadece.

"Neyse Hazin müsait misin akşamüzeri görüşelim diyorum."

"Hay hay sen müsaitsen eğer"

"Tamamdır bizimkilerin orada yemek yiyelim o zaman 7 gibi uyar mı?"

"Peki tamam görüşürüz."

"Tamam."

Hazin telefonu kapattıktan sonra neye uğradığını şaşırdı. Ne zamandır görüşülmeyen sevgili telefonda onu özlediğiyle ilgili tek kelime etmemişti. Sesi çok mesafeliydi. Hiçbir samimiyet yoktu.

"Allah Allah" dedi içinden. Çok yorgundu demek ki .

Amannn özlemeseydi aramazdı ayrıca da sonuçta görüşmek istediği için aramıştı. Kuruntu yaptığı için kızdı kendi kendine. Bir anda bir yanı neşeleniverdi ama diğer yanı hala tutuktu.

Hazırlanmak için nerden baksa 2 saati vardı. Şöyle bir üzerine göz gezdirdi her zamanki gibi kot ve kazaktan ibaretti. Eve gidip hazırlanması pek mümkün görünmedi gözüne. Bir çılgınlık yapıp kredi kartı limitini zorlamaya karar verdi. Ne zamandır üstüne başına bir şey almamıştı. Kazandığı para kira, yol ve faturalara bölünüyordu kalanla da kıt kanaat yaşıyordu zaten. Ev arkadaşının evlenip yanından ayrılması bütün dengesini alt üst etmişti ve yerine yeni bir ev arkadaşı bulamamıştı. Tarkan'la kurdukları evlilik hayalleri zaten ev arkadaşı aramasına izin vermiyordu.

Çantasını kaptığı gibi dışarıda aldı soluğu. Ayakları onu her sabah önünden geçerken bakıp iç geçirdiği elbiseye doğru götürüyordu. Elbiseyi üzerinde hayal ettiğinde bile çok keyifleniyordu sonunda amacına ulaşacaktı.

Mağazaya girdiği gibi eliyle koymuş gibi elbisenin asılı olduğu bölümü buldu. Renklerine şöyle bir göz gezdirdi ve her zamanki gibi elleri düşünmeden mavi olanı aldı. Mavi Hazin'in rengiydi. ne zaman kendine herhangi bir şey alacak olsa onun elleri daima mavi ve tonlarına gidiyordu. Gözleri gibi maviydi her eşyası. Giyinme kabinine girdi özenle elbiseyi giydi. Kabinden çıktı aynanın karşısında kedisini seyretti bir süre. Görevli arkasından elbiseyi öven cümleler kuruyordu. Hazin'in bunları duymaya hiç ihtiyacı yoktu çünkü o zaten içinden zafer türküleri söylüyordu.

Elbisenin üzerindeki etikete bile bakmadı. Hemen üzerini değiştirip kasaya yöneldi. Biraz önceki mağaza görevlisi peşinden seslendi;

"Gerçekten güzel seçim. Güle güle kullanın"

"Teşekkür ederim"

"Ayakkabı ve çanta düşünür müsünüz elbiseniz için?"

Hazin durakladı

ARINMA KAYASI (Tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin